hesabın var mı? giriş yap

  • “ay inanmıyorum yaa....”
    hayır neyine inanmıyorsun, kepçenin altında duruyorsun kafana mıcır dökecek değiller herhalde.

    konsept ve motivasyon konusunda bir eşik daha aşılmış oldu.

  • maraş depreminin 89. saatinde 17 yaşındaki gülsüm'ün madenciler tarafından kurtarılmasını sağlayan yöntem/tekniktir. arama kurtarma ekiplerinin “enkaz çöktüğü için biz burada sağlıklı çalışma yapamayız, burada işimiz bitti” dediği de eklendi muhabir tarafından.

    madencilerin arama kurtarmada ne kadar önemli olduğunu gösteren mucize kurtuluş. bu arada mucize olanın kurtarılmaları değil de o insanların hayatta kalışları olduğunu eklemeye bilmem gerek var mı?

  • iş arkadaşımın kızının (7. sinif) matematik dersi için verilen ev ödevindeki soru başlıklardan biri.. gereksiz bir ayrıntı lakin birbirinden ilginç 50 soru başlık vardı bu araştırma ödevinde...

    neyse köprüye döneyim ;

    1940 yılında abd’nin tacoma şehrinde inşa edilmiş ve açılıştan dört ay sonra aynı yıl içinde göçmüş. göçme anı görüntüleri köprüye büyük bir ilgi ve ün kazandırmış.

    zamanın mevcut bilgileri altında çökmemesi gereken köprünün çökmesi mühendislik bilgilerinin güncellenmesi adına da büyük bir ders olmuş.

    tamamlandığında dünyanın üçüncü büyük açıklıklı asma köprüsüymüş. ayaklar arası orta açıklık 853 m olmasına karşın genişliği sadece 11.9 m imiş... açılıştan kısa süre sonra, çok hafif rüzgârda bile (6-9 km/saat), sağa-sola ve yukarı-aşağı salınım yaptığı gözlenmiş. bu nedenle halk köprüye “galloping gertie” adını takmış.

    07 kasım 1940, çok da kuvvetli esmeyen (yaklaşık 67 km/saat) rüzgârlı bir günde rezonansa gelerek yıkılmış. projesine göre 140 km/saat rüzgara dayanıklı olmalıymış. rüzgârın etkisiyle köprü önce 0.6 hz frekansla 0.5 m yukarı-aşağı salınım yapmaya başlamış. ardından 0.2 hz lik dönme (burulma) salınımı başlamış. salınım sırasında sol kenar sağ kenara nazaran 8.5 m yukarıda ve aşağıda yer alıyormuş. düzgün esen rüzgâr sonucunda giderek şiddetlenen salınımların frekansı köprünün öz frekansı ile çakışmış, köprü çökmüş. köprü çökme öncesi trafiğe
    kapatıldığından, köprü üzerindeki arabada bulunan bir köpek dışında, can kaybı olmamış.

    http://www.youtube.com/watch?v=j-zczjxsxnw

  • bir kız arkadaşın sevgilisiyle arasında sorunlar vardır. adam, kızı konuşmak için eve çağırır. kız, barışma umuduyla güle oynaya gider, giderken yolda beni arar ''ay barışıcaz galiba'' diye... saatler sonra kız tekrar arar, ağlamaktan zor konuşuyordur. adam kızı eve kapatıp saaatlerce dövmüş, hakaret etmiştir. kızın tüm vücudu çürük içinde, boğazının sıkılmasından sesi kısık çıkmakta, kulağından kan gelmektedir... ailesi çok kapalı olduğundan, erkek arkadaşı olma ihtimalini bile kaldıramayacağından (öyle söylüyor) ailesine hiçbir şey anlatamamaktadır... hastaneye gidip darp raporu almaktan da korkmaktadır çünkü adam sürekli arayıp ''evden dışarı adım atmak yok. ağrıyorsa bir yerlerin buz koy. beni oraya getirme'' diye tehdit etmektedir. adamın asker olması, kızın savcılığa yapacağı şikayetin çocuğun tutuklanmasını sağlamayacağını bilmesi ve yardım isteyecek bir ailesinin olmaması işleri daha da zor hale getirmektedir... tarih 25 mart 2013 ve ülkede kadınları psikopat erkeklerden koruyabilecek bir merci hala yok... tarih 25 mart 2013 ve ülkede muhafazakar aile adı altında kızlarını böylelerinin vicdanlarına terk eden aileler var... bugün tarih 25 mart 2013 ve daha söyleyecek hiçbir şey yok!

