hesabın var mı? giriş yap

  • orijinal adı harry potter and the philosopher's stone olan kitap ve film. maalesef ki şu anda topicine yazmakta olduğumuz bu başlıkta olduğu gibi çoğunlukla aynı hataya kurban edilerek harry potter and the sorcerer's stone olarak amerikalılar'ın icat ettiği uydurma adla bilinir ve referans verilir.

    brezilya'lı yazar paulo coelho nun meşhur kitabı simyacı'da da sıklıkla bahsedildiği gibi philosopher's stone (felsefe taşı) simyacılıkta çok iyi bilinen, metalleri ve gümüşleri saf altına dönüştürdüğüne ve ölümsüzlük bahşeden hayat iksirinin hazırlanmasına yardımcı olduğuna inanılan efsanevi bir maddedir. bu bilim dalıyla ilgilenen hemen herkesin bildiği bir madde. kitabın temasıyla da birinci dereceden ilgili. bildiğimiz üzere albus dumbledore'un simyacılık çalışmalarından tanıdığı yakın arkadaşı nicolas flamel felsefe taşı'nın sahibi bir simyacıydı ve aynı zamanda taşın gücünü kullanarak hayat iksiri üreterek karısıyla birlikte yaklaşık 665 yıl kadar yaşayabilmişti.

    kitap ingiltere'de çok sevilip popüler olduktan bir yıl kadar sonra amerika'ya ithal edilirken kitapların amerikan yayıncısı scholastic yayınevi, simyacılıkla ilgili bir terimi kendine başlık olarak seçen bu kitabın amerika'lı küçük çocukların gözünü korkutacağı ve ilgisini çekmeyeceğini söylerek uydurma bir isim yaratarak orijinal ismi harry potter and the sorcerer's stone olarak değiştirmiştir. serinin filmlerinin dağıtımcılığını yapan ve sermayesini sağlayan wb. şirketi de amerikan olduğu için filmin amerika'da ve hindistan'da gösterime sokulan kopyaları bu isimle hazırlanmış, imdb de bir amerikan internet sitesi olduğu için filmin adını bu şekilde geçirmektedir. bu nedenle film dünyada sadece amerika ve hindistan'da bu isimle vizyona girmiş olmasına rağmen imdb gibi bir kaynağın yanıltıcılığından kaynaklı bir şekilde ilk bölümün adı bu şekilde yanlış olarak yer etmiştir. türkiye'de çıkan dvd'leri satın alan kişiler filmi açıp adının "philosopher's stone" olarak geçtiğini kolayca görebilirler. yazar j.k. rowling'e yıllar sonra seriyle ilgili en büyük pişmanlığının ne olduğu sorulduğu zaman ilk kitabın adının değiştirilmesine izin vermesi olduğunu, bugünkü konumunda olsa buna asla izin vermeyeceğini, ancak o ilk yıllarda şimdiki kadar sözünü geçirebilen bir konumda olmadığını söylemiştir.

    gönül ister ki ekşi sözlük'te de bu hata düzeltilsin ve ilk kitap ve film olması gerektiği gibi harry potter and the philosopher's stone adı altında bir topicte bir araya getirilsin ama heyhat. siz siz olun, sorcerer's stone denen bu uydurma ismi doğru olarak bellemeyin. "philosopher's stone" kitabın içeriği ve konusuyla birebir ilgili, cuk oturan bir isimken, "sorcerer's stone" basitçe "büyücünün taşı" demektir. çocuklara bu kitabın sadece büyülerle ve büyücülerle ilişkili bir kitap olduğunu anlatabilmek için uydurulmuştur.

  • öğrencilik hayatım boyunca, bilinçaltıma hep "kötü" anılar işlemiş öğretmen tipi, zâlım.

    eveeeeeet çocuklar, hadi birbirimizi tanıyalım. önce ben kendimi tanıtayım. adım alfa, soyadım beta. gama yıldır bu mesleği sürdürmekteyim. önümüzdeki bu bir yıl boyunca sizlerin epsilon bilgisi dersine gireceğim. umarım güzel bir eğitim-öğretim yılı olur.

    ben kendimi tanıttım, şimdi sıra sizde. ehi.* isim-soyad ve anne-baba mesleğini söyleyin. sağ baştan başla canım. (gözlüğün üzerinden bakmak sûretiyle parmağı ile kendisine göre sınıfın sol yanını işaret eder.)

    küçükken tabi insan anlamıyor, bu anne-baba mesleği söyletme merasiminin nedenini. sorunun altında yatan psikoloji, "öğrenciyi tanımaya çalışma çabası" olarak görülebiliyor ufağıken. fakat bu amatör eylemin sonuçları, öğrencilerde derin izler bırakıyor.

