ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
meriç erkan'ın son hali
-
sakallar ve kaşlar takma muhtemelen.
baston kullanacak yaşta ve fiziksel yapıda olmadığı da aşikar.
konuşması hem ton hemde diksiyon açısından bir önceki rolüyle taban tabana zıt. fikirler insanın sesini değiştirmez :)
yine ekmeğinde kral.
bu kadar bariz ve karikatürize roller herkesin harcı değildir, gerçekten iyi bir oyuncu ve yarın haham olmaya karar verse herkesi inandırır. :)
zlatan ibrahimoviç'in ingiltere'ye attığı gol
-
bu gol yüzünden bundan böyle ingiltere kraliçesi, isveç gençlik ve spor bakanı'na denk sayılmaktadır.
az kişinin bildiği muhteşem web siteleri
-
memory download: sizin snapchat anılarını indirmeye yarayan araç.
https://github.com/cal-overflow/memory-download
photon: reddit frontendlerden birisi. oldukça hoş bir tasarıma sahip.
https://photon-reddit.com/
viddit: reddit videolarını indirir.
https://viddit.red/
diğer alternatifler;
https://savemp4.red/
https://redv.co/
redditdownloader: herhangi bir reddit subreddit ya da kullanıcısından medya indirme aracı. baya iyi.
https://redditdownloader.github.io/
alternatif;
https://github.com/…oydelacroix/downloaderforreddit
unedit for reddit; silinmiş ya da düzenlenmiş reddit postlarının önceki halini görür.
https://github.com/denvercoder1/unedit-for-reddit
yt2pod; youtube kanallarından podcast yapmayı sağlar.
https://github.com/frou/yt2pod
livetl; youtube canlı akışlarda anlık çeviri imkanı sağlar.
https://kentonishi.com/livetl/
yewtu; aktif kullandığım youtube frontendi. invidious yapısını kullanıyor.
https://yewtu.be/
imginn ; hesapsız şekilde instagram hesaplarını( açık hesap) takip etmenizi sağlıyor. fotolarına, hikayelerine rahatça bakabiliyorsunuz. hatta paylaşımları indirme seçeneğine de sahip.
https://imginn.com/
alternatifler;
https://instanavigation.com/
https://instafreeview.com/
https://dumpoir.com/
https://greatfon.com/
https://storiesdown.com/
https://instasaved.net/en
https://insta-stories-viewer.com/
https://downloadgram.org/
savefromweb; video url'sini paylaşın yeter. bana göre bu konuda cobalt.tools en iyisi ama denenebilir.
https://www.savefromweb.com/tr/
cobalt.tools; yaşayan efsane diye buna derim.
https://cobalt.tools/
instaaddict; instagram verisini port edip kendinizi test edebilirsiniz.
https://instaddict.androz2091.fr/
şimdilik bu kadar atayım. ileride 2. ya da 3. arşiv de gelebilir duruma göre. zamanında telegram için yaptığımı burada yapabilirim. işe gerçekten yarayabilecek siteleri paylaşmaya özen gösteriyorum.
sakin ol champ.. evdeyim
-
"karantina bile zengine karantina" dedirten haldir.
game of thrones
-
5. sezonun sızdırılan 4 bölümünü de izledim. yarın ölmeyeceğimin garantisi yok neticede. neden bekleyeyim? aklımda duracağına midemde dursun.
pişman değilim bir dört bölüm daha olsun yine izlerim.
(bkz: kim öle kim kala)
whatsapp'ta last seen'i kapatan insan
-
böyle saçma meraklari olmayan insandır; zira sen kapatinca karşı tarafı da görmuyorsun. bence harika.
kaldı ki bir sürü "aaa girmiş cevap yazmamis" modunda takılan arkadaşlar hala bunun "kişiye özel telefon" olduğunu unutup "her istediğimde ulaşabilirim telefonu" olduğunu sanıyorlar. lütfen bisktrp gidin, istediğime istediğim zaman cevap veririm.
annenin çöp diye attığı bazı muhteşem eşyalar
-
ferrari modellerim * * * * *
gerekce: oglum kac yasina geldin hala oyuncak arabayla mi oynuyorsun?
halbuki ne ebay birakmistim, ne italya ya giden tandikilara yalvarmistim o modelleri toplayana dek...
2 hafta konusamadim annemle, en sonunda muhabbetin bombasi ise suydu:
-üzülme oglum oyuncagi yerine gercegini alirsin ileride
sustum...
28 şubat 2015 torku konyaspor fenerbahçe maçı
-
2 büyük rezalete sahne olan maç
1. konyaspor ceza sahasında yoğun buzlanma vardı. içeri giren fenerli düşüyordu ve hakem buna rağmen maçı oynattı. en azından maça ara verip zincir taktırabilirdi.
