hesabın var mı? giriş yap

  • bilmeyeneler için bu lafı spor literatürüne ekleyen isim galatasaray eski başkanı ali tanrıyar'dır. 1988 yılında yapılan seçimleri kazanınca tv de naklen yayında"‘galatasaray çağ atlıyor. ben galatasaray’ı seviyorum ve sevmeyen de ölsün.’ der. 1988-89 sezonunun ilk hazırlık maçında sahasında kahramanmaraş ile oynayan fenerbahçe tribünlerinde küçük bir pankart vardır, “fenerbahçe’yi sevmeyen de yaşasın”..

  • absürt, anormal ama normal aynı zamanda. çocukluk hayali imiş, gerçekleştirmiş. ne var yani?
    sosyal hayatta ve medyada beğeni için kırk türlü maymunluktan daha elim değil.

  • şimdi ne diyorduk. evet baharatlar. yemekleri baharatlamak için dikkate alınması gereken birtakım hususlar var ve bu hususların önceliği baharatların kendisi ile ilgili değil, zamanlama ve miktarı ile ilgili. hemen açıklayalım.

    baharatları yemeklerin lezzetini arttırmak için kullanırız fakat bir yemeğe ne kadar çok baharat atarsanız o kadar lezzetli olur algısı doğru bilinen yanlışlarda kafaya oynar. bazen de hiçbir şekilde eklememek gerekir. örneğin kavurma yapacaksanız bir tutam tuz yeterli olacaktır çünkü kavurma suyu çektirilerek hazırlanan bir yemek olduğu için içerisine atılan baharatlar konsantre olur ve ağırlık verir. bu entryde bu gibi sırları bol bol paylaşacağımız için yazımız birazcık uzun olacak.

    baharatları teker teker açıklamadan önce genel kurallarımızdan bahsedelim:

    -bir yemeğe tuz eklemeden önce yemekteki porsiyonların büyüklüğüne bakıyoruz. eğer parçalarımız büyükse pişirmeden hemen önce eklemeliyiz. eğer pişirmenin sonuna doğru eklersek yiyecek tuzu iyice ememez ve yüzeyde kalır.

    -eğer bizim için önemli bir yemek hazırlıyorsak baharatları pişirme esnasında azar azar eklemeli ve tadına bakarak ilerlemeliyiz. örneğin bol acılı sote yaparken bir avuç pul biber atacaksak bunu 3 parçada atmalı ve yemekteki aromasını tadarak ilerlemeliyiz. yemeğe henüz attığınız pul biber ile 10 dakika önce attığınız ve yemeğin içerisinde kavrulmuş olan pul biber aynı lezzette acılığı vermez. ikisinin de farklı aroması vardır ve lezzet bu iki aroma arasındaki dengede gizlidir.

    -yukarıda bahsettiğimiz gibi sıvıları çektirerek yemeğimizi pişiriyorsak tuz baharat miktarını azaltıyoruz.

    -kuru baharatlar yemeğin en başında eklenir çünkü aromalarını geç verirler. taze baharatlar ise yemeğin sonuna doğru eklenir. evet canım makarna yaparken o fesleğenin canını çıkarmayasın diye pesto sos var ve evet makarnanın sonuna doğru dereotu kullanılmasının mantığı budur.

    -bazı baharatların tadını yemekte hissetmek istiyorsak o baharatları istediğimiz yemekte kullanmadan önce dövebiliriz. tane karabiberi kavurup öğüttükten sonra yemeğin sonunda ekleyebiliriz. aromasını hemen verecektir çünkü.

    -diyelim ki kısık ateşte saatlerce pişirerek bir yemek yapacaksınız ve hidrofobik suaygırının dediklerini yaparak baharatları en baştan attınız. yanlış efendim. fazla pişirme yemekte lezzet kaybına yol açar. baharatların aroması sonsuz değildir ve uçucudur. sen 3 saatte yemek pişireceksin diye yemek lezzetli olacağı anlamına gelmiyor. süresini ayarlaman gerekiyor. “-tüm malzemeleri bir tencereye koyun kapağını kapatın o ağır ateşte saaaatlerceee pişsin, mükemmel olur” diyenler en hafif tabirle terbiyesizdir, fetocüdür.

    çocuklar için not: -bu arada kuru baharatları mikroorganizmaların taşıyıcılığı karşın en az 30 dakika pişirmeniz gerekmekte. özellikle şu sıralar gıda güvenliğine dikkat etmemiz gerekiyor. açık baharat satın alanlar yumurta, menemen gibi çabuk pişen yemeklere baharat kullanımına dikkat etsinler. en azından çocuklarına yedirmesinler. eğer üzerine serpiştirilen baharatlar kullanılacaksa mutlaka kapalı baharat satın alınmalı. sevgili aktar arkadaşlar üzgünüm.

    -baharatların kullanım ömrü 6 aydır. bu süre sonrasında özelliklerini yitirirler. siz yine kullanın ama çok fazla bişey beklemeyin derim ben.

    -mümkünse bütün baharat alın ve kendiniz öğütün. yemek pişirmeye meraklıysanız bir kahve öğütücüsü işinizi görecektir. bütün baharatlar hem daha uzun süre dayanır hem de hemen öğütülüp kullanıldığı için çok çok daha iyi aroma verir.

    -salatalara eklenen baharatlar aromalarını vermeleri için birkaç saate ihtiyaç duyarlar bu yüzden salatalarınızla baharatlarını doğramadan önce ya da doğradıktan sonra bir süre birlikte tutun. baharatınızı salataya kesinlikle sosu ile birlikte vermeyin.

