ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türbanlıyı elektrik direğine bağlayıp döveceksin
-
twitter'da bu kadın yazdığına göre ülkenin akp'ye oy vermeyen diğer %60 lık kesiminin de mutlaka aynı fikirde olduğu istektir. çünkü biz akp ye oy vermeyenler olarak bu ablayla %100 aynı şeyleri düşünüyoruz.
eğer trol değilse bu twitle kabataş olayını ispatlamaya çalışmak da bambaşka bir zeka pırıltısı olsa gerek.
şamil oymak'ın evinin basılması
-
çok fazla “kim amk” gerektiren bir hadise.
edit: başlık sahibi topuklamış, evet yıllar sonra fark ettim.
24 temmuz 2015 star gazetesi'nde bomba paniği
türk bayrağını öpüp çalmaya devam eden hırsız
-
milli değerleri varmış gibi görünen ahlaki değerleri olmayan hırsızdır. tanıdık geldi değil mi?
belli bir iq altındakileri yok eden virüs
-
her ay maaşımın yarısıyla ar-ge faaliyetlerine katkıda bulunmak istediğim proje.
semptom sayıları sadece dsö ile paylaşılacak
-
dsö inşallah kendi sitesinde yayınlar da biz de ülkemizin sayılarını görmüş oluruz.
edit: imla
yağmurda gezintiye çıkan sümüklüböcek ahalisi
-
ezilerek can verdiklerinden bu gezinti alışkanlıkları içime dert olan yumuşakçalar ahalisidir.
bu onları sevmemle ilgili olsa gerek.
bi kere harika bir kabuğa sahipler. ün yapmış onca deniz-okyanus kabuklusundan farkları yok. ne olmuş sanki karada yaşıyorlar...biz de karada yaşıyoruz.
böylesine hor görülmeleri, göz ardı edilmeleri, popüler olmayışları senelerdir beni düşündürür. sevilmeleri, değerli olmaları için illa nadiren rastlamak, zor ulaşmak mı lazım, neslinin tükenmesi mi lazım.neyse...
gelelim gezinti mevzusuna.
bu hayvancıklar, kupkuru bi kaldırımda nasıl sürünsün de gitsin, sümük mü yetişir kupkuru yollara. ha olmaz değil tabii olur da, bedava baldan tatlı demişler, anladığım kadarıyla, zeminin ıslak olması, onlar için bir nevi bedava yakıt yani gazlayıp çıkma nedenleri ortalığa...bu nedenle yağmurlu havalarda, bir sürü sümüklüböceği, bağını bahçesini toprağını bırakmış, kaldırımlarda giderken görüyoruz.
ben bu sevgili böcüklere basmamaya çalışanlardanım, ezilme ihtimali yüksek olanları alıp kenara koyuyorum lakin onlar yine çıkıyorlar kaldırıma, illa gel beni ez.
üstelik topla topla bitmiyor.
bu duruma sinir oluyorum, bana kalırsa yaptıkları yanlış, yağmurda insanların arasına fırlayıp romantizm olmaz, macera ve adrenalin için de fazla riskli.
belki ben bile görmeyip eziyorum bir kaçını ve haberim bile olmuyor…
acaba onların ezildiklerinden haberleri oluyor mu? umarım hemen ölüyorlardır.
çılgın yaratıklar.
mauro icardi
-
türkiye'ye gelince terkedildiği için türk statüsünde oynaması gereken futbolcu.
17 eylül 2020 dolar kuru
-
nasıl başkanlık sistemi? güzel mi parti devleti olmak?
meşajımı aldın mı köydeki ahmet dayı?
nasıl millet bahçeleri? çaylar sıcak, kekler taze mi?
nerde yetmez ama evetçiler? nerde çalıyor ama çalışıyor tayfası?
ödüyor muyuz geçmediğimiz köprülerin? uçmadığımız havaalanlarının parasını?
hazır mıyız son bölüme?
sen almazsan eşine komşunun kocası alır
-
az önce müge anlı'nın söylediği sözdür. "eşine hediye almazsan komşunun kocası alır." dedi adama.
bu sözden sonra fark ettim ki kadının aldatması anlamlandırılmaya çalışılıyor. bunu televizyonda kadınların çok izlediği bir programda söylüyor. kadınlara kadınlardan daha fazla zarar veren kimse yok.
edit: bugün yükledikleri videoda o kısım yok. tam bölüm yüklendiğinde video linki eklenecektir.
link eklendi
debe editi: kadınların genelinin pragmatik sevdiğine örnektir. bu görüşü destekleyen kadınlardan sonra, bu fikri daha da kabul ettim.