hesabın var mı? giriş yap

  • hurufilik, insan yüzündeki şekillerin arap alfabesindeki benzeşimlerinden yola çıkarak, allah ve ali sözcüklerinin(arapça yazılışları ile) yüzde tecelli olduğunu ifade ederek başladığı tinsel yolculuğu, yine insan yüzündeki şekillerin ifade ettiği harflerin insanların kaderini işaret ettiği savıyla sürdürür. yüz şekillerinde allah'ın tecelli olması vahdeti vücd çağrışımları yaptığı ve bu şekilde resmi islamla ters düştüğü için hurufilik uzun süre yeraltında kalmış bir akım olmuş, kimi zaman basılan feylezof meclislerinde bulunan müritler kafası kesilmek suretiyle idam edilmiştir. hurufiliğin bir başka kolu der ki, insan hayatı rakamların kudreti ile yönetilmektedir, bu manada, kaldığınız otelin oda numarası ile hayatta tanıdığınız insanların isimleri ve hatta okuduğunuz ilkokulun bulunduğu sokağın adı, ebced hesabına uzanan bir harf-sayı ilişkisi ile bağımlıdır ve yolda gördüğünüz tüm yüzler aslında tek bir yüz, bildiğiniz tüm tadlar tek bir tat hatta bildiğiniz tüm duygular tek bir duygudur vesselam yaşadığınızı düşündüğünüz hayat aslında var olan tek bir kurgunun parçasıdır ve o kurgu beyninizin içindedir.

    sonradan birileri matrix diye bir film yaptılar ama aslında bunun kurgusu bin yıl önce yapılmıştı.

    ek olarak (bkz: gölge avcilari kulubu)
    (bkz: kirmizi isik muzikholu)

  • ufakken çok ağlarmışım, hatta çoktan öte hep ağlarmışım. beni susturmak için artık annemde babamda çaresiz kalmış. yok emziği bala batır ağzına ver falan filan ben susmuyormuşum. sonracıma babam o ünlü keşfini yaptı:

    b: bak aklıma ne geldi!
    a:ne?
    b:simdi bi kaba süt koyacaz..
    a:ee?
    b:sonra bu kabın ağzına emziğin ucunu yapıştırp ucunu delecez!!
    a:....
    b:böle o* emdikçe ağzına süt gelecek!!
    a:....
    b:....
    a:biberon yani??
    b:..!(büyük bir keşif duygusunun ardındaki hüsran...)

    demek ben daha erken doğsam biberonun patentini babam alsa şimdi paraya para demezdik..işin diğer bir boyutu demek ki insanlar başları sıkıştığı zaman akılları çalışıyor. bak caponlara atom bombasını yediler* simdi her seyi en ufak en hızlı en teknolojik sekilde yapmak icin kasiyolar (bkz: japon tshirt katlama sanati)

  • futbolu bu kadar hayatının merkezine koyan tiplere feci acıyorum. izlersin heyecanlanırsın yenilince söversin şampiyon olunca deli gibi sevinirsin anlarım da bu nedir amk. koskoca koç ailesini temsil eden adam galatasaray ile kafayı bozmuş. git hayatını yaşa birader. hayat sana gülmüş. şanslı olarak dünyaya gelmişsin. gece yatmadan önce galatasarayı mı düşünüyorsun napıyorsun. bunlar hani gizli tarikat falan bağlantılıydı amk. adam konuşurken neredeyse ağlayacak kadar stresl bi durumda. bu mu derin bağlantılı aile hahahaha.

  • geçen gün televizyonda yarışma programında bir adam itiraf ediyordu. markette belli bir alışveriş karşılığında bedava sinema bileti veriliyormuş. abimiz 12 tane süt almış ve sinema bileti vermişler. eşiyle sinemaya gitmişler, dönüşte sütleri iade etmiş.

  • msn rüzgarının estiği yıllar. whatsapp portakalda vitamin, facebook var mı emin değilim..
    hatırlarsınız; kanka kız msn'si var mı? sorusunun sorulduğu yıllar.

    oyun_bozan@hotmail.com adresiyle fırtınalar estiriyorum..
    serpil'le tanıştık. fransa'da yaşayan gurbetçi bir ailenin en büyük kızı.
    zalimguzel@hotmail.fr

    bütün gün serpil'le konuşuyorum. yatıyorum serpil, kalkıyorum serpil. 1 ay sonra o malum şarkı patladı..

