ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
direk dansı yapan başörtülü bacı
-
zehra halama benzettim, umarım değildir.
edit: bir kaç densiz mesaj attı. buradan toplu cevap olsun.
halamın fıtığı var kardeşim. ameliyatla geçmeyince bu tarz yöntemlere bakıyordu. o anlamda dedim. yoksa natalie portman değil kendisi.
lütfen editi: olm favlamayın artık, eniştem görürse, o direkte sonraki dansı bana yaptırır.
son edit: halamla görüştüm dans benim için bir yaşam biçimi, tutkudur dedi. *
en son edit: madem bu debeye girdi.
"bir arap binbaşısının 'kavm-i necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında türklük şuuruna erdim. onda gördüm ve kuvvetle duydum. ondan sonra türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. benim hayatta yegane fahrim, servetim, türklükten başka bir şey değildir." ~atatürk
imamoğlu'nun akşener'i karşılama töreni
-
merhaba zabıta
sağol
nasılsın zabıta
sağol
insana direnme gücü veren sözler
-
"çiçekleri kesebilirsiniz ama baharı asla durduramazsınız."
aşkım şarjım az kaya beni bırakacak sabah ararım
-
(bkz: kaya bilir)
beymen mağazalarındaki 845 tl'lik plaj terliği
-
%100 lastikmiş. iki gün önce arabaya dört tane lastik* aldık, onlar bile toplam 830tl tuttu amk. o nası lastik?
çalsa da razıyız çırpsa da razıyız
-
egemen baaş mod on ****
(bkz: araf suresi 179. ayet): andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. işte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. işte asıl gafiller onlardır.
(bkz: adamın gol diyor)
mank
-
david fincher'in babası jack fincher'in senaryosundan uyarladığı şimdilik son filmi. sinema sanatı açısından oldukça malzeme barındıran citizen kane'in tamamlanmasından sonra basın imparatoru william randolph hearst'ün filme açtığı savaş ve yaşananların etkisiyle orson welles'in çalkantılı bir kariyere sahip olması başlı başına bir film konusu olabilecekken "mank" çok da alışık olmadığımız bir yoldan ilerliyor.
--- spoiler ---
merkeze herman mankiewicz'i yerleştiriyor ve onun efsaneyi senaryolaştırırken yaşadıklarından çok sık sık geçmişe giderek yazarın senaryoyu biçimlendirmesinde rol oynayan olaylara değiniyor. filmde anlatılanlara göre welles'in "mank"'ı senaryo yazımı için seçmesinin tesadüf olmadığını, hearst'ün hayatını irdelemek için onu yakından tanıyan ve kimseden lafını sözünü esirgemeyen alkolik yazar herman mankiewicz ile çalışmak istediğini anlıyoruz. geriye dönüşlerle yazarın şahit olduğu acımasız holywood kurallarının ve o çevreye hakim kişilerin onu ne denli doldurduğunu fark ediyoruz. yani citizen kane çok kişisel bir senaryonun ürünü. bu açıdan bakıldığında hearst'ün gücünü kullanarak saldırıya geçmesini anlamlandırabiliyorsunuz.
filmi seyrederken yığınla isim karşınıza çıkıyor. josef von sternberg, david o. selznick, joseph l. mankiewicz, ben hecht, charles lederer, irwing thalberg, marion davies ve elbette louis b. mayer ile william randolph hearst. filmin en kayda değer yanlarından biri de mank'ın iç dünyasına daha fazla girmemize yol açan kaliforniya valilik seçimleri ve adaylardan biri olan upton sinclair. yıllar sonra senatör mccarthy'nin başlatacağı cadı avının aslında holywood'un genel yapısına çok uygun olduğunu görüyoruz bu olayda. louis b. mayer ile ilgili çok hoş şeyler söylenmez ama şeytanın film dünyasındaki izdüşümü gibi sunulmuş olması da çok ilginç.
--- spoiler ---
kişisel film zevklerim ve sinemadan beklentilerim doğrultusunda söylemek isterim ki tüm david fincher filmografisi içinde en severek seyrettiğim film oldu "mank". kane ile onun işaret ettiği medya patronu hearst arasında kurduğu paralellik ve iki karakter arasındaki tutarlılık konusunda gösterilen özen beni kendine hayran bıraktı. son yıllarda seyrettiğim en iyi filmlerden biri olduğunu söyleyebilirim rahatlıkla. bu filmin ışığında citizen kane'i yeniden seyretmenin çok ilginç bir deneyim olacağı kanısındayım.
plaza kadınlarıyla ilişkiye girme rehberi
-
- aylin hanım sikimi handle eder misiniz?
