hesabın var mı? giriş yap

  • chp seçmenine referandum süresince terörist diyen andavallar tarafından eleştirilen paylaşımdır. şahsen ben beğendim hella olsun kartal belediyesi. herkese anladığı dilden konuşacaksın

  • asgari ücret çin'in altına düşmüşken fabrika bile açmıyor kimse. şüphesiz ki burada akp'ye oy verenler için nice dersler vardır.

  • görünce şok oldum ama yüzü tamamen deforme olmuş bir kızın verdiği sağlıksız karar yüzünden değil, birine asitli saldırıda bulunan şahsın içeride olmak yerine dışarıda sırtara sırtara evlilik cüzdanı sallayabilmesi sebebiyle.
    berfin, kararı ve akıbeti için kendi konforlu fanusumdan yorum yapmayacağım, zira kendisiyle aynı memleketten, inanılmaz bir eğitimi & kariyeri olan yetişkin arkadaşıma kasabada yaşayan 24 yaşındaki kuzeni "londra'dan iş teklifi mi aldın? ama ben ewwwlendim sen bekarsın" diye hava atıyor ve arkadaşımın ailesi bu cahili ciddiye alıp üzülüyor, sıfır şaka. beyin avcıları tarafından kovalanan, 1 gün bile iş aramak zorunda kalmamış koskoca kadın bile bu duruma üzülen anamı nasıl teselli etsem kaygısı güderken, "ya kocalısın ya da bir hiç" kurallı orta çağ simülasyonunda yaşamak zorunda kalan yüzü yanmış bir kız hakkında ahkam kesmek, geçen aylarda aynaya "sadece yap", "kendine inan", "latteyi gtüne sok" yazılı pembe post-itler yapıştırıp milyonlarca işsiz, parasız, umutsuz genci istesen sen de havadan para ezebilirsin :d diye güya motive etmeye çalışan gerizekalı instagram fenomeninin durumuna düşmek olur. yüzüne asit atan saldırganla evlenen kız, karısı pideciye kaçınca canına kıyan genç, bakın bu kişiler ve olaylar, uzaktan yargı dağıtılacak, genellenecek şeyler değiller.
    haymana kütüklü redpillcilerin kadın düşmanlığını harlamak için yüzü deforme edilmiş bir genç kızın sağlıksız kararı üzerinden üfürdükleriyle vakit kaybetmek yerine, asitli saldırıda bulunan birinin nasıl sokakta gezebildiğini ve bu gibilere "reddedilirsen sorun yok, asit at gitsin:d" cesareti veren sistemi sorgulayıp geleceğimizden kaygılanmalıyız bence.

  • yeni yeni kendimize geliyoruz.
    malatya'da 10.katta evimizde ailem ile mutlu mesut oturuyorduk.
    2 oğlumla odadaydım.
    hanım çayı demlemiş onu getirecek mutfakta.
    derken müthiş bir sarsıntı başladı.
    ben daha önceleri 2 büyük deprem yaşamış biri olarak, sakin kalmaya çalıştım.
    ama çok şiddetliydi ve bitmiyordu.
    artık buraya kadarmış dedim ve 2 oğluma sıkıca sarıldım. hanım geldi normalde bu durumlarda çok paniktir ama oda çok sakindi. birbirimize sarıldık.
    bir türlü bitmiyordu.
    gözünüzü kapatın ve 45 saniye sayın ne demek istediğimi anlarsınız.
    derken yavaşça durduk. ama biz 45 sn daha ayrılamadık.
    burada hep deprem başlığı açılır ya ben de çok kızardım.
    inanın ilk aklıma hemen birilerine haber vermek geldi.
    sözlüğe girdim bilgi aradım ama çok il için başlık açılmıştı.
    yani nedendir bilinmez ama gerçekten bunu düşündüm.
    dışarısı çok soğuk.
    insanlar dışarıda.
    inanılmaz bir bilgi kirliliği var.
    arabası olanlar şanslı.
    giriş katta dükkanı olan esnaflar kapılarını açmış insanlara çay ikram ediyorlar ve dünya gözümde 5 dk güzelleşiyor.
    kimse kimseye siyasi görüşünü sormuyor.
    mezhepçilik yapmıyor.
    başı açık -kapalı demiyor.
    kürt -türk demiyor.
    alevi sünni camiye birlikte gidiyor.
    2 çocuğum var sözlük.
    bugün tekrar anladım ki hayat çok kısa.
    sevdiklerinize sıkıca sarılın.
    yarına çıkacağımızın garantisi yok.
    gerçekten her şey boşmuş.
    edit: sizler ne iyi insanlarsınız.
    mesajlara tek tek cevap yazmaya çalıştım ama yetişemiyorum.
    atla arabaya gel diyen mi dersin.
    yardım lazımsa yollayalım diyen mi dersin.
    3-4 kez mesaj atıp çocukları soran mı dersiniz.
    herkese teşekkür ederim.
    herkes iyi yavaş yavaş normale dönüyor.