    "zaaalim, oyunbozaan. sen de, bu büyü de yalan."

    ''yok artık!! böyle tesadüf mü olur?'' dedik ve aşık olduk.
    o zalim, ben oyunbozan..
    o fransa'da, ben türkiye'de..
    ancak her aşk gibi kısa sürdü ve ayrıldık..
    ----------------------

    yıllar geçti. biz büyüdük, msn tarih oldu.. bir gün serpil ekledi facebook'tan ve yine konuşmaya başladık..

    - biliyor musun? türkiye'ye her gelişimde seni aramak istedim ama bir türlü cesaret edemedim. beni unutmuş olmandan korktum..

    + seni unutmak mı? deli misin sen?
    aylarca yazmanı bekledim. fotoğrafına bakıp içtiğim günlerin sayısını ben bile bilmiyorum.
    ne unutması serpil? anahtarlığımda bile senin resmin vardı. eve girerken seni görüyordum, evden çıkarken seni..
    ne unutması??

    bir hafta sonra malum şarkı patladı..
    " eve senle dönüyorsam, evden senle çıkıyorsam, yine de doyamıyorsam, aşksın.."

    birkez daha başladık, hiç ayrılmamak üzere.
    ama nerdee?
    2 hafta geçmeden, savrulduk gittik yine..
    ------------------------

    aylar, yıllar geçti.. sayısız kez sarhoş, sayısız kez aşık oldum. aldattım, aldatıldım. terkettim, terkedildim..
    unuttum, unutuldum..

    bir gece serpil aradı. türkiye'ye gelmiş, çok özlemiş..

    - gitmeden görüşelim, mesela çarşamba akşamı.
    + çarşambaya çok var. ben de çok özledim. yarın akşam görüşelim mi?
    -bugünkü gibi yağmurlu olmazsa olabilir. haberleşiriz..

    yarın, tıpkı dün gibi yağmurluydu.. yine de buluştuk..

    sarıldım, sımsıkı sarıldım.. ilk kez, rüya gibi, yıllar sonra..
    sarıldık, yağmur durdu, ağladık..

    - artık yağmur yağmaz, sarıldım sana..
    + bırakma beni.

    2 hafta sonra malum şarkı patladı..
    " sana sarıldığım an, yağmur duracaktı.. "

    gel de yeniden aşık olma! ömrümün en güzel iki haftasını geçirdim. güldüm, sevdim, sevildim.. bir daha hiç bırakmamak üzere tuttum ellerinden..

    ancak yalnızca 2 hafta sürdü. önce gitti, sonra bitti.. her zamanki gibi..
    -----------------------

    dün yine aradı. haftaya türkiye'de olacakmış ve bu sefer beni almadan gitmeye hiç niyeti yokmuş..

    " gelir misin? " dedi, " hiç düşünmeden. " dedim..

    hazır olun. yeni albüm kapıda..

  • pizza siparişimizi vermiş bekliyoruz, ofis telefonu çalıyor,

    - efendim?
    - abi iyi günler. ben x pizza'dan halit. şimdi turgut'u başka paket için gönderdik de sizin paketi yasin getirse olur mu? yoksa bekler misiniz?
    - (iç ses: ne?!) yoo önemli değil hocam yasin getirsin...
    - peki abi kusura bakmayın.
    - estağfurullah (noluyo lan?)

    ofisteki gerizekalılardan birinin mahalleden arkadaşıymış turgut, sipariş verdiğimiz yerde kuryelik yapıyormuş, bu salak da arkadaşını görmek için sipariş notuna "turgutla gönderin" yazmış. yasin gelince bozuldu bir de...

  • evrimleşmemiş,özgüvensiz bir primatın yaptığı gövde gösterisi.
    senin neyine kahve içmek, ancak yalaktan su içmek yakışır sana.

  • pr veya değil. olması gerekeni yapmış.
    istanbul taksiciler esnaf odası, savcılık , valilik 3 maymunu oynamayıp gereğini yapsaydı da pr fırsatı vermeseydi madem.