ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1000 tane ateistin gündemi belirlemesi
-
(bkz: genç hafızlar rahatsız)
anadolu efes spor kulübü
-
yine harika bir işe imza atmışlar. pazar günü oynanacak efes - banvit maçına kitap getirenlere bilet verilecek. kitaplar da ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderilecek. tek şart, kitapların yıpranmamış olması.
denizde 2 kilometre açılabilen esrarengiz amcalar
-
iyi bir yüzücü olmama rağmen suyun çok derinleşmesinden hoşlanmam. sonuçta doğal ortamım değil ve doğa bazen sürpriz yapmayı sever. hayatınızda bir kez bile levrek temizlediyseniz balığın aslında ufak olmasına rağmen nasıl korunaklı olduğunu görürsünüz. karadeniz'de sahil şeridi bulanık iken açıklar daha temiz olduğundan dolayı bazen açılmak zorunda kalıyorsunuz. bunlardan birinde yunus sürüsü gelmişti yanıma. gerçekten panik yapıyorsunuz, en nihayetinde balık bu amk hoşttan anlamaz, kışttan anlamaz. tamam flipper falan sempatimiz var ama hiç mi kötüsü yok ulan bu familyanın? organize olup köpekbalığı öldürebilen bir grup hayvandan bahsediyoruz. suyun içinde biri döndürüp öteki .... kımıldayamazsın ki, zevk için yapıyormuş bu hınzırlar da bizim gibi. sözün özü, iyi yüzerim ama tırsarım gençler. siz de tırsın.
asla aralarına katılmayacağım amcalardır.
edit: imla ve ifadeler.
the protector (dizi)
-
sözlükteki âdet şudur; bir yapım hangi ülkeden çıkmışsa, orijinal adıyla başlık açılır ve o başlık üzerinden yürütülür. bu dizinin orijinal adı hakan: muhafız'dır. mesela la casa de papel de money heist diye başlıkla yürütülmüyor. dolayısıyla bu başlığın hakan muhafız başlığına yönlendirilmesi gerekiyor bence.
birine dokunmadan önce izin isteyin olur mu
-
"elbette. düşünemedim, özür dilerim." diyerek yardımınıza devam edip, koşa koşa buraya saçma sapan başlıklar açmadığınızda umudumuz olacak.
kitapçıya gidip günde 20 sayfa bedava kitap okumak
-
amk, okuyun da nasıl olursa olsun diyerek desteklediğim durumdur.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
based on a true story..
kahramanımız otoyolda makas atarken* bariyerlere çarpar. olay mahallinden geçmekte olan ekip otosundan bir polis iner, yaklaşır:
- sen mi yaptın bu kazayı?
- evet abi.
- ulan bu nasıl kaza? böyle kaza mı yapılır? sana ceza kesmek yetmez, kursa da gönderecem seni.
- abi yapma etme babam sıçar ağzıma, zaten öğrenciyim vaktim yok...
- kes lan!
- abi hiç olmazsa biri olsun, hem kurs, hem ceza.. insaf ama..
- seç birini o zaman..
- seçemem ben abi, sen seç.
- peki, kura çekelim o zaman..
polis iki parça kağıt koparır, birine "kurs", diğerine "ceza" yazar.
- çek şunlardan birini..
kahramanımız olayın yavşamakta olduğunu farkeder..
- abi, bir tane de benim hakkım olsun, bir kağıda da "af" yazıp koysan..
- hadi lan!
- abi yapma etme..
- peki lan
polis bir kağıda da "af" yazar.
- çek bakalım.
şanslı kahramanımız "af" yazılı kağıdı çeker..
- bak abi allah da istemiyormuş.
- allahın adını karıştırma, sittir ol git şimdi..
mehmet akif ersoy
-
toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
günler şu heyûlâyı da, er geç silecektir.
rahmetle anılmak... ebediyet budur, amma,
sessiz yaşadım, kim, beni nerden bilecektir?
şu vasiyet gibi şeyi okuyunca nasıl da boğazına bir yumruk döşenir. offf off. anlatmak için yine mehmed âkif olmak lâzım.