hesabın var mı? giriş yap

  • aaa hem de bizimki gibi demokratik bir ülkede. ne şaşırtıcı. tabi canım akpnin politikalarını eleştirmek vatan hainliği zaten.

  • - ücret beklentiniz ne?
    * siz ikea'ya gittiniz mi?
    - ?? evet gittim
    * bütün mobilyaların üstünde fiyat etiketi var değil mi?
    - evet
    * peki hiç mudo'ya gittiniz mi?
    - evet
    * mudo'da bir ağaç var üzerindeki fiyat etiketini gördünüz mü?
    - evet
    * işte o ağaç benim.

    dur lan sonucu yazmayı unutmuşum: bir, dayak nedir? iki, neden atılır?

  • dün brain games'in bi tekrar bölümünde katılımcılara önce antika bir kalem gösterildi ve bunun eisenstein'a ait olduğu söylendi. haliyle herkesin ilgisi daha bir arttı bunu öğrendikten sonra. sonra bir hırka gösterildi ve bunu da bütün katılımcılar ellerinde evirdi çevirdi ilgiyle. hatta sorulduğunda giymek, denemek isteyenler çıktı içlerinden. muhtemelen bu da çok mühim bir isme aittir düşüncesiyle. ama sonra söylendi ki bu hırka amerika'da büyük bir katliamın failine aitmiş. o hırkayı ilgiyle elinde evirip çevirenlerin suratı düştü, hırkayı parmak uçlarıyla tutmaya, hala denemek istiyor musunuz diye sorulunca yok kalsın bakışı fırlatmaya başladılar. neyse ki sonradan hırkayı gösteren bilim insanı hırka benim ehehe dedi de rahatladılar.

    şimdi bunu niye anlattım ben? çünkü bu anlattığım normal olanı. bizim son bir kaç gündür şahit olduğumuz selfieler ise ciddi ciddi sosyologlar, psikologlar tarafından incelenmesi gereken vakalar. katilin birine çok normalmiş gibi ünlü muamelesi yapılması bence toplumun içinde bulunduğu sapkın halin bir yansımasından başka bir şey değil. işin kötüsü kimse bu durumu düzeltmek için uğraşmıyor, uğraşmayacak.

    bu yüzden atalay filiz toplumu okumamız açısından muhteşem bir yardımcı oldu.

  • durup durup zaytung'un esprilerine hislenen, ağlak duygusalları ortaya çıkaran espridir.

    sloganı dürüst, tarafsız, ahlahsız haber olan bir yerden ne okumayı bekliyordunuz? okuma kardeşim adamların tarzlarını beğenmiyorsan. oturup sözlükte başlık açıp duyarlı vatandaş numarası yapmak niye?

    çatır çatır gülümsediğimiz espridir. anlayamazsınız.

    not: bir kanser hastası yakınıyım. dergiyi beraber okuduk ve güldük. zira, adamların mizah tarzlarını biliyoruz. biz alınmıyoruz, size ne oluyor?

  • staj süreleri boyunca siklenmeyen, onlara laptop dahi verilmeyip kendi getirdikleri laptopta amanın kartvizit düzenletmek yok bilmem excel ile ilgili bir iki ufak tefek düzeltme yaptırmak, fotokopi çektirip zımba bastırmaktan öteye şeyler verilmeden kendi başlarına staj defterlerine ne yalanlar yazmak zorunda bırakan işverenlere dert olmuş sanırım.

    o stajyer bok var gibi sabahın 6'sında kalkıp dizi, film izlemeye geliyor değil mi sıcak yatağından kalkıp?

    aldıkları maaşmış. beyim beyim o maaşı sen ödüyorsun zaten değil mi? bu arada maaş denilen ücret asgari ücretin %30'una tekabül ediyor. ben vereyim o parayı da yatağımdan kaldırmayın beni diyecek o kadar çok stajyer var ki.

  • bir kaç saat önce cnbcede yarım yamalak(sonu ve başını izleyemedim) izlediğim film. filmin sonunu izleyememiş olmam son anlarda babamın odaya girip aynen söyle bir muhabbet açmış olması:

    [filmin sonuna geldiğimizi düşünüyorum, 3 adamında bir odada yıkıntılar arasında otururken yağmur yağdığı sahne]
    baba - oğlum bu ne? vampir filmimi yine?
    ben - hayır baba
    [baba yabancı dilde söylenenleri duymuştur]
    baba - alman filmi herhalde savaş filmimi
    ben - hayır baba rus filmi
    [yağmur yağmaya başlar]
    baba - kominist filmi yani? belli baksana yağmur bariz yapay
    ben - bilmiorum baba! hem ne alakası var, izliyorum bi sn ya!
    [yağmur durur]
    baba - işte kominist filmi belli hemen bitti suları ancak bu kadar yetmiştir
    (bkz: nası yani)