hesabın var mı? giriş yap

  • ya ben de bu türk taraftarını anlamıyorum, on takımlı sikko litvanya liginden kalkmış gelmiş adamlar kısıtlı imkanlarıyla bizim kısıtları pek geniş takımımız ile eşleşmeyi başarmış, her iki turda da çirkeflik etmeden, ellerinden gelen mücadeleyi göstermiş ve elenmiş yollarına gitmek üzere ve sayıca takımdan daha az olan taraftarını selamlamaya gitmiş tribüne, neyini ıslıklıyor neyini yuhluyorsun lan bu adamların. alkışla sen de işte eve mutlu gitsin herkes, ki düşmanın değil senden eksilen bir şey yok, o adamların hayatının unutmayacağı gecelerinden birine ortaksın. yemin ediyorum hıyarlarla bir arada yaşamaktan bıktım ya

  • komutana maeve binchynin yalnız kadınlar sokağı* kitabını okurken yakalanan askerin yaşadıkları:

    - asker!
    - emredin komutanım!
    - napiyosun oğlum?
    - kitap okuyodum komutanım.
    - ne kitabı lan?
    - roman komutanım.
    - adı yok mu bu romanın?
    - yalnız kadınlar sokağı komutanım.
    burada komutan biraz durup düşünüyor ve sonra daha sakin bir ses tonuyla:
    - nerdeymiş bu sokak lan?
    - onu bulmak için okuyorum komutanım.

  • petrolü olmayan, dünyanin en pahalı ülkelerinden biri olan isviçre de benzin fiyat ortalamasinin 1.3 dolar olması düşünüldüğünde gülümseten trolleme

  • çok alkol alan bir babaydı. evde de huzursuzluk, tartışma sık yaşanıyordu. hiç detaylara girmeyeyim, bir çocuk ne hissederse onu hissediyordum.
    ama hiç unutmuyorum anne tarafımın bir tanıdığı olan kişinin düğününe gitmiştik. dayımla babam düğün sonunda yerlerde oynuyorlardı. ikisi de küfelik olana kadar içmişlerdi. 8 veya 9 yaşlarındaydım daha.
    o kadar utanmıştım ki! onun sarhoşluğundan çocuk halimle ben utanmıştım.
    zaten ilerleyen yıllarda ev içindeki sorunlar daha da artmış, annem daha fazla dayanamamış, yurtdışına iş vesilesi ile gitmiş ve bir daha da dönmemişti.
    beni aldırtmaya çalışmıştı ama velayetim babaya verilmişti. kendi kurtulmak istediği cehenneme beni bırakmıştı.
    yıllar sonra "eğer gitmeseydim, dayanamazdım" demişti ama benden dayanmamı beklemişti! ya ben de dayanamasaydım, ya öyle sorunlu bir insan yüzünden yanlışa sürüklenseydim, kendime bir şey yapsaydım?
    ama yapmadım, güçlenmeyi seçtim. ufacık yaşımda söz verdim kendime "pes etmek yok" dedim.

    anneannemin yanına kaçtım 17 yaşımda. sonrasında bir şekilde hayatımı toparladım derken eşimle tanıştım, uzun bir birlikteliğin ardından evlendik. hani hep denir ya "kız çocukları babasına benzeyen insanları bulur" diye. eşim babamın tam tersiydi.
    hayatımda verdiğim en doğru kararlardandı. güzel bir ailem olmadı ama kendim güzel bir aile kurdum. ileride ne olur bilmiyorum ama 2 yıllık birliktelik ve 20 yıllık evliliğin ardından ben de ondan razıyım ve eminim o da benden razıdır.
    beraber elele verdik, çok çalıştık, çabaladık ve şimdi birçok şeye sahibim hayatta, şükrediyorum.

    yıllar sonra baba kişisi telefonumu bulmuş, beni aradı görüşmek için. 22 yıl aramadı, ne haldeyim sormadı. evlenmişim, çocuğum olmuş, maddi olarak iyi durumdayım, arıyor!
    hayatıma sokmadım çünkü aradığında bile sarhoştu. ama onun tarafından olan akrabalarımdan duydum "hayırsız evladım" ben. ne kolay birini yaftalamak hayırsız diye. bir kendi evladıma bakıyorum, içimdeki sevgiye, gösterdiğim ilgiye, verdiğim çabaya bir de kendi babama.

