hesabın var mı? giriş yap

  • vatandaş işi demiyorum, devlet eliyle dolar basmaktan bahsediyorum. hadi sıradan kalpazan doğru düzgün para basamaz fakat koca devlet nasıl basamaz lan. şöyle mit eliyle bassak olmaz mı lan? sonra piyasada dolar fazlalığı olur o da amerika'ya enflasyon olarak yansır. sonra miami'ye ucuza tatile gideriz. olmaz mı? ah şu okul bir bitse, hariciye de bir işe başlasam, ülke çağ atlayacak ama hoca taktı işte.

  • retrocausality, sonucun kendini oluşturan sebeplerden önce çıktığını savunan anti-nedensel hipotez.
    retrocausality, geleceğin şimdiki zamanı, şimdiki zamanın geçmişi etkileyip etkileyemeyeceği gibi konuları ele alan fizik elementlerine dayanan bir düşünme deneyidir. zaman yolculuğu hakkındaki felsefi düşünceler ve retrocausality evrensel olarak eş anlamlı terimler olmasalar da aynı meseleleri ele alırlar. retrocausality hakkındaki bazı tartışmalar uç ya da sözde bilim olarak sınırlanırken, mantık çerçevesindeki bazı temel fiziksel teorilerin retrocausalitye yol açtığı düşünülmektedir. neden-sonuç arasındaki ayrım fizik alanındaki en temel seviyede yapılmadığı için,bu fizik için problem teşkil etmektedir.

    - felsefi olarak -
    nedenselliği anlama felsefi çabaları aristoteles'in dört nedenine kadar dayanıyor olmasına rağmen zaman oku'nun terse döndürülebileceği görüşü esasen daha günceldir. 18. yüzyıl filozoflarından david hume'un da ele aldığı gibi, bağlantılı iki olay incelendiğinde nedenin sonuçtan önce gelmesi sebebiyle retrocausality'nin kendisiyle çeliştiği düşünülüyor. nedenlerin kendi sonuçları tarafından boşa çıkarılabileceği görüşünü ele alan geçmişi etkileme yeteneği, dede paradoksu gibi bazı paradoksları da yaratıyor.
    1950'lerde michael dummett, bu tarz tanımlamalara karşı olarak, nedenlerinden önce gelen sonuçlar hakkında bir felsefi görüşün olmadığıyla ilgili bir yazı yazdı. bu argümanlar antony flew tarafından reddedildi ve daha sonrasında max black'in "dolandırıcı argüman" ı, sonuçları gözlemleyen kişinin geleceği etkileyen nedenleri oluşmadan engellemeye çalışacağını bu yüzden retrocausalitynin imkansız olduğunu savundu. black'in konusunu açtığı meselelerle ilişkili olarak özgür irade ile ilgili daha kompleks tartışmalar newcomb paradoksu tarafından özetlendi.
    konu ile ilgili son zamanlardaki felsefi çalışmalar, ışık hızından daha hızlı hareket eden takyonların ve kuantum mekaniğinin zamandan bağımsız yönleri gibi konuları içeren modern fizik konusuna adapte oluyor. kopenhag universitesi'nden jan faye makroskopik zaman yolculuğuna getirilen mantıklı bakış açılarının retrocausalityi önleyemeyecebileceğini savunuyor. bu mümkün olsa bile normal nedensel ilişkilerden kaynaklananlardan farklı bir sonuç elde etmeye yeterli olmayabilir.

    - fiziksel olarak -
    varolan fizik genellikle retrocausalitye başvurmaz. buna rağmen parçacıkları hesaba katan teoriler veya zamanda geçmişe yolculukla ilgili bilgiler öne çıkan bilim insanları tarafından ortaya atılmaktadır.

    > anti-madde
    parçacık fiziğinin modern anlayışının gelişimi ile beraber retrocausality elektromanyetizma ve anti-madde gibi konuları içeren alışılmışın dışındaki şartlara model aracı olarak kullanıldı.
    john archibald wheeler and richard feynman tarafından ortaya atılan wheeler–feynman emici teorisi maxwell denklemleri tarafından kesin sonuçlarla ortaya atılan yakınksak eş merkezli dalga yoksunluğunu(?) açıklamak amacıyla yok edici girişimin zamansal formunu ve retrocausalityi kullanır. bu dalgalar neden-sonuçla alakası olmayan sadece normal dalgaları tanımlamak için kullanılan farklı bir matematiksel yöntemdir. kullanılmalarının nedeni de, yüklü parçacıkların klasik elektromanyetizmada olduğundan farklı olarak kendileri üzerinde etki oluşturmama ihtimalleridir.
    feynman ve öncesinde stueckelberg elektronun zamanda geriye hareketiyle ilişkili olarak pozitrona bir yorumlama getirdi. zamanda geriye hareket eden elektronlar pozitif elektrik yüke sahip olabilirlerdi. wheeler tüm elektronlar tarafından paylaşılan özdeş özellikleri (hepsi kompleks ,kendilerine ait kesişen hayat çizgileriyle beraber aynı elektronlar) açıklamak için bu konuya başvurdu. yoichiro nambu daha sonra tüm parçacık-antiparçacık çiftlerinin kreasyon ve imhasına bunu uyguladı ve "çiftlerin olası kreasyon ve imhası aslında imha veya kreasyon değil ama hareket eden parçacıkların geçmişten geleceğe veya gelecekten geçmişe doğru yönlerinin değişimi." olduğunu belirtti. zamanda geriye gitme görüşü bu günlerde diğer betimlemelere eşdeğer kabul ediliyor ama neden ve sonuç gibi mikroskobik fiziksel tanımlamaların makroskobik terimlerle uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor.