30 mayıs 2018 habertürk muharrem ince canlı yayını
-
muharrem ince’nin “zekeriya öz”demesinin saniyesinde nagehan alçı’yı ekrana getiren yönetmen, sen harika bir detaysın. vicdani reddine kurban olduğum.
bilişsel davranışçı terapi
-
kişiyi mutsuzluğa iten sebebin çoğu zaman rastlantısal ve doğru olmayan düşünceler (otomatik düşünceler) olduğunu savunan bir terapi türüdür.terapinin amacı düşüncedeki hataları davranışa ve duyguya dönüşmeden ortadan kaldırmak ve kişiyi sağlıklı otomatik düşüncelerle baş başa bırakmaktır.ayrıca konu hakkında dr.aoron t. beck ve phd judith s. beck tarafından yazılan 'cognitive therapy basic and beyonds' adlı kitapta, düşünce hataları şu şekilde sıralanmıştır:
1.ya hep ya da hiç düşünme(siyah ve beyaz, kutuplu, ikili düşünce olarak da adlandırılır): bir durumu süreklilik içinde görmek yerine sadece iki kategoride görmek.
örneğin:"eğer tamamen başarılı değilsem başarısızım"
2.felaketleştirme(falcılık olarak da adlandırılır): diğer daha olası sonuçları göz önüne almadan geleceği olumsuz olarak öngörürsünüz.
örneğin:"o kadar üzgün olacağım ki bir parça bile iş yapamayacağım"
3.olumluyu yok sayma veya değersizleştirme: kendinize olumlu yaşantıların, edimlerin ya da özelliklerin sayılmadığını söylersiniz.
örneğin:"o projeyi iyi yaptım ama bu yeterli olduğum anlamına gelmez, sadece şanslıydım"
4.duygusal düşünme(çıkarsama): bir şeyin doğru olması gerektiğini düşünürsünüz çünkü onu çok güçlü 'hissedersiniz'(aslında inanırsınız) ki aksi delilleri yok sayar ya da önemsemezsiniz.
örneğin:"işte bür çok şeyi idare edecek düzeyde yaptığımı biliyorum ama hala bir başarısız olduğumu hissediyorum"
5.etiketleme: kendinizin ve diğerlerinin üstüne o kadar felaket sonuçlara ulaştırmayacak daha gerçekçi kanıtları göz önüne almadan kalıcı, genel etiketler yapıtırmak.
örneğin:"bir hiçim" " o çok kötüdür"
6.büyütme/küçültme: kendinizi, başka bir kişiyi ya da durumu değerlendirirken nedensiz yere olumsuzu büyütür veya olumluyu küçültürsünüz.
örneğin:"sıradan notlar almak benim ne kadar yetersiz bir kişi olduğumu gösterir.yüksek notlar almak benim zeki olduğum anlamına gelmez"
7.zihinsel filtre(seçici soyutlama da denir): tüm tabloyu görmek yerine dikkatinizi olumsuz bir detaya yönlendirirsiniz.
örneğin:"değerlendirilmemde bir tane düşük not aldım(birçok yüksek not da var) ki bu benim kötü bir iş çıkardığım anlamına gelir"
8.zihin okuma: diğerlerinin ne düşündüklerini bildiğinize inanır ve diğer daha olası ihtimalleri göz önünde bulundurmazsınız.
örneğin:"benim proje hakkında hiçbir şey bilmediğimi düşünüyor"
9.aşırı genelleme: var olan durumun çok ötesine geçen kapsamlı sonuçlar çıkarırsınız.
örneğin:"(toplantıda kendimi rahatsız hissettiğim için) arkadaş edinmeyi gerektirecek özellikler bende yok"
10.kişiselleştirme: başkalarının sizin davranışlarınız yüzünden o şekilde davrandığını düşünürsünüz ve onların davranışları için daha olası sebepleri göz önüne almazsınız.
örneğin:"tamirci bana ters konuştu çünkü yanlış bir şeyler yaptım"
11.meli,malı, gerekli ifadeleri(mecburiyetler de denir): kendinizin ve başkalarının nasıl davranması gerektiği konusunda kesin, sabit düşünceleriniz olur ve bu beklentilerin karşılanmamasının olumsuzluğunu abartırsınız.
örneğin:"hata yapmak felakettir.her zaman en iyiyi yapmalıyım."
12.tünel bakışı: bir durumun sadece olumsuz yanlarını görürsünüz.
örneğin:"oğlumun öğretmeni hiçbir şeyi düzgün yapamıyor.o kınayıcı ve duyarsız birisi ayrıca berbat bir eğitmen"
not: copy paste değil el emeği.
lütfi elvan
-
ben bu bıyıktan görmek istemiyorum artık.
atatürk'ün hataları
-
bu halka güvenmek.
19 ekim 2021 taksi plakası sahibinin şoför olması
-
ibb'nin "yazan mevzuatı uygulama" hamlesi
https://twitter.com/…tatus/1450171725413552132?s=20
plaka sahibi olma koşulu, taksiyi kendisinin kullanması (imiş verilirken)
yani plakayı al, her gün başkasına kirala, kiralanan bilgisiz /eğitimsiz şöför verdiği kirayı çıkartma telaşı ile millete oç'lik yapsın devri bitiyor