hesabın var mı? giriş yap

  • diş hekimi olarak sarıkamış'a giden bir zat, askeri hastanenin yanındaki askeri fırına pide yaptırmak için gider.
    - oğlum bi kıymalı yapın bana
    - emredersiniz komtanım.bu arada biz kısa dönemiz komutanım kimya öğretmeniyim ben (hamurcu asker)
    - allah allah, öğretmenin ne işi var fırında ya
    - komutanım o ne ki, şu çaycı hakim, yamağı da savcı
    - ben de maden mühendisiyim komutanım (kürekçi)

  • bir keresinde fabrika ziyaretinde, müşteri aniden, "sen bir makinenin üzerine çıkıp tamir edebilir misin ha? edebilir misin? bıktık kadın mühendislerden!!!" diye haykırdı. müdahale etmeseler masanın üzerine çıkıp slogan atacaktı, adam çok ani bir şekilde tek başına örgütlendi. neyinden bıktın adamım, zaten üç beş kişiyiz, nerede gördün de bıktın acaba? ben de sakince, "doğrudur" deyince iyice sinirler gerildi. sadece kadın olduğum için adamı delirttim beyler, bende bu kudret olduktan sonra neler yapmam ki?

    yalnız makinenin üzerine niye çıkıyoruz, onu hala anlamadım. makinenin altından fışt diye çıkıp, yağlı elimi alnıma sürüp, üzerimdeki mavi tulumla "buyur abim" diye karşılamayı düşünüyorum o adamı bir sonrakine.

  • halbuki matematikten anlasa, topraktan yaratılıp, yılan görünümlü şeytanın kandırması ile yasak elmadan yediği için cennetten dünyaya sürüldüğünü görebilecekti. saf işte..*

  • bu vatandaş ilk 535'de patlıyor. basınç krakatoa'nın ~50x50 kilometrelik parçasını paramparça edip 50 km rakıma savurmuş. kraterin parçaları taa mezosfere kadar seyahat etmiş. tabi bunun bir de inmesi var. rüzgar ve coriolis etkisi ile dünya karanlığa gömülmüş. meşhur izlanda'da ismi patlamasından daha çok geyik mevzusu olan yanardağ, gaz çıkardığında neredeyse tüm avrupa etkilendi. krakatoa patlaması sonrası bazı bölgeler 1 yıldan fazla güneş göremedi. kuraklık baş gösterdi, 2. dalga kavimler göçünün tetikleyicisinin bu patlama olduğu söyleniyor. muhammed'in kuraklık zamanı doğduğu varsayılır. o yıllarda istanbul'da* bile tutulmuş kayıtları. bir çok tarihçi yazar filan kayıt altına almış "hava geceymiş gibi karardı, karanlık 1 yıldan fazla sürdü" diye. mısır'da buğday çok çok az çıkmış, bizans bahçelerinin tüm meyve ağaçları kurumuş, suriye'de üzüm bağları telef oluyormuş başka bir şekilde deva olmuşlar. kara veba filan gibi hastalıklar da cabası.

  • bir gün türkiye'de iç savaş çıkarsa, bu manşet savaşa giden yola döşenmiş taşlardan birisi olarak gösterilecek.

    inatla kışkırtıyorlar, ellerinden geleni yapıyorlar, bu ülkede insanların birbirine düşmesi için.

  • 1/4 bardak toz hardal,
    2/3 bardak sarı tane hardal
    2/3 bardak kahverengi tane hardal
    1 brdak kaynar su
    1 bardaktan biraz fazla elma sirkesi (1+1/4) (organik elma sirkesi kullanmak kesif sirke kokusunu engelliyormuş yeni öğrendim)

    sirke elzem değil daha ekzantrik tatlara dalacağım diyorsanız sirkeyi tarifinizdeki ölçünün çeyrek bardak, sırf göstermelik, adet yerini bulsun diye kullanıp,
    koca bir bardak beyaz şarap,bira hatta "zenginim ulan şempanyaaaam hep var dolapda" diyorsanız şampanya ile boğun o hardalları!!!! muahahahaha. neyse.. tarife geçiyorum.

    1. bütün yemek tariflerinde olduğu gibi geniş ve derin bir kabın içine elde ne kadan çeşit hardal varsa koyup üstüne kaynar suyu usul usul koyuyor,
    streç folyoyla kapatıp koca bir gece dinlendiriyoruz ki tohumlar bütün suyu çekip topik topik oluyor..

    2. ertesi gün artık sirke mi koyuyorsun, sirke ve alköl mü basiyorsun onu bilemem.. ne istiyorsan koyup mikserle macun kıvamına gelene kadar karıştırıyorsun.
    ister bütün topikleri patlat, ister az biraz..senin damak zevkin tabiii.

    3. bunları kavanozlara paylaştırıp ağızlarını sıkıca kapatıyorsun.

    4. hemen dalmak yok, en az 5 gün çiçek büyütür gibi izliyorsun, yalanıyorsun ki lezzeti otursun..

    5. artık parmk patatesle mi yersin, antrikotu hardala mı boğarsın bilemem ama şahane'nin şahı bir haldal yapmış olman gerek...

    6. afiyet, bal, şeker, mutluluğunuz daim olsun...

    not: ketçapla. mayonezle falan karıştırıp mundar etmeyin.

  • twitterda bir kız bununla ilgili bir twit atmış. arkadaş da kendi düşünmüş gibi başlık açmış.

    işte o twit !!11

    edit: arkadaş da başka yerlerden çalmış. bu kutudan bende de var. erkek de değilim tarz meselesi. ne ekmeği yendi konunun durduk yere.

  • 58 yaşına geldiğinde hala ailesi rahat yaşasın diye çırpınmasıyla beni her gün kahredendir. böyle bir adamın oğlu olduğum için kendimden utanıyorum. yanlış anlaşılmasın babamdan falan değil kendimden utanıyorum. bir ona bakıyorum bir aynaya ve yazıklar olsun demeden edemiyorum kendime. çocuklaşıp bir mucize olsa da cebine çok para girse ve hayatının sonuna kadar rahat yaşasa diye düşünmediğim tek bir günü hatırlamıyorum. alsın annemi de gitsin bir yerde kafasını dinlesin. ne beni ne de başka kimseyi düşünmeden rahatça yaşasın istiyorum ama olmuyor. lanet olsun ki olmuyor. olmuyor çünkü emekliysen hayvan muamelesi gördüğün bir ülkede yaşıyorsun ve son nefesini verene kadar da sadece insan gibi yaşamak için çalışmak zorundasın.

    nefret ediyorum bu ülkeden.