  • doğru kişi diye bir şeyin olmadığını ve günümüzde herkesin her şeye katlandığını, evlilerin hepsinin mutsuz olduğunu fark eden insan dolayısıyla hiç evlenmeyecekmiş gibi hissediyor. kötü bir duygu değildir, evli olup mutsuz olmak mı yoksa hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek mi deseler kuşkusuz hiç evlenmeyecek gibi hissetmeyi seçerim

  • istanbul ilçeleri esprilerine yeterince gülündüyse ve başıma bir iş gelmeyecekse 5 bin tl ile ciddi ciddi yurt dışı tatili yapabilir.

    öncelikle en temel gider uçak bileti. onu da pegasus'un senede 3-4 kez yaptığı 1 euro+vergiler kampanyası ile ucuz yollu hallediyoruz. örnek vermem gerekirse ekim ayı için tiflis gidiş dönüş uçak biletini 926 liraya aldık. ne kadarımız kaldı? 4k..

    ikinci en önemli gider vize işi. o işi de vizesiz ülkelere 0 lira ile girerek çözüyoruz. evet hala 4k paramız var..

    3 gece 4 günlük bir konaklama yapacağımızı varsayalım.

    bu dönemde vizesiz seçeneklerden tiflis dışında balkanlardan kotor ve budva'yı da ucuz yollu şahane bir yurt dışı tatili için önerebilirim. hem deniz tatili de yapabilirsiniz. çünkü balkanlara da aynı uçuş kampanyasını yaptı pegasus kralı.

    mesela kotor'da 1 gecelik şu şahane yerin 2 kişilik fiyatı 453 lira. türkiye'de yaz döneminde kişi başı 225 liraya nerede kalabilirsiniz? (ki kotor çoğu balkan ülkesine göre en pahalı yerlerden biri)
    burada 3 gece kaldığımızı düşünürsek kişi başı 675 lira da konaklamaya gitti.

    926+675= 1601 lira harcadık. kalan paramız 3400 lira. bu parayı da 4' bölerseniz kişi başı günlük 850 lira harcama hakkınız var. günlük 45 dolar civarı para yapar (bkz: 40 yapar)

    günlük 45 doları cidden azımsamayın. mesela dev gibi dilim pizzalar 1-2 dolar, marketlerden küçük atıştırmalıklar keza o seviyelerde. ben akşama kadar ucuza gezilebileceğini, neler yiyip içilebileceğini anlatırım da bunların anlatılmışı zaten blog'da var :)

    mesela lapland'da kuzey ışıklarını bu şekilde izledik. a101'den konserveleri çantaya doldurup kuzey kutbunda hayallerimizi gerçekleştirdik. keza balkan turunu da sabahları cornflakes yiyip akşamları aşırı lezzetli dilim pizzalarla geçiştirerek,( 1-2 gün de kendimizi tabii ki şımartarak) 6 ülke 12 şehir gezdik.

    ucuza yurt dışı gezmeyi herkes çok kafasında büyütüyor yok kur şöyle yok böyle diye.. türkiye'de 1 hafta yaz tatili yapma bütçesi olan hemen herkes vizesiz yurt dışı ülkelerinin birinde bu tatil parasını harcayabilir.

    ne diyorduk, yol açık yola çık..

