hesabın var mı? giriş yap

  • savaşmadan teslim olmak ve onuruyla yenilmek arasındaki farkı kavrayamamış insanların savunduğu fikir. çanakkale'de "zaten savaşı kaybedeceğiz" deyip savaşı bırakan bir millet olsaydık kurtuluş savaşı diye bir savaşımız da asla olmazdı.

  • "cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hiçbir zaman özgur bir seçim yapamaz. sadece seçim yaptığını zanneder. cahil toplumda seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacagını sormak kadar ahmaklıktır! böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!"

  • istanbul başakşehir'in dil, kültür ve demografik açıdan araplar tarafından işgal edilmesi durumu.

    haftalardır sosyal medya'da görülen başakşehir haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. her defasında "bu kadar da olmaz" dedirten ama sonuç itibariyle yetkililerce hiçbir somut adım atılmadan başakşehir'in göstere göstere araplara peşkeş çekilmesi benim sinirlerimi bozuyor artık.

    son zamanlarda ayyuka çıkan başakşehir'deki arap vukuatları;

    - 2.etap'ta bread factory isimli bir kafe işletmesi hesap fişini artık arapça kesiyor! evet, resmi dili türkçe olan türkiye cumhuriyeti'nde!

    görsel

    kaynak

    - 1.etap'taki dönerci de hesap fişini arapça kesiyor!

    görsel

    - başakşehir fenertepe meydanı'ndaki arapça tabelalar

    görsel

    görsel

    - başakşehir ilçe nüfus müdürlüğü'ndeki arap yoğunluğu! (işlemlere dikkat)

    önce

    tepkiler gelince;

    sonra

    - başakşehir'de asılan arapça okul reklamı

    görsel

    - sarı sitedeki başakşehir konut ilanları

    görsel

    bu ilanların çoğunda açıklama olarak aşağı yukarı şöyle yazıyor;

    "türkler aramasın, sadece yabancıya kiralık"

    özet video

    -----------------

    türkiye cumhuriyeti'nin resmi dili türkçe'dir. bir işletmenin ortaklık payı, sahiplik durumu şahıs olarak ticari açıdan değişse bile türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde arapça fiş veya adisyon kesilmesi, arapça tabelaların asılması alenen kültürel işgalin göstergesidir. görülen uygulamalar da her şeyden önce türk diline, türkçe'ye olan ihanettir. bu uygulamalara izin veren, ortak olan veya görmezlikten gelenler de bu ihanetin ortaklarıdır.

    vakit, yüce türk devleti'nin dosta düşmana yüceliğini gösterme vaktidir.

    debe edit: destekleyen, debe'ye gönderen tüm yazarlara teşekkür ederim. uyarılar üzerine entry'de geçen "fatura" ifadeleri "fiş" olarak düzeltildi.

    zöge: resim linkleri yenilendi.

  • normal ailenin pkk kampının yanında işi ne? çok hoş bi yerimle güldüğüm haber.

    kuzenim 2008 yılında kurmay yarbay iken şehit oldu, söylediği bir laf vardı. gündüz kahvede yanyana oturup çay içtiğimiz adamlar akşam ellerinde tüfeklerle ateş açıyor derdi.

  • herhangi bir düşüncenin bir zihinden diğerine bilinen 5 duyuyu kullanmadan aktarımı olarak nitelendirilen olay. hücreler arası iletişimde bilinen 2 tür olan kimyasal ve elektriksel iletişimin bir sonucudur da denebilir. bir yere dokunduğumuzda dokunduğumuz yerle ilk teması kuran hücrelerimiz hemen arkalarındaki sinir hücrelerine kimyasal bir karışım ile durumu aktarırlar. arkadaki sinir hücreleri ise headquarterlarına (takma adı "beyin") saniyenin 20de 1i kadar bir sürede (ben hiç ölçmedim) gerekli mesajı aktarır. beyinde de gelen bilgiler işlenerek düşüncelerimiz oluşur.

    işte bu noktada dikkatinizi elektrikli aletlere çekmek isterim. bilinen her elektronik veya genel olarak elektrikli alet elektrik vasıtası ile bişeyler yapmaya çalışırken bu bişeylerin yanında ayrıca bazı radyofrekansları, radyasyon ve benzeri şeyleri üretir. bu nedendendir ki uçaklarda (sanırım yavaş yavaş bunun da önüne geçecek teknoloji geliyor) kalkış ve uçuş esnasında uçağın elektronik donanımı etkilenmesin diye yolcuların bütün zavazingolarını kapatmaları istenir.

    temel olarak insan vücudu elektrikle çalışan organik bir makinaya benzetilebilir (çok matrix oldu be) zira beyne iletilen verilerden tutun da kasların kasılıp gerekli forma gelmesi işleri için hep elektrik kullanılmaktadır. bu işlemler esnasında da vücudun diğer elektrikli aletlerde olduğu gibi dışarı bazı sinyalleri yolladığı bilinmektedir ve bu da herbirimizi wireless modem/router yapar. bu sinyallerin haybeye havada gezindiği bir ortamda bazı zihinlerin bunları yakalaması olasıdır. kac zitrilyon insan olduğunu düşündüğünüzde bu gerçekten normal. bunun için de standart radyo örneğini ele alabiliriz. birsürü verici ve birsürü alıcı. evet herkes hem radyo hem de radyo istasyonudur aslında. alıcıların da ayarları ile oynarsak farklı radyoları yakalama imkanımız var. yakın arkadaşların, karı kocanın, anne çocuğun, aşıkların alıcı ve vericilerini birbirlerine bilerek veya genelde zaman içinde bilmeden ayarlamış olmaları nedeni ile (akrabaların çok yakın dna dizilimine sahip olmaları da alıcı ve vericinin uyumunu kolaylaştırır) aralarında aynı anda aynı şeyi söyleme, birinin canı sıkkınken diğerinin anlayabilmesi, içinde bulunduğu mekana ve duruma trilyonlarca milimetre uzakta olunsa bile detaylarını tahmin etmekten öte net söyleyebilme gibi "şeyler" olabilmektedir. bütün bu şeylerin bir kısmı elbette geçmiş deneyimlerin ortaklığından oluşan anonim matematik formulündeki iki doğrunun kesiştiği noktaların gerçek hayattaki görselliği de olabilir fakat büyük bir kısmı telepatidir. ayrıca karşısındakinin vericisine direk odaklanabilen insanlar da vardır elbette. bunlar genelde hisli insan veya falcı olurlar. bu yeteneklerini maskaralık yerine insan kaynakları departmanlarında kullananlar da vardır elbet.

    hepimiz bir anteniz, karşımızdaki veya çok uzağımızdaki vericilerin sinyallerini yakalayabilecek alıcılara sahip şekilde. kimimizde (oran olarak da çoğumuzda) kullanılmayan organın işlevini kaybetmesi veya körelmesi gibi bu alıcılar paslanmış. fakat bazılarının alıcıları süper çalışıyor. etrafta uçuşan qatzilyon frekans var anlayan için.

    iste bu nedendendir ki kunteper dememek gerekiyor 3 sefer.