    +adım delta, soyadım zeta. babam çiftçi, annem ev hanımı.
    -evet çocuğum sen devam et.
    +adım ita, soyadım teta. babam mali müşavir, annem öğretmen.
    -aa, ne öğretmeni, nerede çalışıyor?
    +yota ilk öğretim okulunda, kappa bilgisi öğretmeni, örtmenim.
    -tamam yavrum sen devam et.
    +adım lamda, soyadım omikron. babam vefat etti, annem ev hanımı...

    bu muhtemel diyalogtan sonra, sınıf sessizliğe bürünür. "muhtemel"dir çünkü, her sınıfta anne veya babası vefa etmiş bir çocuğun olma ihtimali vardır. olaya sadece ölüm sertliği ile bakmayalım. her sınıfta, toplum normları tarafından "utanılcak" algısı oluşturan bir mesleği olan anne veya babaya sahip öğrenci olabilir. çocuk yaşta alın teri ile kazanılan paranın önemli olduğu, mesleğin çağrıştırdığı imgenin önemli olmadığını başkalarına anlatamayabilirsin. gerçi bunu başkalarına anlatmaya çalışmaya gerek yoktur fakat bu idrake varabilmek çocukken gerçekleşmeyebilir.

    yeni öğretmen ya da hocayla tanışılcak her sene başı zulümdür bu çocuklara. yetmezmiş gibi o gün ilk dersine giren tüm öğretmenler, sınıftaki öğrencilere anne-baba mesleklerini söyletir. bu yetim-öksüz çocuklara bu acıyı neden yaşatır bu öğretmenler?

    acaba, sınıfta "arkası" güçlü öğrenci var mı diye kontrol etme çabası mıdır bu? yoksa veliler toplantısında mesleğini bildiğiniz ebeveyne, usulüne göre hareket edebilme ön hazırlığı mıdır bu?

    iyi niyetli yaklaşayım bir de. sınıfta durumu iyi olmayan öğrencileri bulup onlara yardım edebilme ya da ona göre davranabilmek için yapılan bir tarama mıdır bu? eğer öyleyse, neden bu fecaat tüm sınıfın gözleri önünde gerçekleştirilmektedir?

    bu sorunun, çocuk ve sınıf psikolojisi üzerine etkileri detaylıca düşülümelidir. fosilleşmiş öğretmenlere belki durumun izhanı tebliğ edemeyiz fakat daha yetiştireceği yüzlerce-binlerce öğrenci olan genç öğretmenlerimiz, bu tehlikeyi idrak etmeliler.

  • bazen kime ait olduğu belli olmayan isimlerdir.

    durum diye bi kayıt yapmışım zamanında aradım durum ne abi dedim çıktı geliyor dedi. dürümcüymüş..

  • bu pkk'lıları da anlamak mümkün değil arkadaş.

    her gün geberiyoruz diye bağırıyorsunuz, sonra da ölü sayısı beğenmiyorsunuz. twitter'daki pkk hesaplarına baksak değil 4571, 45binleri buluruz, her allahın günü bodrumlarda 100'er kişi yakılıyor bunlara kalsa..

    ölüyor musunuz ölmüyor musunuz bir karar verin amk?!

