ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
twitter'da taleplerini paylaşan öğretmen
-
12 adaları istemeyi unutmuş.
digital nomad
-
5 senedir bu şekilde yaşıyorum. hatırlıyorum da ilk duyduğum zamanlar adeta bir çingene gibi hoşuma gitmişti bu göçebelik kavramı. şantiyelerde sürünen ve birkaç hayati tehlike atlatmış bir mimarken, hangi dijital kabiliyetlerimi geliştirip dijital çingene olacak kadar para kazanabilirim acaba diye düşünmeye ve harekete geçmeye başlamıştım.
geldiğim noktada hayatımdan memnunum, işe gitmek için yolda vakit harcamıyorum. "iş arkadaşı" denilen samimiyetsiz kavramla ilişkim yok. iş sebebiyle tanıştığım insanlardan görüşmek istediklerimizle ayrıca görüşüyoruz ve bu çok daha gerçek bir iletişim oluyor. samimiyetsizliğe ve gereksiz insanlara çok tahammülüm yok.
öyle dijital göçebelik nedir, nereden başlanır ne yapılabilir gibi şeyler üzerine zaman içinde düşündüğüm için bir bilgi birikimi oluştu, ciddi şekilde böyle bir şey düşünen kişilerin sorularına yanıt verebilirim. ciddi şekilde düşünmeyen kişilere yanıt vermeyebilirim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kuş olsak istikbal denizde olur aq memleketinde."
robot süpürge aldığına pişman olanlar derneği
-
üyesi olmayanların okuduğunu anlama problemi olduğunu gösteren dernektir. yahu adam “robot süpürge aldığına pişman olanlar” demiş ama gelen giden ne kadar “memnun olduğundan!” bahsetmiş. arkadaşlar tamam hepinizin robot süpürgesi çok iyi kabul ama bırakın da memnun olmayanlar gerekçelerini açıklasın. anlatsınlar da neden memnun olmadıklarını bilelim değil mi ama?
öğretmen: çocuklar kalemi olmayan var mı?
öğrenci: benim var öğretmenim!
khan academy
-
tek favli entrylerin adami.
tiktok'ta paylaşılan skandal meyve suyu videosu
-
siz meyve sularının o reklamlarda gösterdikleri tazecik, pırıl pırıl parlayan meyvelerden üretildiğini mi düşünüyorsunuz? *
aura
-
herşeyi soran manyetik alandır. kirlian tekniği ile fotoğrafı çekilebilir ve bazı insanlar onu görebilir veya hissederler. eterik beden üzerinde üst üste olan ve beş tanesi görülebilen yedi derecesi vardır. ilk dört derece; fiziksel, duygusal ve zihinsel bedenleri ve hayal gücünü, sezgiyi ya da yüksek aklı anlatırken; beşinci ruhu, altı ve yedincisi ise kozmik enerjileri anlatır.
en iyi kafa ve omuzlarda belirgindir ve eğer taradığınız kişi beyaz yada soluk renkli bir duvarın önündeyse daha da netleşir. insanlar aura'da bildiğimiz mavi ya da sarı gibi renkleri görmekten çok rengi zihinleriyle algılarlar. açık, parlak renkler netliği ve enerjiyi, sıkıcı monoton tonlar; karışıklığı, depresyonu ve üzüntüyü gösterir.
alparslan türkeş'in cezayirlilere silah göndermesi
-
araplar cezayir örneği gibi bir sömürgeye karşı mücadele verseler suriye'ye silah gönderilmesi ile bir tutabilecegim hadisedir efenim.
ama araplar yıllardır bagımsız olan devletlerini sömürgeleştirmek ve kendi halklarını din ve mezhep ugruna katletmek ugruna silah alıyorlar. ve biz de buna bu başlıgın ilk entrysinde söylendigi gibi ortak oluyoruz.
bunu suriye meselesi ile bir tutmak biraz da silah gönderilmesini kabul etmek olmuş oluyor.
silahların kime gittigi ve kimleri katlettiği de belli zaten. türkmenlerin silahı olsaydı durumları böyle mi olurdu acep?
alkolün uçağı düşüreceğini sanan yurdum insanı
-
tanrinin hala alkolle, orucla, abdestle vs. mesgul oldugunu dusunenlerin varligini gostererek acima duygusu uyandirmistir.
somali'deki musluman halkin bebekleri acliktan olurken bir mudahalede bulunmayan, her yil binlerce masum bebege tecavuz edilirken bir sey yapmayan tanri, dunyadaki nufusunun cogunlugu musluman olan ulkelerde kan ve gozyasi alip basini gitmisken herhangi bir mudahalede bulunmayan tanri "alkol satisi ha, dur ben su onur air'in ucagini bir dusureyim" mi diyecek?