    hayatta herkesin bir sınavı var. kiminin içine doğduğu aileyle, kiminin kurduğu aileyle, kiminin maddiyatla, kiminin çevresiyle, dış görünüşüyle, sağlığıyla vs.. ama herkesin öyle ya da böyle bir sınavı var. kiminin sınavı ağır, kiminin daha kolay. bazı şeyler kader ama bazılarını da biz seçiyoruz. başımıza gelen kader ama seçimlerimiz bize ait.
    o yüzden mümkün olduğunca isyankarlığa yönelmeden durumu kabul edip seçimlerimizi sağlıklı yapmalıyız. başka hayatımız yok çünkü.
    ayakta dimdik durmaktan başka bir yol bilmiyorum ben.

    sonradan gelen düzenleme:
    kimileri de içerliyor, mesaj atıyor "ne de olsa babadır" diye. keşke herkes sizin gibi çiçek çocukluk yaşasa keşke. ama maalesef her evin içi kendi eviniz gibi değil. en son görüşmemizde benim yüzüme karşı "seninle görüşsem de olur görüşmesem de. benim için önemli olduğunu mu sanıyorsun?" diyen bir babayla, yirmi iki yıldır arayıp sormayan bir babayla görüşmediğim için kusura bakmayın kendimi suçlu hissetmiyorum.

    bana babalık ettiyse rahmetli k.pederim etti. beni öz çocuklarından ayırmadı, bağrına bastı. gönlüm sadece onu baba biliyor. içimden gele gele de hep "babacım" dedim.
    herkes aynı değil. her gün haberlerde görüyorsunuz harcanmış çocukları. çocuk dünyaya getirmek ayrı, anne/baba olabilmek ayrı.

    kendi ebeveynlerimden nasıl ebeveyn olunmayacağını öğrendim en çok.

  • gazetelerin yılbaşında verdiği 2000'e 5 kala temalı promosyonlar. ajanda vs.

    gazetelerin verdiği karton maketler. casper'ın şatosu falan.

    yılbaşında babamın muz alması.

    (bkz: uhu) bu nerden aklıma geldi bilmiyorum. o sarı tüp gözümün önünde şuan.

    coca cola'nı depozitolu sert plastik şişesi

    soba dumanından oluşan sis

    ha bi de kaptan mağara adamı anaciiiiiiiiiim

  • https://www.youtube.com/watch?v=d2unbqhoxkc

    serzgin baran korkmaz'dan 10 milyon euro rüşvet istemiş ocak 2021'de. korkmaz ses kaydı almış. "blokeli çek olur mu?" demiş korkmaz. "olur" demiş veyis bey. rüşvet karşılığı yapacağını vaadettiği şey "sezgin baran korkmaz hakkındaki soruşturmaları kapattırmak ve ülkeye dönüşünü sağlamak" imiş.

    "gazeteci" geçinen, aslen "din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni" olan, ilahiyat fakültesi mezunu "ahlaksızın" tekidir.

  • otopsinin "vücudu kurcalamak" olduğunu sananları göstermiştir.
    yiğidim aslanım, otopsi sadece neden ölmüşü değil, nasıl ölmüşü ve daha bir çok "şey"in incelemesidir, mermi çekirdeğinin giriş açısından tut, maktul'ün ölüm saatine kadar herşey gizlenmeye/saklanmaya çalışılan "şey"leri ortaya çıkarır.

    senin anlamadığın o kadar "şey" var ki, köpekli, katilli cümle kurabildiğin için biz seni şanslı kabul ediyor, yanağından bir makas alıyoruz.

    not: buralarda "vurularak öldürüldüğü kesin, neyin otopsisi anlamadığım olay, zehirlediler mi ona mı bakacaklar, katil köpekler bırı dımtıs" yazan bir şeyler var idi.imdu yürek yırtulur.