hesabın var mı? giriş yap

  • anlık güldüren yorumlardır. for example :

    " "bugün ne giysem?" programı erkekler için olsa 10 dakika sürmezdi.
    -kokmuyor hacı bu tişört. giy gitsin amk. "

  • sınır dışı edilsin. bizim de karımız, kızımız, annemiz var. huzuru bozan her sığınmacı sınır dışı edilsin. ülkendeki durumdan kaçıp buraya gelip “sığınıyorsun”. edebinle otur.

  • biri dünyaca tanınmış öbürü daha bölgeseldir, doğru.

    ancaaaak;

    sneijder justin bieber ise alex tarkandır.
    sneijder ben affleckse alex şener şendir.

    ne bileyim sneijder obama'ysa alex uruguay devlet başkanıdır. alex candır.

  • şu anda dünyadan 570 km uzakta yer alan hubble'ın aksine, james webb teleskobu 1.5 milyon kilometre uzaklıktaki lagrange 2 pozisyonuna* yerleştirilecek. halihazırda şu anda aynı bölgede wilkinson mikrodalga dedektörü de bulunuyor.

    james webb, daha çok kızılötesi dalga boyunda gözlem yapacağından, dünya ve ay'ın ışımasından etkilenmemesi için bu noktaya yerleştirilmek durumunda.

    aynı zamanda james web teleskobu, uzayda yer alan insan yapımı en büyük nesnelerden biri olacak. 18 parçadan oluşan dev aynasının çapı bile 6.5 metre boyutlarında ve teleskobun toplam boyutu 50 metrenin üzerinde.

    yapacağı gözlemler bugün evrene dair bildiğimiz çoğu şeyi değiştirebilir. çok daha uzağı görebileceğimiz için şu anda 13.7 milyar yaşında sandığımız evrene dair; "pardon 25 milyar yaşındaymış" bile diyebiliriz. kısacası aslında james web teleskobu çılgın bir girişim. elbette hubble'ın verdiği cesaret sayesinde...

  • genişletilmiş ürün konusunda en güzel örnektir.

    sadece test ve tespit amacıyla bir doktora öğrencisi yaklaşık 6 saat burada zaman geçirmiş.
    hiç bir şey almadan, yanında kendi getirdiği yiyecek ve içecekleri tüketerek.
    ek olarak internetini, elektriğini ve wcsini kullanarak
    karışan eden yok.. 6 saatten sonra sıkıldığı için çıkmak zorunda kalmış.

    özetle insanlar buraya kahve içmek için geliyorlar, yani core product burada kahve fakat yanında sunulan hizmet ve psikolojik huzur asıl çekici kılan.
    sevgilisiyle buluşanlar, ders çalışanlar, parası olmadığı için zaman geçirenler, sadece oturmak isteyenler..
    amerikan kapitalizmi diz boyu eyvallah, fakat misafirperverliğiyle ünlü hangi türk çay & kahve mekanında bu kadar uzun süre kalıp bu kadar fayda sağlayıp para bırakmadan çekip gidebilirsiniz henüz ben rastlamadım.

    6 şubat 2023 depremi nedeniyle zorunlu edit: firmanın ticari ahlakı örnek teşkil ediyor fakat insani değerleri maalesef sınıfta kaldı. bugün depremin 4. günü, geçmiş olsun mesajı yayınlamadılar, yardım konusuna hiç girmiyorum. otur sıfır!

  • insanların temel ihtiyaçlarına zam üstüne zam gelirken ötv indirimi yapılması etik olmaz. o yüzden akp'nin yapabileceğini düşünüyorum.

  • demokrasinin doğru düzgün işlemesi için zaruri olan bir sistem bence. bu kadarla bırakmıyorum tabi ki:

    * tesettür butikler: 0.5 oy
    * standart insan: 1 oy
    * üniversite mezunu insan: 2 oy
    * yüksek lisans mezunu: 2.5 oy (ingilizce bilmeden parasını bastırıp ingiltere'ye mba yapmaya gidenleri saymıyoruz)
    * profesör filan, yaşlı bilgililer: 4 oy
    * sevdiğim arkadaşlarım: 4 oy
    * tkp'liler: 20 oy (bakalım millet vekili sokabilecekler mi, meraktan yani)
    * uygur kardeşler, sertaç ortaç filan: -500 oy (oy verdikleri parti haricindeki tüm partilere eşit bölüştürüp dağıtacağız)
    * mortifera'nın oyu: 500000 oy

  • (bkz: ferhunde)

    ferhunde, sadece romandaki diğer karakterler yüzünden ferhunde olmaz. en başta yazar reşat nuri'nin kendisi ferhunde'ye çok kötü davranmıştır.

    memlekette bireysel özgürlükler ve bireysellik sadece imtiyazlı zengin sınıfın sahip olduğu bir lüks olsun, ona ses etme, ondan sonra ferhunde'yi aileyi dağıtan hayırsız gelin ilan et.

    işte bu yüzden benim adamım reşat nuri değil, hüseyin rahmi.

    hüseyin rahmi'nin "ha! hayt! kıçımın kenarının türk ailesi" triplerini seviyorum.

    yalnız dikkatinizi çekerim, her iki yazarın da yazdığı olaylar nerede ise yüzyıl öncesinde geçiyor. osmanlı'nın son yılları, cumhuriyetin ilk yılları.

    yahu bir toplum, yüz yıl içerisinde hiç mi değişmez? hiç mi sorunlarını, çatışmalarını çözmez?

  • -bak ben bu yüzü görünce neler hissediyorum bir bilsen..
    +neler?
    -evimi, geleceğimi, yaşlılığımı, çocuklarımı, torunlarımı.

    düzeltme gereği duydum;
    fos çıktı arkadaşlar, bütün iltifatların canı cehenneme!

  • bikaç ay önce kuruçeşmede yıldız tilbe konserine gidip kendimi aşağılanmış hissetmiştim.tam 1 saat geç çıkıp ara vermeden 1.5 saat geğire geğire şarkı söylemiş, ayakkabılarını sahnede değiştirmiş, plastik bir perukla -önden saçları görünüyor- yürümekte zorlanarak sahnedeydi. şarkı söylerken kaçırıyor falan bir garipti. yıllardır dinlerim çok da severim şarkılarını ama sanki pavyondayız ve arkada biri kavun-rakısını yiyip şarkı söylüyor gibiydi.

    peki ya dün harbiye açıkhavada…
    candan erçetin…
    asaleti, kendi ekibine ve seyirciye saygısı, kıyafetleri, dakikliği, sesi, endamı mükemmel ötesi.kendi çapında şarkılarını üzüntünün 5 evresine bölmüş ve her evreye uygun şarkıları varmış -öyle zengin bir repertuarı varmış ki bölmüş yani- ve bizimle paylaştı.erkin koray, özkan uğur ve deprem felaketini de anarak görsel olarak video ve fotoğraflarla destekleyerek şarkılarını söyledi.

    nasıl güzeldi..nasıl iyi hissettik kendimizi.. konser dediğin böyle olur ya. zaten seviyordum dinliyordum. ama sahnesini görünce saygım ve sevgim arttı da arttı.

    nasıl güzelsin.canım benim.

    debe editi: haberi olmayan ve unutanlar için içimde yara kalmış ve rüyalarımda babasıyla beraber ağladığım cinayeti hatırlatmak isterim.

    (bkz: rabia naz vatan cinayeti)