hesabın var mı? giriş yap

  • iflas etmeye yüz tutmuş, er ya da geç batacak olan ülkedir.

    türkiye'dir.

    elinde ne var ne yoksa satılmış, özelleştirme adı altında peşkeş çekilmiş ülkedir.

    100 liraya fabrikadan çıkan otomobilin 900 liraya satıldığı ülkedir. (kötüden örnek olmaz derler ama bu en kötüden örnek olsun..)

    tapdk verilerine göre son 10 yılda rakıya ödenen verginin yüzde 655 arttığı ülkedir.

    1 paket sigaraya yüzde 80 vergi ödenen ülkedir. (evet, 80 tl'lik 1 karton sigaranın 65 tl'si vergi..)

    maaşını alırken vergi ödeyen halkın, markete gidip alış veriş yaparken verginin vergisini ödediği ülkedir.

    pasaportundan ehliyetine, nüfus cüzdanından ikmatgahına, 3 kuruşluk kağıt parçaları için yüzlerce lira haraç* ödenen ülkedir.

    her yeni güne daha bir nefretle uyanılan ülkedir.

  • gn-z11, büyükayı takımyıldızı'nda bulunan yüksek derecede kırmızıya kaymış bir galaksidir. gn-z11'in z = 11,1'lik bir spektroskopik kırmızıya kayması, 13,4 milyar yıllık olup 13,8 milyar yıl önce meydana gelen büyük patlama'dan 400 milyon yıl sonra var olduğu şekliyle görülmektedir.

    gn-z11, samanyolu'ndan 25 kat daha küçük olup samanyolu galaksisi yıldız kütlesinin %1'ine sahiptir. gn-z11, samanyolu galaksisi'nin bugün yaptığının yaklaşık 20 katı kadar bir hızla yıldız meydana getirmektedir. tabii bu gözlem 13 küsur milyar yaşındaki ışığa göre yapılıyor. galaksi gerçekte tamamen yok olmuş da olabilir.

    yale üniversitesi'nden pascal oesch'e göre şu anda bu galaksinin dünyadan yaklaşık 32 milyar ışık yılı uzaklıkta olduğu tahmin ediliyor.

    peki 13,4 milyar yıl önce oluşmuş bir galaksi, nasıl 32 milyar ışık yılı uzakta olabiliyor?

    çünkü evren genişliyor, hem de gittikçe hızlanarak genişliyor. arabayla otoyolda giderken birinin otoyolu lastik gibi çekip uzattığını düşünün. aracınızın hız göstergesi 100 km ile gittiğinizi söylese bile gerçek hızınız 100 km + yolun uzama / genişleme hızı olacak, mesela 250 km.

    böylece siz bir saat yol gidince normalde 100 km ilerlemeniz lazımken 250 km ilerlemiş olursunuz. galaksiden gelen ışığa aynen bu oluyor. aradaki fark buradan kaynaklanıyor. galaksinin var olmaya başladığı 13 küsur milyar yıl içerisinde evren çok ve hızla genişledi.

    ayrıca, evrendeki her madde ve enerji parçacığının hızı, ışık hızı ile sınırlıdır malumunuz. hiç bir "şey" ışıktan hızlı gidemez. ancak uzay-zaman dokusu ne bir madde ne de enerji olduğu için, genişleme hızı ışık hızıyla sınırlı değildir. uzay, ışıktan çok daha hızlı genişler ve bu hız giderek artmaktadır.

    bu yüzden, yukarıda bahsedildiği gibi, galaksi büyük patlamadan önce falan oluşmamıştır.

    edit: "şu kadar eski" denilen her gök cisminin aslında ne kadar uzağımızda olduğunu siz de kolaylıkla hesaplayabilirsiniz!

    evrenin genişleme hızı konusunda en modern değer, megaparsec başına saniyede 68 kilometredir. bir megaparsec, 3,26 milyon ışıkyılı demektir. 1 megaparsec uzaklıktaki bir galaksiye bakarsanız, saniyede 68 km hızla bizden uzaklaşıyor demektir. galaksi 2 megaparsec (mp) uzaktaysa saniyede 136 km hızla uzaklaşıyor demektir.

    3,26 milyar ışıkyılı, (yani 1000 megaparsec; 1 gigaparsec) uzaktaki bir galaksi saniyede 68.000 km hızla bizden uzaklaşır. buradan orantı alarak farklı yaştaki gök cisimlerinin aslında ne kadar hızla uzaklaşmakta olduğunu ve zaman içinde bu uzaklaşma sebebiyle yer değiştirerek bize göre şu anda ne kadar uzakta olmaları gerektiğini hesaplayabilirsiniz.

