ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sokaktaki travestiler ile diyaloglar
-
taksim'in meydanında açık bir kafenin verandasında(!), en kenarda oturmuşum gazetemi okuyorum.
biri koluma dokundu.
baktım bi travesti bacı:
- ojan ne gizeaal!
şaşkın şaşkın tırnaklarıma baktım, sonra karşımdaki bol makyajlı, pırıl pırıl gözlere baktım:
- sen de çok güzelsin, dedim gülümseyerek.
- ay hakkaten miii.. (alaycı söylüyor bunu)
- evet evet. hakkaten..
yanında ojeyle gezen salak bi hatun değilim, tamamen tesadüf, çıkardım çantadan ojeyi verdim:
- al. senin olsun.
kızcağızın gözleri tekerlek kadar açıldı:
- ay sahiden miii, gel buraya beee...
dedi, masayı sokaktan ayıran korkuluklardan nasıl çekti beni kendine, şapır şupur öptü.
herkes dumur vaziyette,
içeriden bir hareketlenme olduğunu gördüm, korktum kıza bir şey yaparlar diye,
- hadi git git, dedim, geliyorlar, atacaklar ikimizi de buradan...
- ay hiç böyle şey görmediieeem... dedi kırıta kırıta sahneden ayrılırken.
en cool halimle(bahaha!) tekrar yerime yerleştim, bir yandan da herkesin teker teker gözünün içine bakıyorum ki ne bir şey diyebilsinler, ne tepki verebilsinler ve lanet okuyorum bir yandan da, bu insanlara bu muamele reva mı allah belanızı versin diye..
evet, arkadaşlar, o bendim o gün işte..
ferrari'li polisin tehlikeli araç kullanması
-
olm ben arap severim, ticaret yapıyorum araplarla.
ama adamlar direkt ülkeyi arap kültürüne uygun hale getirdiler. ferrari vermek ne lan polise ? ve gördüğüm kadarı ile bunların hepsi taksim sultanahmet gibi turistik bölgelerde. benim için konu polis hızlı gitmiş yavaş gitmiş değil.
hayır amaç nedir ? hava atmak mı ? ülkemiz refah demek mi ? zenginiz mi diyorsunuz ? e değiliz arkadaş bunu da biliyoruz.
o arabaları satsan 100 tane çocuk okutur adam akıllı vatana millete faydalı hale getirirsin.
ama tercihe bak amk. araplara hava atmayı prestij sanıyoruz.
süt kardeşler
-
türk olduğuma şükretme sebeplerinden bir tanesi.. allah'tan türküm ve türkçe biliyorum da şu muhteşem filmi tüm esprileri ile izleyebiliyorum.
evden çıkarken ampulü söken kiracı
-
tanesine 20 lira verdiği tasarruflu ampulü yeni evine takacak olan kiracıdır. 10 ampül olduğunu düşünürsek 200 lira temiz para, hele ki ev taşıyan adama... bu adama laf diyenlere bir de lafım var; aldığın buzdolabını da bırak git o zaman it.
1.10 oranlı 4 maça 100 bin tl basmak
-
bu oranlar belirlenirken risk merkezleri yüzdesel kazanma oranını tespit edip kendi kazancını da katıp ona göre belirliyor. şöyle ki 1.10 oran veren bir takımın kazanma ihtimalinin yüzdesi yaklaşık % 85 civarı oluyor.
şimdi biraz matematik biliyorsanız bu dört maçın da birden tutma olasılığını hesaplayabilirsiniz. kabaca yüzde 52.
yani neredeyse garanti diye girdiğiniz bu bahiste bile yarı yarıya şansa ancak sahipsiniz. ama size vaadedilen kazanç yüzde 40 civarı bir miktara denk geliyor. bu tamamen aptalca bir risk.
ki bu bütün koşulların eşit olduğu maçlar için geçerli. bu dört maçtan birinde verilecek bir kırmızı kart, erken penaltı, hakem hatası gibi faktörler katılmadan sadece kağıt üstündeki şanslar.
neticede bu işleri para kazanma hırsıyla değil de keyif almak için yapan azınlığa pek lafım yok ama matematik bilgisi düşük insanlar o hırsla mutlaka ciddi para kaybedecektir.
kahve ve çikolatasız kitap okuyamayan nesil
-
* üstüne iki satır sabahattin ali tümcesi paylaşmadan geçemez.
* video veya fotoğraf çekmeden spor yapamaz.
* yediğini içtiğini, before-after'ını paylaşmadan; başımıza endokrin profesörü kesilmeden diyet yapamaz.
* sofra/tabak fotoğrafı çekmeden yemeğe başlayamaz.
* mağaza kabinlerinde giysi deneme fotoğrafları çekmeden bir şeycik alamaz.
* arkadaşlarıyla dil çıkarmalı, zafer işareti yapmalı, birbiri üstüne yıkılmalı, ağlamalı gülmeli fotoğraflar çektirmeden sosyalleşemez, tatil yapamaz, yurtta veya öğrenci/bekar evinde kalamaz.
* albümü yeni çıkmış popçu gibi çeşit çeşit pozlar vermeden mezun olamaz.