  • erkekler sıcaktan iç organlarını yaksın isteyen klima teröristidir bazıları.

    (bkz: üşüd militanı)

    edit: kadınların bir kısmı olarak, biz de sıcak ülkelere göçe zorlamak istiyoruz bunları. pes arkadaşım pes! ben de kadınım, ben de üşüyorum, ama şakaklarından boncuk boncuk terleyen yandaki erkek arkadaşı görünce, pısıp % 70 wool % 10 acrylic % 20 lycra bileşimli hırkamı üzerime geçirip çalışmaya devam ediyorum.

  • bugüne kadar gördüğüm en tatmin edici rezalet. yazar arkadaşa teşekkürü borç bilirim. epeydir böyle kaliteli rezaletler göremiyorduk.

    puanım: yıldızlı 10

  • benim bu, hatta arayanlara bazen dönüş yapamıyorum. bunu okuyan varsa özür dilerim dostlar, sizi sevmediğimden değil sadece hayat ve enerjim yetmiyor sosyalleşmeye.

    benim yapım böyle, kendi kendine yeten bir insanım hatta bu karantinadan son derece memnunum, evde olduğum her günden keyif aldım. bir de biriyle sosyalleştikten sonra bir süre kafa iznine ihtiyaç duyuyorum sosyalleşmek yoruyor beni. bu saatten sonra da kendimi değiştirmekle uğraşamam, zaten işim başımdan aşkın tez-makale yazıyorum, kaynak tarıyorum, ödevler falan tüketiyor beni.

  • üniversiteyi bitirdiğim sene bir tanıdığımız beni kanada'da yaşayan yeğeni ile tanıştırmak istedi. aracı ile tanışma ve kanada'nın uzaklığı vs. derken düşündüm taşındım aman alt tarafı bir tanışma diyerek kabul ettim. iletişim bilgilerimi verdim ve bana ulaşmasını istedim. ancak adamdan birkaç hafta hiç ses çıkmadı. sonra dediler ki bayram tatilinde geliyor arife günü kızılay'da buluşun. ok dedim.

    bir yandan hiç gidesim yok bir yandan adamı merak ediyorum. giyindim, hazırlandım ve buluşma yerine gittim. oturdum bir kahve söyledim bekliyorum derken telefonum çaldı, yurtdışı numarası. etrafa bakınıyorum geldi göremedi de arıyor diye. açtım telefonu bir kadın sesi, byk hanım siz misiniz diyor. ben ne oluyoruz yahu diyorum içimden. evet falan derken dedi ben x'in ablasıyım! neyse geldi karşıma oturdu. ben soruyorum x nerede diye. cevap şu: x hala kanada'da yarın gelecek!

    hemen o saatte kızılay'da olan ablamla kardeşimi aradım buraya gelin dedim. çünkü tek başıma bir yere kımıldayamayacak kadar şaşkınlık içerisindeyim. neyse bizimkiler geldi biz dört kadın oturduk sohbet ediyoruz ama bu işte bir yanlışlık var. en son dayanamadım ya dedim hayırdır ne oluyor burada. ablası dedi ki: x seninle önce benim tanışmamı istedi. bizimkilere dedim kalkın gidiyoruz. neyse kalktık biz mekandan indik aşağı.

    olay burada kapandı mı, hikaye burada bitti mi peki? hayır! bir baktık çıkış kapısının önünde orta yaşlı bir çift. kadın dedi ki: annemler de merak ettiler de seni görmeye geldiler! ablam kahkahayı patlattı, kardeşimin kolundan sertçe çektim hadi gidiyoruz diye. öylece ortamı terk ettik.

    biz eve ulaşmadan olayın haberi gitmiş. neymiş ben saygısızlık yapmışım bizim tanıdığın kanadalı akrabalarına. lan???

    randevulaşmayı umduğum kişinin bütün ailesi ile randevulaştım sözün özü. ik gibi çöktüler başıma. mülakata almaya gelmişler, açıkçası ben yazılı bir sınav da bekledim ama o kadar abartmak istememişler sanırım.

    yıllarca ailede alay konusu oldum, bir daha da hiç kimsenin beni tanıştırmak istediği birisi olduğunda ok demedim. ben o hatayı yaptım cicim thank you diyerek yolladım.

  • bad tribe girmiş cicişin bir poşet etle ortalığı karıştırması olayı. annesi de polislerle münakaşaya girmiş falan. ben işsizim siz okuyup vaktinizi boşa harcamayın.

  • " virüs çin'deyken allah belalarını verdi, aynı virüs bize gelince alllah bizi imtihan ediyor "

    son zamanlarda gördüklerim arasında en iyilerden *