hesabın var mı? giriş yap

  • pratik ambalajı ve de kendinden dilimli yapısıyla gönüllerde taht kuran, tasarım harikası zerzevat.

  • ailesinde "dindar", "sofu", "hacı"; annanneleri, babanneleri olanlar bilirler. bu güzel ninelerimiz yılın üçte ikisini oruçlu geçirirler. haberimiz bile olmaz oruçlu olduklarından. o gün öğle çayı için muhteşem şeyler hazırlamışızdır.

    "nene gel hadi, zeytinyağlı kuru patlıcan dolması yaptık", deriz.

    "oruçluyum ben evladım, siz yiyin. kalırsa akşama yerim ben" der.

    "valla kalmaz akşama" deriz. nafile oruç sonuçta. bozsa yerine 1 oruç tutacak sonraki gün. yine de kıyamaz orucuna. "olsun evladım, sonra yine yaparsınız" der.

    o tespihini çeker biz de zıkkımlanırız bi güzel. ne gizli saklı yeriz, ne de o başka bir yere gider.

    "akşama kalmaz" dendiğine de bakmayın, illa ki ayrılır ona bir tabak, akşam iftar ettiğinde yesin diye.

    anlayan anladı. anlamayana da... babannemin bi lafı var da... kalsın.

  • kafası trilyon olmuş elemanın, elinde mikrofon gözünde güneş gözlüğü ve kafasında fesiyle dolaşan bir muhabir tarafından durdurulmasının tribini yaşamaya kalktım da, dağlara taşlara. vay amk.

  • otobüse binerken mecidiyeköy'de bir numara yok. bir güzel uyudum. sonra gözümü bi açtım, karşıdan karlı dağlar geçiyor. bir daha açtım başımda bir çocuk: “kalk abi.” diyor “kars’a geldik(!)” *

  • bugün, en beğenilenler listesinin tepesindeki entry, bir kripto parayla ilgiliydi.
    okudum. biri, o başlıktaki kripto paradan hareketle, kendi derin bilgileriyle, kripto para piyasasında yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlatmış. çok sayıda kişi de favlamış. entryde şöyle bir ifade var: '...filanca coinle bol sıfırlı rakamlar kazandım. kazandırdım da...'
    yani demek istiyor ki, benim yönlendirmelerime uyanlar para kazanır bu piyasada...
    adam entrysini şöyle bitirmiş: bunlar, bir boğanın kişisel yorumlarıdır...

    ulan dedim, ben bu adamı niye takibe almamışım? geçmiş entrylerine bir bakayım dedim. şöyle bir iki kurcalayınca, enteresan bilgiler gördüm. misal dogecoin için şöyle bir şeyler demiş: '1520 lirayla girdim.'
    bu boğamız ripple'a da 600 lirayla girmiş misal. alıp unutmayı planlıyormuş. uzun vadeli yatırım niyetindeymiş.
    daha da ilginci, ocak ayının 2'sinde aynen şöyle bir entrysi var: 'bir şeyi herkes konuşuyorsa bilin ki o tren çoktan kaçmıştır. örneğin herkes lokmacılardan bahsederken, lokma konuşulurken gidip bir lokmacı açarsanız batarsınız. ayrıca yıllardır yatırım yapan biriyim, yükselmesi ve düşmesi hiçbir sebebe bağlı olmayan bir yatırım aracına yatırım yapacağıma giderim rulette siyaha basarım.'

    diyeceğim şu ki, böyle boğalardan tavsiye alıp kripto piyasasına girerseniz, elinize verirler. demedi demeyin...

  • "pazarlık olmamış, fidye de yok, operasyon zaten olmadı, geriye tek bir ihtimal kalıyor, mit rehineleri biriken bonus puanlarıyla aldı."

  • para çok acayip bir şey lan. adam yarışmacılara kutu açtırmaca oynatıyor. yok böyle dans da oynatacakmış. dün de maç yaptırıp hakem olmuştu. yemin ediyorum yakında birini chun li birini ryu yapıp street fighter da oynatacak. teptep çekilecek adada amk.