  • acil çıkış kapısından çok havayolu şirketlerinin ekmek kapısı olarak kullanılan kapıdır. türk hava yolları ile 6 saati aşan uçuşlarda bu koltuk için ödemeniz gereken para 1.620 tl'dir. görsel yurtiçi uçuşlar ve kktc uçuşlarında 60 tl, 6 saat altındaki yurt dışı uçuşlarda ise 670 tl istenmektedir.

    ben de pek tabii ki parasını ödeyip zaman zaman bu koltuğu kullanıyorum. ancak bu koltuğu kullanmanın koşullarının da farkındayım. peki uçuş görevlisinin sorduğu basit bir soru ile burada oturan kişinin yapması gerekenleri yerine getireceği, olası bir facia durumunda daha fazla kişinin ölümüne sebep olmayacağını nereden biliyoruz? oturduğu koltuk için 1.620 tl para ödeyen yolcu uçuş görevlisi teyit almak için sorduğunda "ben sorumluluk alamam" deyip yerini değiştirecek midir?

    bu koltuklarda oturmanın getirdiği bazı önemli sorumluluklar var. acil çıkış koltuklarına yolcu yerleşimi adlı genelgede bu sorumluluklar havayolu şirketi ve yolcu için şu şekilde belirtilmiştir:

    havayolu şirketi:
    1) acil çıkış koltukların, uçuşun kritik safhalarında boş bırakılmamasına yönelik
    gerekli tedbirleri almak ve uygulamak zorundadır. (örneğin pas ekip ya da işletme
    personelinin bu koltuklarda oturtulması)

    2) bu koltuklara oturmalarına müsaade edilecek yolcuların, acil bir durum esnasında
    kabin ekibinden alacağı aşağıdaki hususları içeren brifing sonrasında uçağın en hızlı
    ve en emniyetli şekilde tahliyesine yardımcı olabilecek fiziki ve zihinsel yeterlilikte
    olduklarından emin olmak zorundadır:

    a) acil çıkış yerinin bilinmesi,
    b) acil çıkışın kullanımı için talimatların anlaşılması,
    c) acil çıkışın kullanımı,
    ç) tehlike için dış şartların değerlendirilmesi,
    d) ekip üyesince verilen tüm yönlendirmelerin takibi,
    e) acil çıkış kapılarının/pencerelerinin kullanımını engellemeyecek biçimde
    yerleştirilmesi ya da emniyete alınması,
    f) uygulanabilir durumlarda tahliye kaydırağının durumunun değerlendirilmesi,
    gerektiğinde kaydırağın şişirilmesi (manuel şişirme kolunun kullanımı vb.),
    g) süratle acil çıkışlara geçilmesi,
    ğ) uygulanabilir durumlarda kaydıraktan inen kimselere yardım etmek için
    kaydırağın açılmasından sonra dengede tutulması,
    h) tahliye sonrası yolcular için emniyetli bir yolun seçilmesi ve izlenmesi.

    3) yolcunun “check-in” işlemleri sürecinde aşağıdaki madde kapsamında gerekli
    tedbirlerin alınmasını sağlamakla yükümlüdür. bu tedbirlere rağmen anılan
    maddede belirtilen kategorideki yolculardan olduğu saptanması durumunda, kabin
    ekibi tarafından acil çıkış koltuklarına uygun yolcu oturumu sağlanacak ve
    koltuklar boş uçurulmayacaktır.

