hesabın var mı? giriş yap

  • trt'de canlı yayınlanan bir karşıyaka basketbol maçında karşıyakalı bir taraftar üzerinde "teşekkürler trt" gibi bir şey yazan pankart açar. trt kameramanı aşkla bu pankarta zoom yapınca taraftar hemen pankartın arkasını çevirir. bu tarafta "i*ne göztepe" yazmaktadır.

  • türk milli takımı yerine, alman milli takımını tercih etmiştir, öyle milliyetçi bir insandır kendisi. isterse reenkarnasyon ile bu yaştan sonra kendini kürşad'a dönüştürsün, bu gerçek değişmeyecek. amatör eğlendirir yani pepito.

  • gerçektir...

    bir türk interrailci trende tuvalete girmek için kalkar. tam o sırada bir kızla bir oğlan, bir takım amaçlar için birlikte tuvalete girerler. kapıya da 2 zenci çocuk gelir ve kimse girmesin diye kapının önünde beklemeye başlarlar. türk olan içeri girmek için hamle yapar ama zenciler "no" diyerek onu engellerler. ardından türk olan çok sıkıştığı için bir kez daha, bu sefer daha kararlı bir şekilde tuvalete girmek ister. zenciler bu kez çocuğu iterler ve çocuk yere düşer. son derece inatçı ve kavgacı bir insan olan türk delikanlısı, çok sinirlernir ve tuvalet kapısına doğru 3. kez atılır. bu sefer sabrı taşan zenciler çocuğu bir güzel döverler. yediği dayak sonrası deliye dönen türk genci "allah mısınız ulaaaaan!!" diye bağırır ve tam bu sırada "allah" lafını duyan zencilerden biri "ooo muslim brother!" deyip, az önce dövdüğü çocuğa sarılır ve sonra da kola ısmarlar.

  • 2006'dan beri ülkeyi yöneten mevcut başkan evo morales'in üçüncü (toplamda dördüncü kez) kez başkan seçildiği seçimler. ülkede başkanlık seçimleri iki tur üzerinden yapılıyor ama evo morales bu seçimlerde yüzde 47 oy almasına rağmen, en yakın rakibine yüzde 10'dan fazla fark attığı için yeniden başkan seçilebildi. bolivya'da da birçok latin amerika ülkesinde olduğu gibi ikili meclis sistemi var (parlamento ve senato). morales'in partisi sosyalizme doğru hareketi (movimiento al socialismo - aslında bu kısaltılmış hali asıl adı gereksiz uzun olduğu için yazmadım) hem parlamentoyu hem de senatoyu domine edecek bir zaferle çıktı sandıktan.

    yalnız bu noktada seçim sürecine değinmekte fayda var. ülkenin ilk yerli başkanı olan ve ilk iktidara geldiğinde değişim ve demokrasi vaat eden ama giderek otoriterleşen morales, aslında üçüncü kez seçimlere katılamıyordu yasa gereği. burada ilginç bir durum var yalnız: bu iki dönem şartını 2009 yılında bizzat morales'in kendisi getirmişti ve 2006 seçimleri yasa yapıldıktan önce gerçekleştirildiği için sayılmıyordu. yani 2009 yılından itibaren seçilen başkanlar beşer yıldan ancak iki dönem hükümet edebileceklerdi. 2014 yılında morales toplamda üçüncü kez seçildi ve yeni yasaya göre ikinci ve son dönemine başlamış oldu.

    normalde, kendi getirdiği yasaya göre 2019 yılında bir daha aday olmayacaktı ama 2016 yılında bir referandum düzenleyerek görev süresinin uzatılmasını halka oylattı. halk yüzde 51 ile hayır diyerek morales'in önünü kesmesine rağmen, morales ertesi yıl (yani 2017'de) bu sefer yüksek mahkemeyi kullanarak, seçimlerden önce yasa değişikliği yaptırdı (yaptırdı diyorum çünkü her ne kadar kağıt üzerinde yargı bağımsızlığı olsa da pek bağımsız değil görüleceği üzere). morales'in üçüncü dönemi için kanuni engeller bertaraf edildi, morales seçime katıldı ve seçildi. tabii seçimlerden sonra ülke karıştı.

    eski başkan ve bu seçimlerde ikinci gelen carlos mesa seçimde hile yapıldığını söyleyerek, seçim sonuçlarını tanımayacaklarını açıkladı ve büyük şehirlerde genel protestolar başladı. hala da sürüyor, ortalık henüz yatışmış değil. futbol federasyonu ulusal ligi askıya aldığını duyurdu. birçok yerde iktidar yanlıları muhalefete saldırılar yaptı ama bu saldırılar henüz büyük çaplı olmaktan uzak tekil vakalar. yine de muhalefete yakın medya kuruluşlarına yapılan saldırılar endişe verici. bu arada belirtmem lazım: morales sol bir gelenekten gelmesine rağmen şu anda yine sol bir muhalefetle uğraşıyor. carlos mesa ve adayı olduğu yurttaşlar topluluğu (comunidad ciudadana) sol bir ittifak. yani, sol geleneğin epey güçlü olduğu ülkede sol sola karşı şu anda.

    bu başlığı da zaten bu yüzden açtım, asıl takip ettiğim ülke arjantin ama kimse yazmayınca bir el attım. şimdilik bu kadar, gelişmeler oldukça güncellemeler yaparım ya da yeni girdiler yazarım.

    tema: latin amerika tarihi

  • yer akmerkez:

    altmışlı yaşlarda kodaman bir dayı avmye gelir girişte çantasını xray cihazına bırakır. çanta geçerken güvenlik tedirgin olur. tehlikeli birşey görmüştür çünkü. efendi bir ses tonuyla dayıya sorar:

    -beyefendi silahınızın ruhsatı var mı?
    -var

    der dayı ve çantasını alıp yoluna devam eder. arkadan güvenlik koşturur beyefendi ruhsatınızı görebilir miyim acaba diye. ancak dayı hiç tınlamaz yürümeye devam eder. güvenlikte fazla bulaşmak istemediğinden olsa gerek geri döner. o sırada dayı arkasını döner ve gitmekte olan güvenliğe seslenir:

    -hey niye geri dönüyon
    -ruhsatı göstermediniz efendim
    -göstermediysem senin görevin beni buraya sokmamak değil mi?
    -ama efendim:((

    dayı hemen çantasını açar ve silahı alıp güvenliğe doğrultur. güvenlik korkudan altına yapacakken dayı tetiğe basar çaattttt.

    silahın ucundan bir alev çıkmıştır. dayı:

    silah değil bu yeğenim çakmak çakmak.

  • "ben sana bir elma versem, sen bana bir elma versen, bende bir elma, sende bir elma olur.
    ben sana bir bilgi versem, sen bana bir bilgi versen, bende iki bilgi, sende iki bilgi olur."

  • geçen sene arabamı satacağım zaman "ulan ilana 1200 kişi bakmış bir kişi bile aramaz mı" demiştim. o aramayan ibneleri buldum. herkese selam.