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
geçen yıl aralık ayı. bakü'deyim. bitirdiğimiz bir fabrika projesinde sisteme elektrik verilecek. biz de kontrol amaçlı oradayız, yani şantiyede. hava o kadar soğuk ki, 3 dk dışarı çıkıyorum, 3 dk trafo binasına girip ısınıyorum.
derken azeri şantiye şefi ''gel ofise geçelim çay içip ısınalım biraz'' dedi. çıktık şantiyede yürüyoruz, her yer toz toprak. sonuçta inşaat halinde bir yer henüz. o kadar sert bir fırtına var ki düz yürümek mümkün değil. ayrıca fırtınadan toz toprak gözlere, kulaklara giriyor.
neyse zor da olsa yürüyoruz. azeri arkadaş geri geri yürüyor, montunu da gözlerini kapatacak şekilde yukarı çekmiş. bana da aynısını yapmamı söyledi. ben de çektim montumu kafama kadar, geri geri yürüyorum. derken biri dokundu. arkamı dönmemle 1 metrelik çukur, içinde uçları sivri inşaat demirleri dimdik vaziyette çakılı bana bakıyor.
ama işin tuhaf kısmı arkamda kimsenin olmaması.
o gün tek bildiğim şey şu; kesinlikle iyilik yaptığım bir şeyin karşılığını aldım. allah beni 6 yaşındaki kızıma ve doğacak oğluma bağışlamıştı. aksi halde o çukura düşseydim feci bir ölüm beni bekliyor olacaktı.
iyilik yapın arkadaşlar, size kötülük yapanlara da iyilik yapın. ben hep yapıyorum ve hiç yanıltmadı beni. her zaman işlerim rast gitti.
şunu da ekleyeyim; olaydan sonra çukurun etrafını kapattırdım.
zorunlu edit: hayat çok tuhaf. bu entride allah beni doğacak oğluma bağışladı yazmıştım ama oğlumu bana bağışlamadı. maalesef dün sabah ani bir komplikasyon sonucu kaybettik. halbuki haftaya doğumumuz vardı. dr. dediğine göre kordon bebekten kopmuş. biliyorum, oğlum cennette beni ve annesini bekleyecek.
edit 2: siz ne güzel insanlarsınız yaa. destek mesajı atan herkesten allah razı olsun.
önemli edit: geçen ay teste girmedim ama covid olduğuma eminim. eşime de bulaştığını düşünüyorum. hamilelerde kordon kopmasına neden olabilirmiş. lütfen hamileler dikkat edin kendinize. çünkü oğlumuz anne karnında öldü ama doktorların dediğine göre çok sağlıklı bir bebek.
inşallah cennette oğlumuzla buluşuruz..
gbt yapan polisin facebook'tan istek yollaması
-
adınızı soyadınızı tercihinizle değil, yasal zorunluluk ile paylaştıysanız, bu yetkiye sahip olan kişinin sizi eklemesi yetkinin amacı dışında kullanılmasıdır.
adama godoş demeye getiren gavat çomarlara duyurulur.
1 ağustos 2021 ibrahim karagül'ün attığı tweet
-
chp'nin orman yangınlarında pkk'yla birlikte hareket ettiğini iddia ettiği tweet'tir. kendisi yeni şafak yazarıdır.
ekran görüntüsü:görsel
tweet: https://twitter.com/…gul/status/1421835340361445381
edit: bu tweet'i silmiş ama şu duruyor: görsel
tweet: https://twitter.com/…gul/status/1421827083425222656
benzer bir hareketi muhalif biri yapsa 2 saat içinde gözaltına alınır. halka kin ve nefret saçan bu provokatöre yargı hiçbir şey yapmayacak mı? savcılar yine mi uyuyor? ne zaman uykudan uyanacak bunlar?