    bu koltuklarda seyahat edemeyecek yolcular:

    a) hızlı hareket etmeleri istendiğinde bunu yerine getiremeyecek durumdaki
    hareket kısıtlaması olanlar,
    b) zihinsel veya fiziksel engelliler,
    c) verilecek yazılı ya da sözlü talimatları algılayamayacak şekilde görme veya
    duyma engelli olanlar,
    ç) yaşlılık veya hastalık gibi nedenlerle hızlı hareket etmede güçlük çekenler,
    d) hızlı hareket etmede ya da acil çıkışa ulaşmada veya acil çıkıştan geçişte zorluk
    çekecek aşırı kilolu olanlar,
    e) bir yetişkin tarafından refakat edilsin veya edilmesin bebekler ve çocuklar,
    f) sınırdışı edilmiş, kabul edilemez ve tutuklu yolcular,
    g) rehber köpeği veya evcil hayvan eşliğinde seyahat edenler,
    ğ) çıkışın açılmasını engelleyecek biçimde bir başka kimseden sorumlu olanlar,
    h) 2 nci maddede yer alan görev ve sorumlulukları yerine getireceğini kabul
    etmeyen/etmeyecek yolcular

    yolcunun sorumluluğu:

    1) mürettebat güvenli bir şekilde açana kadar diğer yolcuları acil çıkış kapısından uzak tutmak.
    2) mürettebat üyelerinin talimatlarına göre acil çıkış kapılarını açmak.
    3) escape slide açıldıktan sonra yolcuları hızla tahliyesine yardımcı olmak.
    4) acil tahliye kaydırağından indikten sonra, inen diğer yolculara yardım etmek ve onları uçaktan uzaklaşmaları için yönlendirmek.

    tekrar soralım, koltuk için 1620 tl ödeyen yolcu sorulduğunda panik atağı olduğunu, gözlerinin bozuk olduğunu, nefes darlığı problemi olduğunu vs. belirtecek midir? bugüne kadar (koltukların ücretsiz olduğu dönem de dahil) "ben bu işi yapamam" diyen tek bir yolcuya rastlamadım.

    peki burada oturan yolcunun acil durumda, talimat beklemeksizin kapıyı açıp bir çok kişinin ölümüne sebep olmayacağının (yangın vardır, o kapı açılmamılıdır ya da bir süre beklenip açılması gereken durumlar vardır), kapıyı açınca, tepeden çantasını da alıp çıkıp gitmeyeceğinin ve sorumluluklarını yerine getirmeyeceğinin garantisi var mıdır? hayır...

    şahsi fikrim, bu çıkışlardaki en azından birer koltuk uçuş görevlilerine ayrılmalı ya da ücretle kafaya göre satmak yerine yıllık alınabilecek sağlık raporuna sahip olan kişilere ücretsiz verilmelidir.

    şuan, dışarıdan görünen bariz bir problemi yoksa internetten parasını ödeyen herkes bu koltuklara erişebilmektedir ve bu olası kazalarda içerideki yolcuların hayatı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
    _
    benzer bakış açısında bir yazı.

    "acil çıkış yolcuları için bazı ön şartlar belirlenebilir (yaş, eğitim vb.) ve bu şartları karşılayan istekli yolcular için eğitimler (uygulama içeren) düzenlenerek bu yolcular acil tahliyeler için bilgilendirilebilir. bu yolculara verilecek özel bir tanıtım / indirim kartı ile daha düşük fiyatla ve acil çıkış yanlarında seyahat etmeleri sağlanabilir. bu yolcular sisteme kayıtlı olacaklarından check- in sırasında acil çıkışlara uygun koltuklara atanabilirler. bu şekilde özellikle öğrenciler gibi bazı gruplar düşük ücretle seyahat avantajı yakalarken, havayolu da hem sadık grup yolcu kazanır hem de marjinal maliyeti düşük olan boş koltukları satarak kar etmiş olur en önemlisi uçuş emniyetini de artırmış oluruz."

  • faturayı kesen şirketler için, eksi faizli bir kredi... resmen şirketlerin sıcak para ihtiyacını vatandaşa sokuyorlar!

    üç ay deli gibi fatura kes, üç ay sonra fazla kestiklerini geri ver, onu da düzgün hesaplarlarsa... böyle bir soygun dünya üzerinde yok!

    şirketler batmasın diye yapmayacakları şey yok... millet batsın ama şirketler batmasın!