  • kıskanç olarak, dört kez acı çekerim:
    kıskanç olduğum için,
    kıskançlığımdan dolayı kendimi suçladığım için,
    kıskançlığımın ötekini incitmesinden korktuğum için,
    bir bayağılığın beni tutsak etmesine boyun eğdiğim için: dışarıda bırakıldığım, saldırgan olduğum, deli olduğum ve sıradan olduğum için acı çekerim.
    barthes

  • 15 yıl önce soruları çalanlar şu an hakim, savcı, adli tıp uzmanı, emniyet amiri, kaymakam ve devletin kilit noktalarında bürokrat. bunların verdikleri raporlara ve kararlara şaşırmamak lazım. tek bir talimatla istenen karar çıkıyor, istenen kişi ceza alıyor ya da beraat ediyor, istenen festival iptal ediliyor, istenen kişi gözaltına alınıyor.

  • dünyada her şey hızla lümpenleşiyor lan. bulunduğunuz grup, düşünce her ne olursa olsun bir şekilcilik "bak ben yapıyorum ha" durumu var. işin beni rahatsız eden kısmı bu.

  • geçen salı günü cebimden 9 lira çalınmıştı.

    (bkz: 12 mayıs 2015 cebimden 9 lira çalınması)

    bugün günlerden cumartesi tarih 16 mayıs 2015. bu sabah uyandım, hava yağacak gibiydi, direk keyfim kaçtı zaten, hiç sevmem bu havaları. yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım. her zamanki gibi yol üstünden 1 lira'ya simit aldım, iş yerime geldim, tok kapısından golf sesi çıkan mükemmel arabamı otoparkçıya bıraktım, çayımı koydum, gazeteyi açtım, önümdeki başlık ;

    (bkz: doğuş grubu'nun vergi cezasının silinmesi)

    hukumetimiz doğuş grubunun vergi borcu faiz cezasını silmiş diyorlar. gerçi doğru mu yanlış mı bilmiyorum, belki de yalandır. bizim hukumetimiz yapmaz öyle şeyler aslında. ama olsun bi bakmak lazım gene vatandaş olarak uyanık olcan.

    kaç paraymış vergi borcu faizi 767.000.000 tl.
    yazıyla yedi yüz altmış yedi milyon. tele.

    vergi borcu faiziymiş. zamanında neden ödememişler? ödemeleri gereken faizi bankaya yatırıp faiz lobiciliği mi yapmışlar? bilmiyoruz?

    alıyorum hesap makinesini elime. (bkz: feridun bitir)

    ben tok kapısından golf sesi çıkan mükemmel arabamı kaça almıştım?
    70.000 bin teleye. bunun kaç parasını vergi olarak ödemiştim. kdv 10.000, ötv 18.000 total : 28.000 tele

    ne eder 28.000 tl. ben bu vergiyi ödemek zorunda mıyım? evet zorundayım.
    ben bu vergiyi neden ödüyorum? doğuş grubu benden alsın devlete versin diye.

    şimdi bunların 767 milyon tl vergi borcu faizi silinmiş. yani 4 işlemden anlamayan, vergi mevzuatından anlamayan gerizekalı vatandaş olarak benim anladığım, senin benim onun cebinden çıkıp devletin kasasına girmesi gereken para adamların cebinden çıkmamış, faiz yemişler ve sana bana ona vatandaşa yol su elektrik, başkanımıza saray, eşine beyaz çay, diyanet işleri başkanına jakuzili banyo, çapulcuya gaz bombası olarak dönmesi gereken 767 milyon tele devletin kasasına girmemiş, başkasının cebinde kalmış.

    şimdi 767 milyon / 28.000 tl benim ödediğim vergi kaç arabanın vergisine eşit : 27932 tok kapı sesli golf.

    42.000 lik aracı ben 70.000 e aldım, ödediğim 28.000 tl ye ne oldu? bilmiyorum. benim dışımda 20.000 i ekşi sözlük yazarı olan 27.931 kişi daha var bu arabalara 28.000 tl vergi ödeyen. onların ödediği vergiye ne oldu, bilmiyoruz.

    yahu koskoca devlet bir saray yaptırıyor, 1200 tanecik odası var. insan bu 767 milyon teleyi de tahsil edip şöyle 7000-8000 odalı bir saray yaptıramazmıydık devlet olarak. bu saray dediğimiz şey türkiye'ye miras kalacak, cumhurbaşkanımız nasip olur da önce şu seçimlerden alnının akıyla anayasayı kendine göre yaptırıp, başkan olursa -allah'ın izniylen- bütün sülalesiyle oturacak burada belki 40 sene.

    sonra bilal erdoğan kardeşimin yarın çocukları olacak, -inşallah cumhurbaşkanımızdan sonra o başkan olur, türkiye'ye harvard mezunu bir başkan yakışır-, sümeyye bacımızın -inşallah o da bir sonraki dönemde dış işleri bakanımız olur, çok iyi ingilizcesi var amerikada okumuş - çocukları olacak, bu yavrular daha on yıllar boyunca ülkemizi yönetecek,la bu çocuklar nerede oturacaklar?