  • daha önce yazılmış ama ben de şunu şuraya koymak istiyorum: https://www.youtube.com/watch?v=up0tis6jvse

    "aganigi naganigi" ikilemesini dilimize (dilimize derken günlük konuşma dilimize arkadaşlar, güzel türkçemize değil) sokmuştu bu reklam ilk çıktığında. ilginç şekilde; etrafımda kimsenin duymadığı, kullanmadığı, sözlükte de yazmayan ama kimsenin de ne anlama geldiğini anlamakta da hiçbir zorluk çekmediği bir ikilemeydi. o zamana kadar duyan bilen yoktu ama bu reklamda duyduktan sonra herkes neyi ifade ettiğini bir çırpıda anlamıştı. ve reklamdan sonra da bir süre de ağzımıza takılmıştı. muhtemelen kuru yemişin direkt mala gittiği(bkz: direk mala gider) bilgisini halk arasında yaygınlaştıran reklam budur. hatta daha da abartıyorum, bu reklamdan sonra artık bir daha fındığın reklamının yapılmasına ihtiyaç kalmamıştır çünkü fındık kolektif hafızanın derinliklerine direkt mala giden gıda olarak kazınmıştır. reklam sektörünün kendi çapında en büyük başarılarındandır.

  • turgut uyar'ın kendisine karşı olan büyük tutkusunu o da anlamamış.

    “..turgut beni her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak, ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım…”

    biz hep birinci seçeriz, siz yeter ki yorulmayın..

  • ünlü bilim kurgu yazarı kurt vonnegut 'un bombalanmasından ve arkasından gelen firestorm dan şans eseri kurtuldugu kent. vonnegut'un slaughterhouse 5 adlı kitabı yazarın bu kentte bir amerikalı savaş esiri olarak yaşadıklarını yazarın kendisini temsil eden billy pilgrim adında bir karekterin gözünden anlatır.

  • aslanlı yolun sırrına vakıf birisi değilim ancak hayattaki ender şanslarımdan biri olarak, anıtkabir'de şantiye mimarı olarak çalışmış nezih eldem 'in * öğrenciliğini yapmış biriyim. hoca sağolsun bilgisini öğrencilerinden hiç esirgemez, o son yıllarında zorlukla çıkan sesine rağmen deneyimlerini gürül gürül akıtırdı. öğrenciler olarak da mümkün olduğunca çıtımızı çıkarmadan, akan pınardan elimizden geldiğince testimizi doldururduk. nezih hoca gibi kariyerinde 3-5 mimara kısmet olacak yapılar olunca da anlattıkları daha da ilginç oluyordu. mesela bu aslanlı yolun döşemesi gibi, "oğlum zemini tam anlamıyla oturtamadığımız için derzsiz döşemelerde çatlaklar oluşuyor ve kot farkları çok belli oluyordu, o yüzden asimetrik ve geniş derzli bir döşemeyi tercih ettik." ha başka bir çözüm olmaz mıydı, inanın ki bu soruya cevap verecek yeterli bilgi kaynağım yok.
    ama yapımı 1953'de bitmiş henüz 61 yıllık yapı üzerinden de sırlar hurafeler üretmeye başlamışız bile. maalesef bu alışkanlık ilk de değil.

    (bkz: mimar sinan hurafeleri)
    (bkz: nezih eldem)

    edit: bu entriyi, aslanlı yoldaki döşemelerin arasındaki açıklığının sebebini, "yürürken düşmemek için yere bakmamız gerekiyor, o yüzden de ataya olan saygımızı göstermiş oluyoruz." gibi saçma sapan bir hurafaye cevap olarak yazmıştım, hurafeci gidince de entrinin ayağı boşta kalmış.

  • "akp iktidara geldiğinde yeğenim zeynep 3 yaşındaydı. bugün 12 yaşında. akp döneminde tam %400 büyüdü. istikrar sürsün zeynep büyüsün!"