  • geç? kime göre neye göre geç sen bana onu söyle hele.

    haftanın 2 günü hastanede nöbetçi olan bir sağlıkçıyım belki. belki gece çalışan bir özel güvenlik işçisiyim. barmenim, ikinci öğretim okuyan bir öğrenciyim belki.
    gecenin bir saatinde rahatsızlanan akrabamın, arkadaşımın yanına sırf cebimde taksi parası olmadığı için gidemedim belki hatta.
    hepsini geçtim, sikimin keyfine göre barlarda demleniyorum, sürtüyorum sana ne lan?
    kamu hizmetlerini senin mesai saatlerine, komşu/akraba gezmelerine göre mi ayarlamak zorundayız? normal olmanın kıstası senin uyku düzenine göre mi belirleniyor a benim kınalı cahilim?

    işini gücünü yahut keyfini geceye göre düzenlemiş bir insan elbet otobüs seferi isteyecek o ''geç'' saatlerde.

  • hakkinda yazilan entrylerin cogunu okuduktan sonra yapilan yorumlarin ozetinin su sekilde gerceklestigini gordum.

    - ortalama bir romantik komediden cok farkli.
    - jennifer lawrence cok guzel, bradley cooper cok yakisikli.
    - basrol ve yan rollerdeki oyuncular harika oynamis.
    - kitaptaki tadi bulamadim, bazi olaylar cok havada kalmis.
    - karakterlerin ici tam doldurulamamis.
    - ilk 10 dakikasini izleyerek sonunu tahmin edebiliyoruz.

    film hakkinda yapilan bu genel yorumlara katilmakla beraber, filmde ustune basa basa kac kez yapilmasina ragmen bir kisinin bile yazmadigi olay var. bu da yonetmenin gozumuze sokarak yaptigi amerikan hayati elestirisi. surekli isini kaybeden insanlardan, bu nedenle psikolojisi bozulanlara, birbirinin yuzune gulen insanlarin arkadan soyledigi sozlere, morali cok bozuk olan birinin ipod alinca moralinin birden duzelmesine, insanlarin dunyada olan bitenden haber olmayip hayatlarini amerikan futbolunu izlemeye adamalarina, barda sarhos olan insanlarin sevgililerini unutup farkli bir kimlige burunmelerine, ciftlerin cogunun mutsuz evlilik yasamalari ya da bosanmalarina kadar en ince detaylara kadar amerikan insanin yasadigi hayat abartisiz ve eksiksiz gosterilmis. sirf bu durum bile filmin farkli oldugunu, sonu basindan tahmin edilse bile izlenebilirligini hic kaybetmemesini sagliyor.

  • cem yilmaz'in surprizi sahne almak, stand up yapmak degil. oyle olsa surpriz olmazdi zaten. ayrica zirvede ne stand up'i? zion partisi ortaminda? aklinizi mantiginizi kullanin. mantiksiz olanlar zirveye alinmayacaktir.

    ana akim medyanin (ozellikle dusuk oktanli fatih altayli ile calisan haberturk'un) eksi sozluk'le ilgili bu tur haberler uydurmasina da alisin lutfen. daha siddetlileri de gelir. sizlerin biraz daha elestirel bakan, biraz daha sorgulayan insanlar olmaniza ihtiyac var.

    hazir duyuru yapiyorken: 26 ocak'tan sonra yazar olanlara bu sene malesef davetiye gonderilmeyecek. kendilerini seneye dogumgunu kutlamamiza bekliyor olacagiz. hali hazirda yeterince kalabalik bir katilim bekleniyor.

    unutmayin: hep beraber daha guzel daha keyifli eglenebilmemiz icin gerekirse olucez!

  • evli arkadaşlarıma ''nasıl evlilik tavsiye eder misin?'' diye sorduğumda hiçbiri kötü demiyor.
    hepsi iyi diyor ama derken ki yüz ifadeleri böbreğine bıçak saplanmış bir adam gibi ''abii çok iyi ıh kesin evlen yani insan tatmad.. ıh anlamıyo''.

  • mağdurmuş, dolandırılmış, akp'yi senelerdir destekleyen kendisi bile bu haksızlıklara uğruyorsa artık oy vermeyecekmiş.

    bakın ahlakı görün. güce tapmak, rant peşinde koşmak tam olarak bu.

    sadece oy attığı için bile ayrıcalık bekliyor. akp'ye oy atmayan onca insan adaletsizliklere maruz kalabilir bu kafaya göre sakıncası yok.

  • + anne iyi ki biz sakat olmamışız
    - neden sakat olacaktınız ki?
    + akrabalar evlenince çocukları sakat oluyomuş
    - biz babanla akraba değiliz ki?..
    + değil misiniz?
    - hayır değiliz.
    + sen utanmıyo musun yabancı adamla aynı yatakta yatmaya?

  • daha gerçekçi bir eylem için tarih aralığı belirtilmesi fikriyle ilk etapta; 04 temmuz 2018 ile 04 ağustos 2018 arasında sabret ve tüketme!

    üst edit: herdemmuhabbet ve emirov güncel fiyat listelerini gönderdi. unutma, bu liste yalnızca 6 ay sonraki yeni zama kadar geçerli.

    işte o liste-yüksek alkollüler
    işte o liste-biralar

    sahi, yeter diyeceğin o nokta kaç 6 ay sonra gelecek?