2. yine aynı hakem uzatmaların ikinci devresini oynatmadan maçı bitirdi.
aziz yıldırım'dan 3, mahmut uslu'dan 2 tane basın toplantısı bekliyorum
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
hazır çorbaya su koyarken kaçıncı bardakta olduğunu unutmak.
avrupa'da ulaşımı bisikletle sağlayan fakirler
-
üçüncü dünya ülkeleri için araba üretirler.
endonezya'da nike işçisi olmak
-
forbes verilerine göre piyasa değeri 65 milyar dolar olan, dünyanın 322. en büyük ve 24. en değerli markasının cehennemi dünyada yaşatma eylemidir.
new york st. john üniversitesi spor departmanı, kendi çalışanlarına nike ürünleri giydirmesi karşılığında nike firması ile 3,5 milyon dolarlık bir anlaşma yapıyor. jim keady isimli yardımcı futbol antrenörü ise sweatshop tarzı imalat yapan bir şirketin reklamı olmayı kabullenemiyor ve istifa ediyor. kendisini de nike'ın insanca üretim yapmadığı fikrini kanıtlamaya adıyor. idealini kanıtlamak uğruna, nike'ın endonezya'daki firmasındaki şartları göz önüne serebilmek için nike fabrikalarının birinde gönüllü çalışmak istiyor. itibarlarının zedeleneceğini anlayan şirket jim keady'yi hiç sallamıyor haliyle.
jim keady idealinden vazgeçmiyor. savunduğu şeyi ispatlayabilmek için endonezya'daki işçi köyünde yaşamayı ve işçi maaşıyla geçinmeyi kafasına koyuyor. işçilerin kazandığı miktar olan günlük 1.25 dolarla yaşamaya başlıyor.
bir ay içinde 11 kilo veriyor. üstünde sanayi dumanının eksik olmadığı o yerleşim biriminde havalandırması olmayan 8 metrekarelik beton kutularda yaşıyor. düzgün olmayan beton zemine serilmiş örtülerde uyuyor, üstelik o örtüler de fabrikanın çevreye saçtığı zararlı maddelerle kaplanıyor. tuvaletlerin giderleri her sokağın iki yanından akan açık lağımlara verildiği için o yerleşim yeri devasa böcek ve farelerden geçilmiyor.
günlük harcama limiti 1.25 dolar ve bu miktar iki küçük porsiyon sebzeli pirinç lapası ve birkaç muza yetiyor. sabun ve diş macunu ihtiyacı olduğu zaman yemekten kısmak zorunda kalıyor. bütün işçiler haftanın altı günü (bazen de pazar günleri) sabah 8'den akşam 8'e kadar çalışmak zorunda. fazladan giyecek bir elbiseniz yok ve sabah giydiğiniz giysi iş çıkışında gözle görülür derecede kirleniyor. minimum yarım saatinizi o giysiyi elde yıkamaya harcıyorsunuz. kadınsanız, özel günlerinizde bile herkese verilen günlük iki adet tuvalet molasına uymanız gerekiyor, bu nedenle pantolonunuzdaki kan lekelerini saklamak için belinize bir şal bağlıyorsunuz.
bu şartlara katlanmak zorundasınız. sesinizi çıkardığınız anda işinizi kaybediyorsunuz. hizmet ettiğiniz sermaye dünyasının gerektirdiklerini karşılama mecburiyetindesiniz.
jim keady bütün bu gözlemlerini bir belgeselde anlattı. bunun üzerine endonezya hükümeti asgari ücreti yükseltti, fakat buna karşılık gıda, su, gaz ocağı yakıtı, giyim ve yaşamak için gerekli tüketim maddelerinin fiyatlarını da aynı oranda yükseltti.
işçilerin "acaba kendim mi yiyeyim, yoksa çocuğuma mı yedireyim?" şeklinde bir düşünceye sahip olduğu bir dünyada eşitlikten nasıl söz edilebilir ki?
nike işçileri hayat zorluğundan yedikleri darbe kadar bir de amirlerinden darbe yiyorlar. 23 yaşındaki bayan işçi amirlerin sinirlendiklerinde kendilerine ayakkabı fırlattıklarını söylüyor. jakarta'nın dışındaki bir fabrikada bir saatte 60 çift ayakkabı üretme hedefini başaramayan 6 adet kadın işçiye müdürleri tarafından 2 saat boyunca kızgın güneş altında bekleme cezası veriliyor. adalet bu ya, sendikalı işçilerin şikayetleri sonunda o cezayı veren müdür yalnızca uyarı cezası alıyor!
sivil toplum örgütlerinde sweatshop'larının maruz kaldığı tepkilere karşılık nike firması taşeron konumdaki imalathanelerin başkalarına ait olduğunu, bu nedenle herhangi bir değişiklik yapma imkanı olmadığı cevabını veriyor. üniversitelerde yapılan bilinçlendirici konuşmalara ise sürekli olarak bu konuşmaları yalanlayıcı nitelikte paketler ve editör yazıları göndermeye devam ediyorlar.
işin kötü tarafı endonezya'daki nike işçilerinin standartların ikiye katlanması 1.63 milyar dolarlık nike reklam bütçesinin yalnızca %7'sine mal oluyor. sömürü dünyası, kendileri için bu kadar küçük bir hamleyi bile gereksiz buluyor, belki de işçilerine insan gözüyle bakmıyor, onları bir köle veya mankurt olarak görüyor.
edit: bilgiler jim keady'nin john perkins'e yazdığı bir mektuptan ve huffingtonpost'ta endonezya'daki nike işçilerini anlatan bir makaleden geliyor. yukarıdakiler, o yazıların tarafımca incelenip gereksiz yerlerin atılması-gerekli yerlerin vurgulanması sonucu oluştu. bire bir alıntı değil.
13 nisan 2016 kılıçdaroğlu cnn türk canlı yayını
-
"başbakan ensar'ı savundu, aile bakanı ensar'ı savundu, cumhurbaşkanı ensar'ı savundu, müsade edin de çocukları da ben savunayım"
kemal kılıçdaroğlu