    şimdi ülkemizde birçok baharat çeşidi var ama biz yalnızca pul biber- karabiber – kimyon – tuz kekik arasında gidip geliyoruz. aşağıda hangi baharatın hangi yemekte kullanıldığına ilişkin amme hizmeti yapalım.

    yenibahar: sosislerde, bir şekilde pişirilmiş etlerde (piştikten sonra işte). buharda pişmiş balıklarda birde kimse bilmez ama az miktarda kullanıldığında meyve ve keklerde çok güzel oluyor.
    anason tohumu : kurabiyelerde fena.

    defne yaprağı: bütün kırmızı çektirilen sosların içerisine atılmalı ama öyle görmemiş gibi bir avuç değil. bir tencere sosa bir adet yeterli.

    kereviz tohumu: eğer domatesli salataları seviyorsanız mükemmel olur.

    frenk maydanozu: çorbaların servisinde, yumurta servisinde birde peynir servisinde.

    chili: işinde meksika ibaresi geçen bütün yemeklerde. birde kıymalı yumurtada.

    frenk soğan: frenk maydanozunun kullanıldığı yerlerin aynısında. yada maydanoz yokken bunu mu atıyorum bilemedim şimdi.

    kişniş: şimdi bir dakika. bu baharat anadolu mutfağının jokeridir. “anadolu mutfağının modern sunumu” diye bir ibare görürseniz işin içinde kesin kişniş vardır. tv ye çıkan şefler arasında kişniş goygoyu döner. hepiniz hatırlarsınız “-bilmem ne yöresinin bilmem ne pilavına azıcık kişniş atıyoruzzzz” asya mutfağı dışında kimse kişnişin ne işe yaradığını bilmediği için kişniş önemlidir. kişniş baharat dünyasının ups kargosudur. esrarengizdir.

    tarçın: her türlü hamur işine, sütlü tatlılara atarız ama tarçın asıl olarak pişmiş meyveli tatlılara ve tatlı patateslere çok iyi uyum sağlar.

    kişniş tohumu: yalnızca tv programlarında

    köri: yumurta ürünlerinde, tavuklarda (tamam tamam yazmam lazımdı) pirinç yemeklerinde.

    rezene: içinde italyan kelimesi geçen bütün yemeklerde, doğal olarak domatesli yemeklerde birde balıklarda.

    garam masala: bunun orjinalini alın ve yalnızca et yemeklerinde kullanın. başka yerlerde de kullanılıyor ama gerek yok. ziyan olmasın.

    zencefil: etleri pişirmeden önce kullanıyoruz. meyve kullanılan yemeklerde de güzel oluyor.
    ardıç tohumu: av hayvanlarının marinasyonlarında.

    mercanköşk : kümes havanlarında, kıymalı içlerde, zencefil gibi pişirmeden önce etlerin marinasyonunda.

    paprika: sosuna ekmek banmalık bir sote yapacaksın. tavayı ısıt. evet tavayı ısıtmadan yağ koymuyoruz. sinir etmeyin adamı. neyse yağ ekledik salça ekledik. kavur. içerisine bir yemek kaşığı paprika at. sonra istediğin miktarda içme suyu ekle. biraz karıştır. içerisine daha önce sotelediğin etleri at. kapağı kapalı olarak 20 dakika kısık ateşte tıngırdat. paprikaya taparsın.

    kekik: serada yetiştiriyor, dağda kökünü söküyor, yaprağını kurutuyor, sapını öğütüyor, tohumunu alıyoruz. çayını bile içiyoruz. bence bayrağımıza koymalıyız.

    muskat: ülkemizde bütün aktarlarda var ama dikkatli kullanılması gerekir. çünkü içeriğinde mescalin isimli uyuşturucu bir madde içerir. 20. yy. da amerika’daki hapishanelerde yasak olduğunu okumuştum. biz bunu akademik olarak çorbalarda, kremalı soslarda, tavuklarda kullanıyoruz.
    haşhaş tohumu: domates soslarında.. birde kuzu yemeklerinde iyi gider.

    biberiye: sanılanın aksine balıktan daha çok kuzuya yakışır.

    adaçayı: taneli sebze yemeklerinde iyidir.

  • ricky gervaise "oscarı o sunsaydı böyle yapmazdı diyenleri" ters köşe yapmış, my man:)

    "ladbible'ın the mirror'dan aktardığına göre, londra’daki son gösterisinde oscar ödülleri hakkında konuşan gervais, "bunun benimle ne ilgisi var? insanlar ‘oscar’ı ricky gervais sunsaydı ne olurdu?’ demeye başladı. ben will smith’in eşinin saçıyla ilgili şaka yapmazdım. eşinin erkek arkadaşıyla ilgili yapardım” ifadelerini kullandı."

    https://www.gazeteduvar.com.tr/…ardim-haber-1558731

  • insan bunları görünce keşke hiç uğraşmasaymış gazi diyor.

    şu tipler için miydi çekilen onca acı, geceler boyunca süren akıl oyunları, uykusuz geceler, dağda taşta uyuma, cehennem gibi cepheler?

    sen bir hayatı adıyorsun, 57 yaşında bitiyor ömrün. 85 sene sonra bile hakaret yiyorsun.

    ulan bu kadar nankör, bu kadar haysiyetsiz, bu kadar kalleş, bu kadar kahpe olunmaz be...