    edit: bir çözüm bulundu gibi. iyi insanlar sağolsunlar. her karanlıkta bir aydınlık nokta varmış...
    bu sözlük her derde deva.
    edit 2: çözümü merak edenler olmuş. yazmak lazım. olur da benzer durumlar yaşanır falan... memurun amiri, müdürü, özel sektör çalışanının patronu varsa, askerin de üst rütbelisi var. çözüm o.

  • bence teletubbielerin her biri ana karakterde mental retardasyon hastaliklarini gosteriyor.( ya da mental retardasyonun eslik ettigi hastaliklar: atipik psikoz,otizm,down sendromu vs. gibi) engelli cocuklarin cinsiyet ve toplumsal kimliklerden bihaber olmalarindan mutevellit teletubbieler de cinsiyetsiz ve bir cocugun dahi gosterebilecegi olgunluktan uzak bireyler. aralarinda herhangi bir hiyerarsi ya da feodal aliskanliklarinin tezahuru yok. aralarindaki iliski aile bagi olarak da tanimlanmiyor ancak guclu bir sevgi kontaklari var.bu da aile ici rollerin guc elestirisini yapiyor.
    yer altindan cikan kameragoz gibi sey ebeveynleri ve ogretmenleri ifade ediyor. direktiflerle engelli evlatlarinin hayatlarina yon veren ana baba ya da ogretmenler gibi dusunebiliriz.burdan da engelli cocuklarin egitilmesinin ne kadar onemli oldugu mesaji veriliyor.
    karinlarindaki televizyondan dis dunyaya baglanmalari da aslinda saglikli bireylerin algi dunyasindan haberdar olduklari ama kendi zihinlerindeki dunyada yasamayi daha uygun bulduklari, sosyal varliklar olduklari ve saglikli bireylerle de beraber yasadiklari gercekligini ve saglikli bireylerin dunyalarini yadsimadiklarini mesaji tasiyor. sonuc olarak her bir insan bireyinin diger hayvan bireylerden farkli olarak iradi canlilar oldugunu vurguluyor.ek olarak videolarin 2 kere yayinlanmasi teletubbilerin retarde olduklarini, ebeveynlerin ve ogretmenlerin egitimleri icin en basit duzeyde dil becerisi edindirme cabalarinin ve teletubbielerin gelisimini anlatmakta.
    bebek kafali gunes ise cok guzel bir anlam tasiyor. bir insanin dogumunun gunesle tasvir edilmesi romantik anlaminin da otesinde evrende bir yildizin dogumundan olumune kadar galaksi/galaksilerde biraktigi etkinin minimal bir ifadesi bence.
    herbir bolumde cok guzel metaforlar var. yaziyi genisletmek istemiyorum. her bolum cok derin kaygilar ve mesajlar iceriyor. izledikce daha hizli anlamaya basliyor insan. ama bir turlu anlayamadigim; bolum sonunda çim evin kapisi olmasina ragmen neden bacadan atlayarak indikleri ve iceri girdikleri?

    yazimi noktalamadan once bence teletubbieler dil ogrenmek icin muthis bir arac. mesela ilk bolumde flag kelimesi 4 farkli ses tonundan defalarca ve farkli ritim araliklari ile tekrarlaniyor ki bu sayede isitsel hafizada yer edinmesi saglaniyor kelimenin.ben ispanyolca seriye basliyorum. ola amigos.

    eyyorlamam bu kadardir. tenk yu.