ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
başkaları adına utanmak
-
vicdan sahibi olduğunuzun işaretidir. kimi zaman,insan olmanın sorumluluğunu hissetmektir.
teoman'ın cv'si
ömer lütfi akad
-
“adapazarı’na gitmeye hazırlanıyorduk. gitmeden önce bazı siparişler vermek üzere biriyle buluşmam gerekiyordu. birden, üstümün başımın pek güven verici olmadığını fark ettim, özellikle ayakkabılarım çok kötü durumdaydı. taksim sineması’nın (şimdi devlet tiyatrosu’nun bulunduğu bina) uzun duvarı boyunca art arda dizili ayakkabı boyacılarına doğru hızla yürüdüm, az vaktim vardı, en öndekinin sandığına ayağımı koydum. ‘çabuk usta, şişir, acelem var’ dedim. boyacı başparmağı ile arkayı gösterdi. ‘arkadaki arkadaşa geç beyim’ dedi. ‘neden, ne oluyor’ dedim. ‘ben ayakkabı boyarım’ dedi adam, ‘bu benim işim, şişirme istiyorsan arkaya geç’. bir an kalakaldım. bütün alacağı yirmi beş kuruştu, bir liranın dörtte biri. ayağımı sandıktan çekmedim. ‘buyur, bildiğin gibi boya’ dedim, ‘hakkını ver’. beni bekleyen sonsuza kadar bekleyebilirdi, ben burada hayatımın dersini alıyordum.”
lütfi akad, ışıkla karanlık arasında, sayfa 24.
türkiye iş bankası kültür yayınları, istanbul 2004
sadece ideal bir dünyada girilebilecek diyaloglar
-
- alo, ben kredikartımı iptal ettirmek istiyorum.
+ siz söylerken ettik bile.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bulaşıkların yemekten sonra değil de yemekten önce yıkandığı tek yer öğrenci evidir..
sözlükteki 30 yaşı aşmış bunak çetesi
-
staja veya is basvurus yapmaya geldiginizde de bunak dersiniz o vakit...
edit: basligi acan kacmis... baslik 30 yaslara kalmis...
ekşi itiraf
-
*ilişkilerimde acaip istikrarlıyım. nasıl başlarsa başlasın her seferinde terk edilmeyi başarabiliyorum.
*kimseden vazgeçemedim, her terk eden adamı özlüyorum.
*tek sevdiğim adamı, eski gerçek sevgilimi unutmaktan çok korkuyorum, onu beklemek hayat amacım gibi çünkü. unutunca kimsesiz ve yalnız hissetmekten korkuyorum. çok hastalıklı bir düşünceymiş bu.
*ilk kez yirmi üç yaşında öpüştüm, gerçekten aşık olduğum adamdı, o adamla evleneceğimi sanmıştım, (aptallık) terk edince döner sandım, şimdi nişanlanmış istisnasız her gün açıp nişanlısıyla fotoğraflarına bakıyorum, dönse istemem, ama içim acıyor yine de. iki yıl oldu. kız da aynı motora benziyor.
*her ilişkimden sonra pişman oluyorum, hiç iyiki demedim.
*aşık olduğum üç adamın da ismi aynı (hep istikrar)
*neredeyse hergün ağlıyorum. zorlanıyorum yaşamakta. ama öyle mutlu görünüyorum ki, korkuyorum kendimden.
*yeni doğan bebekleri görünce hep ağlıyorum, nasıl bir hayatı olacak kimbilir diye, çekeceği acıları düşünüp...
*çok sevgilim olmadı ama hiçbiriyle bir tek fotoğrafım bile yok. çünkü hiçbirisi fotoğraf çektirmeyi sevmezdi, hep öyle söylerlerdi. ama başkalarıyla kare kare fotoğraflarını görüyorum zaman sonra. bunu hak etmek için sadece her seferinde seviyorum.
*etrafımdaki anneler, ya da teyzeler beğenip birileriyle tanıştırmaya kalktıklarında kendimi çok beceriksizmiş gibi hissediyorum, özellikle bu yüzden bu tarz ilişkilere gelemiyorum.
*yazdıklarımı okuyunca kendime acıdım.
6 mayıs 2019 istanbul seçimlerinin iptal edilmesi
-
bunca kepazelige rağmen hala bunlara oy verecek olanların ben taa amina koyim.
ölümün en iyi tanımı
-
okyanustaki içi su dolu balonun patlaması.
kendini balon sananlar için başka, aslında su olduğunu farkedenler için başka sonuçları vardır.
elektrik faturalarından trt payının kaldırılması
-
mhp'nin oyları ile reddedilecek kanun teklifi.
benim dışımda herkesin hayatı mükemmel düşüncesi
-
insana facebook falan kapattıracak bir düşünce.
paylaşımlara bir bakıyorum;
-hehehe teknemizden ilk görüntüler yarın devamı vaaaaar (sanki çok merak ediyoruz senin tekne fotoğraflarını)
-yhaaa benim kızım dünyaaanın en güzel çocuuuu (eciş bücüş bi tip ne dünyası ne güzeli)
-kocişimle tatiiiiiiil -at italy* (kocana da sokayım sana da)
-anne oluyorraaaam dinyinin in gizil diygisi (sen olma ulan ayı)
-zengin zenginoğlu is at california with 82 others - kankslarlaaa kopmalarrr (bitmedi ulan şu babanın parası bitmedi)
bi ben mi evde oturuyorum? bi ben mi işsizim, yalnızım? yettiniz be kapattırıcaksınız yine facebooku.
debe editi: bu entrym mutsuzluğumu ve mutsuzluğunu paylaşan güzel insanlar sayesinde debeye girmiş. geri kalan bütün entrylerim de böyle bir başlık altında bile hakaretler edip ayar vermeye çalışanlara girsin. hele 'düşüncesi' ile biten başlığa 'vik vik vik vik kişidir' diye tanım kasan bi taneniz var ki ona laflar hazırladım. ama söylemeyeceğim.