    şunu da unutmayın lütfen. amerika'ya atarı bile alkol üzerinden yapıp, bizim paramızı alma derdindeler.

    amerika'dan ithal ürünlere ek vergi. şampiyon %70 ile viski

    twitter hashtag önerilerini paylaştı bir kaç arkadaş. aktarıyorum:

    #adaletlivergi
    #vatandasayikol
    #buyukalkolboykotu

    sosyal medyada paylaşım için görselleri de ellerimle hazırladım. sadece 1 ay, haydi!

    nane likörü!bayılırım!
    bi' duble keyfimiz var.
    rakıdan %300 vergi alıyor iki gözümün çiçeği.

    ------------------------------------------

    arkadaşlarımız arasında başlattığımız boykottur. #pınarürünleriboykot kampanyasının başarısı da ortada.

    3 temmuz 2018 ötv zammı ile açıkça ortaya konmuştur ki, bu ülkenin bütçesi adaletli vergi sisteminden değil; benzin, alkol ve tütün ürünleri üzerinden finanse ediliyor. benzin mecburen kullandığımız ve şu anda alternatif üretemeyeceğimiz bir kalem. ancak günlük yaşamda kullanılan ötv'li ürünler öyle değil.

    2017 bütçesinde, ötv'den gelen gelir %24'e ulaşmış. yani bu ülke bütçesinin 4'te 1'i; zamanında kdv yerine çıkarılacağı söylenen bu vergiye dayandırılmış durumda, ancak hem kdv hem ötv yürürlükte.

    alkol oranı %45 olan 70’lik rakıda aracı kârı dahil 28,50tl olan fiyat; ötv 67,10tl, kdv 17,20tl ile vergiler dahil 112,80tl olmuştur. yani ürün fiyatına göre vergi oranı %258’den %296’ya yükselmiştir! ve bu zam her 6 ayda bir artacaktır. biz dur diyene kadar!

    demek oluyor ki bu ülke çoğunlukla şu anda ezilen, hor görülen, terörist ilan edilen kesimden gelen gelirle finanse edilmektedir. meyve suyu, maden suyu gibi kalemlerdeki ötv, muhafazakar olmayan kesimden elde edilen vergi kalemlerine göre oldukça düşüktür ve etkilenmeyecekleri seviyededir. dolayısıyla kimsenin umrunda değiliz. yat ve pırlantada "özel" tüketim vergisi olmamasından bunu anlayabilirsiniz.

    ben kendi adıma bugünden itibaren başta alkol ve sigara olmak üzere ötv'ye dahil ürünleri mümkün mertebe kullanmayacağım. çünkü artık canıma yetti.

    haklı olarak, "onlar da bunu istiyor" endişesi var. tam tersi. bütçenin yüzde 25'ini oluşturan bir kalemin kesilmesini, hele ki böylesi bir dönemde kimse tolere edemez. inadına, yaşam tarzımızdan taviz vermeyeceğimizi bildikleri için tüm yükü sırtımıza yüklemiş durumdalar. dolayısıyla yüksek ötv'li bu ürünlerin tüketimine bir süreliğine ara veriyoruz. evde dahi üretsen 40 liraya üretilebilecek bir ürüne, fabrikasyon olmasına ve maliyetlerinin çok düşmesine rağmen 120 lira vermiyoruz.

    peki dayanamayanlar ne yapabilir?

    -viski, rakı, votka gibi yüksek alkollü ürünleri mümkün mertebe yurtdışına gittiğimizde ya da giden arkadaşlarımızdan tedarik ediyor, yapabiliyorsak evde üretiyoruz. her arkadaş gurubundan 1 kişi bunu yapsa masraflar paylaşılabilir.

    -bira gibi düşük alkollü ürünler için evde üretimi tercih ediyoruz.

    -ben kullanmıyorum ama sigara kullananlar yine yurtdışından karton alma ya da sarma kullanmaya başlıyor.

    4-5 aylık bir protesto süreci en azından bu konuyu bu sektörden ekmek yiyen insanlar, meyhaneler, birahaneler, tekeller, rakı-balık mekanları, oteller, turizmciler ve firmaların gündemine taşıyacak ve önlem almak zorunda bırakacaktır.

    ben bireysel olarak bu boykotu sürdürmekte kararlıyım. çünkü paramla beni terörist olarak gören kesimi beslemekten yoruldum.

    katılıp, katılmamak size kalmış.

    edit: boykot alkol özelinde açılmış olsa dahi ötv içeren kısılabilecek tüm ürünleri kapsamaktadır. alkol kullanmıyorsundur ancak meyve suyu kullanıyorsundur; o zaman meyve suyunu azalt, maden suyunu azalt, daha az benzin al daha çok yürü. sigarayı bir süre bırak. ekonomi dediğimiz şey sensin, senin harcamaların.

    edit-2: ötv ile öiv karışmış. ötv, kdv'nin yerini alması planlanan bir vergi olarak çıkarılmış. ancak pek tabii şu an ikisi de yürürlükte. düzelttim, uyarısı için mistosilo'ya teşekkürler.