* monaco prensine gelin gidiyormuş havasında pozlar yayınlamadan evlenemez.
* başında doğum fotoğrafçısı olmadan doğuramaz.
* şikayet ediyormuş maskesi altında övünmeden çalışamaz, istanbul'da yaşayamaz, trafiğe takılamaz.
* hastaneden birkaç kare yayınlamadan refakatçi veya hasta olamaz.
özet geçmek gerekirse "hiçbir zaman 'kendi halinde' olamaz".
renkleri anlaşılamayan elbise fotoğrafı
-
mavi ve siyah görenler beyaz ve sarı görenlerden daha zeki falan diye bişey yok mu amk iyice birbirimize düşelim
diyafram egzersizleri
-
bu tarz egzersizlerin en az bilinen ancak en dinclestirici, kafa acicilarindan birinin basrolunde, bazen hafif tikali olan ve egzersiz suresince garip sesler cikarirsa pes etmemenizi gerektiren burnunuz* vardir.
sag ele gore tarif ediyoruz:
- agiz kapali.
- isaret ve orta parmaklarinizi alninizin ortasina sikica dayayiniz.
- bas parmaginizla sag burun deliginizi tikayin.
- sol burun deliginizden derin bir nefes alin.
- simdi sol burun deliginizi (nefes halen cigerinizde iken) yuzuk parmaginizla kapatirken ayni anda sag burun deliginizin uzerindeki bas parmaginizi kaldirin ve bu nefesi verin.
- simdi ayni nefesi sag burun deliginizle alin.
- sag burun deliginizi bas parmakla kapatirken ayni anda sol burun deliginizin uzerindeki yuzuk parmaginizi kaldirin ve nefesi soldan verin.
- simdi sol burun deliginizden derin bir nefes alin.
-simdi sol burun deliginizi (nefes halen cigerinizde iken) yuzuk parmaginizla kapatirken ayni anda sag burun deliginizin uzerindeki bas parmaginizi kaldirin ve bu nefesi verin.
- simdi ayni nefesi sag burun deliginizle alin.
- sag burun deliginizi bas parmakla kapatirken ayni anda sol burun deliginizin uzerindeki yuzuk parmaginizi kaldirin ve nefesi soldan verin.
komplike gozuksun diye iki tur yazdim. ama aslinda cok basit. alti-yedi tur deneyin (yalnizken).
beyninizin farkli yerlerine oksijen filan ulascak. pisman olmiycaksiniz.
bana iyi geliyorsun diyen kız
-
tedavisi bittikten sonra taburcu olacak kızdır.
74. altın küre ödülleri
-
la la land'in aday olduğu 7 dalda da galip gelerek bugüne kadar en çok altın küre kazanan film olma rekorunu kırdığı gecenin tüm kazananları:
film
en iyi film (drama): moonlight
en iyi film (komedi/müzikal): la la land
en iyi yönetmen: damien chazelle | la la land
en iyi erkek oyuncu (drama): casey affleck | manchester by the sea
en iyi kadın oyuncu (drama): isabelle huppert | elle
en iyi yardımcı erkek oyuncu: aaron taylor-johnson | nocturnal animals
en iyi yardımcı kadın oyuncu: viola davis | fences
en iyi senaryo: la la land
en iyi özgün müzik: la la land | justin hurwitz
en iyi özgün şarkı: “city of stars” | la la land
en iyi yabancı film: elle
en iyi animasyon: zootopia
cecil b. demille ödülü: meryl streep
televizyon
en iyi dizi (drama): the crown
en iyi dizi (komedi): atlanta
en iyi mini dizi/tv filmi: american crime story the people v. o.j. simpson
en iyi erkek oyuncu (drama): billy bob thornton | goliath
en iyi kadın oyuncu (drama): claire foy | the crown
en iyi erkek oyuncu (komedi): donald glover | atlanta
en iyi kadın oyuncu (komedi): tracee ellis ross | black-ish
en iyi erkek oyuncu (mini dizi/tv filmi): tom hiddleston | the night manager
en iyi kadın oyuncu (mini dizi/tv filmi): sarah paulson | american crime story the people v. o.j. simpson
en iyi yardımcı erkek oyuncu: hugh laurie | the night manager
en iyi yardımcı kadın oyuncu: olivia colman | the night manager
http://www.oscarboy.com/…09/altin-kure-odulleri-16/
vizeye midterm diyen insan tipi
-
ingilizce eğitim verilen bir üniversitede normal olan durumdur.
vize ne lan. hangi ülkenin vizesini alıyoruz?
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
buraya bir melek mi düşmüş
-
yıllar önceydi. mojo'da takılıyoruz, ortam o biçim. güzel bir kız vardı, ben de hafif çakırkeyfim yanaştım, "buraya bir melek mi düşmüş" dedim. hıh, dedi saçlarını savurarak. mojo başıma yıkıldı gardaşlar.
terk edilmek için yapılacaklar
-
sevdiğinizi belli edin. hatta kör kütük aşık olduğunuzu farkettirin sonra geri sayıma başlayın...