    767.000.000 tele bu. helal yoldan faizle kazanmışız. hadi saraya harcamadınız, şöyle kızılay meydanı'na, bahçeli'ye falan bu paralarla dinazor, ejderha, böcek, robot domuz, melih gökçek heykelleri dikilemez miydi? ben baktım geçenlerde dinazorlar 10 milyon a mal olmuş fazla bişey değil bunlar. yapılsın bunlar ya, destekliyorum ben.

    hem melih başkan hititlerden beri belediye başkanı, ankara'ya kazandırdıklarıyla bir heykeli hak etmedi mi? fenerbahçe için alex neyse, ankara için de gökçek odur.

    neyse, bu yukardaki hesap ve bütün söylediklerim zaten yalan.benim matematiğim de hep zayıftı zaten. ben bu vergi işlerinden anlamam. koyunum ben koyun. bak koyun dedim, isterseniz gelip biraz daha koyabilirsiniz bana. hepsini unutun.

    benim de golf'üm yok zaten. 2013 yılının haziran'ın da almak üzereyken gezi de gaz yedikten sonra vazgeçtim golf almadım, hyundai i30 aldım. tok kapı sesi yok ama blutut'u da var. o yüzden benim ödediğim vergi muhtemelen devletin kasasına girmiştir ama bu ekşicilerin ödediği vergi muhtemelen girmemiştir çünkü onlar tok kapı sesli araba için tayyib'in kel kankasını zengin etmeye çok meraklılar.

    bir daha neyse. daha da yazarsam ya gg ya da mahpus a girecem. fazla konuşmak istemiyorum. hem ben tayyip başkanımızı çok seviyorum. inşallah allahın izniyle şu 4. parti de baraj altında kalır mecliste 335 vekili yakalarsak, süper olacak, önce ana yasamızı değiştirecekler, sonra uzun adamımız bi güzeeeeeeel, başkan olacak be başkan.

    sonra inşallah formayı harvard'lı bilal erdoğan'a devreder, o başkan olur. geçen maçını izledim o da çok güzel goller atıyor hem de harvard mezunu, maaşallah.

    alem başkan görsün. yakışır türkiyemize.

    son kez neyse, şunu yazmadan duramadım gene :

    767 milyon : 76 milyon türkiye nufusu :adam başı 10 lira yapıyor.
    geçen hafta da milletin a*** koyanların firması için 600 milyon / 77 : 9 tl çıkmıştı.

    ha yanlış anlamayın tamamen yasal bunlar. vergi borcunun faizi silinivermiş nolacak. yasayı da biz yapıyoruz canımız isteyince değiştiriyoruz zaten. soma için önerge verince reddediyoruz, (bkz: fıtrat) vergi mevzuatıyla ilgili yasa olunca kollarımızı kaldırıyoruz biz.

    her hafta 20şer 20şer çıkıyor cebimizden. ama üzülmeyin.4 günde adam başı 19 liralık vergi devletin kasasına girmeyecek, başkanımıza saray, diyanet işleri başkanına playstation jakuzi ve hatta bize gaz bombası olarak geri dönmeyecek.

    oleeeeeeeeey!!!

    edit : faiz haramdır. hukumetimiz bu milletin boğazından haram lokma geçirtmez. o yüzden yapmışlardır.
    ya bir de benim şu yurtkur borcuna el atsaydınız keşke,onun da faizini silseydiniz. af var dediniz gittik maliyeye 36 taksit yaptılar borç iki katına çıktı, onu nasıl affediyorsanız beni de öyle affetseniz çok büyük sevaba girersiniz. valla bak.

    debe edit : #ff @tokcem