ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
7 şubat 2016 beşiktaş'ın attığı gol
-
her kaleci hatası şike olsaydı beşiktaşımızın kalecisi tolga* soyadının hakkını fazlasıyla veren biri olurdu. şimdi dağılabilirsiniz liseliler.
çin'de idrarda pişmiş yumurta yenmesi
-
tam kaynayınca mikroplar ölüyor diyecektim ki, bu ibneler kaynayan idrarı döküp yenisini koyuyorlarmış. yetmezmiş gibi, bir de kabuğunu soyup öyle taze idrarın içine koyuyorlarmış. o da yetmez, hemen koyup çektik olmaaaz, en az 24 saat o idrarda kabuğu soyuk şekilde bekleyecek.
niye tuvalet gibi bi kavramları var, onu anlayamadım yalnız. direkt birbirlerinin ağzına işeyip sıçsınlar, iş gücünden, emekten tasarruf etsinler!
türk futbol tarihinin en anlamsız hareketi
-
beşiktaşı batıran adamı tek kulüple olmaz bütün ülke futbolunu batırsın diye futbol federasyonunun başına getirmektir.
aykut erdoğdu'nun iddialarını belgelemesi
-
sanırım bu durumda ayhan ogan bir sıfat sahibi oluyor. hayırlısı.
edit: canlı yayında ilgili şahsın kendi ağzından sarf edebildiği kelimeyi ben burada kullanınca hukuki bir problem olabiliyormuş. bu hususta uyarı veren ekşi yönetimine de selam ederim.
sırrı sakık'ın 156 işçiyi işten çıkartması
-
sırrı sakık'ın ağrı belediyesi'nde gerçekleştirdiği olaydır.
ağrı belediyesi'nde çalışan 156 işçiye önce bir yıldırma politikası uygulanmış, bu fayda etmeyince de toplu olarak işten çıkarılmışlardır. işlerinden edilen işçilerin yerlerine ise bir kısmı da il dışından olmak üzere kendi partilileri doldurulmuştur tabi ki.
http://www.memurlar.net/haber/494664/
bu olayı dün sırrı sakık başlığına da yazmıştım. (bkz: #47871862) ama tabi kimsenin ilgisini çekmedi. bu ülkedeki basının da, sözlükçülerinin de akp'den falan şikayet etmeye hakkı yok! şu olay akp'li bir belediyede yaşanmış olsaydı bütün muhalif gazetelerde haberdi. eğer chp'li bir belediyede yaşanmış olsaydı bizzat chp'liler de dahil herkes o belediye başkanına gömerdi. (örnek olarak (bkz: murat hazinedar)) mhp'li bir belediyede olsaydı bütün basını, sosyal medyası yakardı ortalığı resmen. ama bu olay bdp'li bir belediyede meydana gelince herkes sus pus! malum şimdi buna bir şey söylersen solculuğuna halel gelebilir, ima yoluyla ırkçılıkla suçlanabilirsin, neme lazım?!
1 mayıs'ta bdp kortejini seyrederken kış kıyamette ekmeğinden edilen bu 156 işçi de gelsin aklınıza!
debe editi: (bkz: otizmli çocuklara öğretmen kampanyası/#47787671)
ayşegül a.'nın bitkisel hayata girmesi
-
tecavüze direndiği için başı taşla ezilen bir çocuğun geldiği haldir. allah ailesine sabır versin.
bir takım foncu gazetecilerin mahallesine bu tecavüzcüler giremeyeceği için onlar rahattır.
süleyman yağcı'nın metroda öpüşen çiftlere mesajı
-
1.5mt boyun var karışsan seni paket edecekler.(bkz: küçük enişte)
dershanelerin kapatılmasının aym tarafından iptali
-
tayyip alehine bir karar çıkmaz-çıkamaz. orayı yıkarlar. avm yaparlar.
niran ünsal
-
yeni turkiye o kadar bereketli bir yer ki her gun bir baska kanaat onderi yetistiriyor, toplumu egitecek, sistemin isleyisi icin duzeni olusturacak yeni bir bekci murtaza cikartiyor. daha dune kadar adi uyusturucu kullanimi, velayet kavgasi gibi haberlerle ismi anilirken bugunlerde "sanatta seviye, etik" gibi konularda topluma yon gostermeyi kendinde hak goren sarkici.
http://www.sabah.com.tr/…isan_unluler?tc=56&page=34
http://www.gazeteciler.com/…ler-gecti-0-33029p.html
son gunlerde verdigi roportajlarda, yaptigi ahlak temali cikislarla hem gundemde kaliyor, hem ismini temizliyor, hem de yeni turkiye duzeninde kendisine guvenilir bir yer aciyor. ve tabii asil unutmadan soylemek lazim, "kutsal anne" kendisi. roportajlarinda surekli "bunu bir anne olarak soyluyorum" veya "o arkadaslar da anne olduklarinda beni anlayacaklar" gibi ifadeler kullanip anne olmayan (tercih etmeyen) veya olamayan kadinlari da stigmatize etmis olurken, öldürülen, siddete ve tacize maruz kalan kadinlar (veya anneler) icin herhangi bir cikista bulunmuyor.
hakkinda bu kadar yazmak bir sekilde yine kendisinin ulvi amacina hizmet etse de, pazar pazar "insanlari sadece dogruya yonlendiriyorum" veya "illuminati gibi kavramlar var" tarzinda kendini aşan vaziyette laflar edildiginde hele hele bunu edenin de victor hugo'yu bilim adami zanneden biri olmasi insani yalan degil, biraz olsun "dogruya yonlendirmeye itiyor", hakkinda paragraflik entry yazdiriyor.
http://www.radikal.com.tr/…i_donla_cikmadim-1212554
gercekten de dinime kufreden musluman olsa.
üniversite sonrası yaşanan iş hayatı depresyonu
-
sanırım olayı emre adlı bir arkadaş vardı, yazar filan, o açıklamıştı bir kitabında.*
üniversite mezunu bir genç, iş hayatına başlamadan önce fal baktırmaya gitmiş. "on beş sene eziyet çekeceksin çocuğum," demiş falcı.
"ya sonra? ya sonra?" diye ümitlenmiş çocuk.
"sonra" demiş, "alışıyorsun."
türkiye cumhuriyeti'nin en güvenilir kurumu
-
ülkenin şu anki durumunu düşünürsek
(bkz: ahbap platformu)
ilk bilgisayarda yapılan mallıklar
-
sene 1997, lisede bilgisayar dershanesindeki bir bilgisayarın masaüstündeki microsoft word kısayolunu kopyalayıp diskete yapıştırmak. bir gün bilgisayar alırsam word yüklerim diye düşünüp o disketi uzun süre saklamak.