hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: türk kizi google dan mail hesabi...

    entry1: alamaz cünkü adamlar cep telefonu numarasi istiyor. olmaz olamaz.

    başlık: camide nike ayakkabimi caldi picin teki

    entry1: iyi ilerde zekat vermedim demessin

    entry2: vay amk 15 senedir camiye gitmiyorum nasıl lan hala aynı mı bi değişiklik var mı?

    entry3: ben bugün parmak arası terlikle gittim nikeyle döndüm

  • dün şehirden ve her şeyden uzak bir köy evinde orman manzarasına nazır oturuyordum. sobada çay demleniyordu. masada o günün gazetesi vardı. uzun zamandır yapmadığım "pazar gazetesi" okuma ritüelini gerçekleştireyim dedim. gazete kokusunu bile unutmuşum. alakalı olduğum her şeyden uzak bir şeyler okuma niyetiyle gazeteyi açtım gözüme çarpan ilk haber "ekşi sözlük yazarlarının favori filmi" oldu. gazeteyi fırlatıp ormana doğru koşmaya başladım.

  • savcıya veririm dediğimde "burda kapı gibi ben dururken niye savcıya veriyon, bana ver" diyen insan. akabinde kendini tutamayıp gülünce, o sapık telefon numaranı değiştirene kadar sana rahat vermiyor. ama ne diyeyim yaratıcı çocukmuş, bu yaratıcılığı dava edemezdim.

  • los alamos'ta nükleer silah üretmek için başlatılan ve ilk atom bombasının geliştirildiği proje. bomba hiroşimaya atılmadan önce başarılarını ifade etmek için kendi aralarında şifreler kullanıyorlardı. büyük bir patlama olursa "fat man", küçük bir patlama olursa "little boy" şifre olacaktı. hiroşimaya atılan bombadan sonra "minik oğul"larının doğumu için birbirlerini tebrik etmişlerdi, nagasaki'den sonra kullanılan şifre de "şişman adam" oldu. bu yüzden brian easley bu projede çalışan atom bombasının mucitlerine "yıkımın babaları" adını uygun görmüş.

  • ezilerek can verdiklerinden bu gezinti alışkanlıkları içime dert olan yumuşakçalar ahalisidir.

    bu onları sevmemle ilgili olsa gerek.
    bi kere harika bir kabuğa sahipler. ün yapmış onca deniz-okyanus kabuklusundan farkları yok. ne olmuş sanki karada yaşıyorlar...biz de karada yaşıyoruz.
    böylesine hor görülmeleri, göz ardı edilmeleri, popüler olmayışları senelerdir beni düşündürür. sevilmeleri, değerli olmaları için illa nadiren rastlamak, zor ulaşmak mı lazım, neslinin tükenmesi mi lazım.neyse...
    gelelim gezinti mevzusuna.

    bu hayvancıklar, kupkuru bi kaldırımda nasıl sürünsün de gitsin, sümük mü yetişir kupkuru yollara. ha olmaz değil tabii olur da, bedava baldan tatlı demişler, anladığım kadarıyla, zeminin ıslak olması, onlar için bir nevi bedava yakıt yani gazlayıp çıkma nedenleri ortalığa...bu nedenle yağmurlu havalarda, bir sürü sümüklüböceği, bağını bahçesini toprağını bırakmış, kaldırımlarda giderken görüyoruz.

    ben bu sevgili böcüklere basmamaya çalışanlardanım, ezilme ihtimali yüksek olanları alıp kenara koyuyorum lakin onlar yine çıkıyorlar kaldırıma, illa gel beni ez.
    üstelik topla topla bitmiyor.
    bu duruma sinir oluyorum, bana kalırsa yaptıkları yanlış, yağmurda insanların arasına fırlayıp romantizm olmaz, macera ve adrenalin için de fazla riskli.
    belki ben bile görmeyip eziyorum bir kaçını ve haberim bile olmuyor…
    acaba onların ezildiklerinden haberleri oluyor mu? umarım hemen ölüyorlardır.
    çılgın yaratıklar.

  • alişan’ın meral akşenere söylediği söz.

    açıklama şöyle;
    meral akşener "biz iktidara gelirsek o sanatçılara selam vermeyeceğiz" dedi. bence selam falan vermeyi bırakın. iktidara gelirseniz bizi türk vatandaşlığından çıkarın.

    sırf bu yüzden meral akşener’e oy vereceğim. bir sebep daha çıktı bana.

    kaynak

  • tüm pilotlar hoşgelmiş.

    genelde 3 pitot bulunur. kaptanınki ayrı f/o nun ki ayrı ve bir adette yedek. ayrıca uçakta gps, irs gibi sistemlerde bulunur.

    pitot size ias diye bir hız verir ve havadaki dinamik ve statik basıncın farkından mekanik olarak hesaplanır.

    ias i alıp bir kaç ufak ayarlama düzeltme yaparlar ve elinezde cas olur.

    ama hızınız çoktur (200kt üstü) bu yüzden hava pitot un önünde sıkışır. artık bunuda düzeltip eas elde edersiniz.

    ama hava her yükseklikte farklı sıcaklık ve yoğunlukta olur. bu da düzeltilince artık elinizde tas bulunur. ((bkz: true air speed) (gerçek hızınız)

    ancak tüm bunlar dahi yetmez. çünkü ucağın bulunduğu irtifadaki ses hızının, gerçek hızınıza oranıyla mach elde edersiniz. ((bkz: mach) çünkü uçaklar eğer ses hızına yaklaşırsa kanatlar duvara çarpmış gibi olur.

    mesela boeing tipi bir uçağa bindiniz istanbul'dan van'a uçuyorsunuz. yolcu kabininde de uçuşu takip ediyorsunuz. irtifanız 34bin ve ground speed iniz 400kt. ancak kokpitte pilotlar mach hızını tutarlar. atıyorum 0.78m. çünkü bilirlerki o irtifa da 0.84 ü geçerlerse overspeed ten ölecekler. 0.7 dan düşerse uçak havada tutunamayacak ve ölecekler. uçak ankara semalarında ve siz artık 360kt görüyorsunuz. allah allah diyorsunuz neden yavaş gidiyoruz. ama hala pilotlar 0.78m görüyorlar.

    işte en basit olarak bu şekilde anlayabilirsiniz. pitot un basitliğine karşı önemini. hepsi birbirini takip eden basit bir döngü.

    havada pitot ta bir sıkıntı olursa da bunu check list ile çözebilirsiniz ancak gps hiç bir zaman çözüm olamayacak.