ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
michy batshuayi
-
bir beşiktaşlı olarak fener'e gelmesini ben de isterim.*
adamların derdi yokmuş gibi bir de batshuayi istiyorlar bunlar iflah olmaz amk.
evde boşa çıkan masaüstü bilgisayar
-
en kolay ve yararlı çözümü ihtiyacı olan evine bilgisayar girmemiş ve girmeyecek bir çocuğa gidip hediye etmeniz gereken bilgisayardır.ihtiyacınız olmadığı için tozlanmış.mutlu edin birilerini.
tüm zamanların en başarılı kız düşürme repliği
-
- bir iddiaya var mısın?
- peki..
- dudaklarına dokunmadan, seni dudaklarından öpeceğim..
- 20 dolar?
- tamam..
- hadi bakalım..
(adam kıza yaklaşır ve kızı dudaklarından dokunmak ne kelime, sömürerek öper..)
- kaybettin (kız güler)
- evet.. ama her kuruşuna değerdi.. (adam güler..)
(sonraki sahne: yatak..)
(bkz: derailed)
kurtlar vadisi
-
iki kişinin bildiği sır değildir düsturuyla yola çıkarsak bu dizi hakkında bir sırrı açıklamak isterim.
bilindiği üzere osman sınav bu dizinin başından 55. bölüme kadar yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptı. dizinin senaristleri ise raci şaşmaz, bahadır özdener ve danışmanı da soner yalçın'dı.
osman sınav ani bir kararlar 55. bölümde diziden yapımcı ve yönetmen olarak ayrıldı. dizinin yapımcılığı senarist raci şaşmaz'a geçti, yani dizi sinegraf'tan pana film'e geçti.
neden böyle olduğuna dair kimsenin fikri yok. osman sınav'ın aniden ayrılmasına rağmen dizi devam etti ve ilk 97 bölümü efsane oldu.
bu konuda birçok spekülasyon yaşandı. osman sınav bu konuda şu açıklamayı yaptı:
'öyle olması gerekiyordu o zaman. başka projeler yapmak istedim ve benim için belli bir doygunluğa gelmişti, arkadaşlarıma devrettim.'
bu tatmin edici bir açıklama değildi. o yüzen olay piyasada şaşmaz kardeşlerin diziyi tehdit ile osman sınav'ın elinden aldığı, şeklinde yorumlandı ve de bu şekilde yayıldı.
fakat olayın aslı böyle değil.
olaylar şu şekilde cereyan etmiş, kurtlar vadisi tüm türkiye'de reyting rekorları ile patlayınca herkes işin senaristlerine odaklanmış, yani raci şaşmaz, bahadır özdener ve soner yalçın dizi de oyunculardan bile daha çok öne çıkmış. osman sınav ise bu durumdan çok rahatsız olmuş ve senaristlerle yapımcı arasında bir kriz baş göstermiş.
ego savaşlarıyla harlanan kriz neticesinde osman sınav diziyi 55. bölümde bitirme kararı almış. raci şaşmaz ve bahadır özdener itiraz etmiş, reytingi bu kadar yüksek olan diziyi bitirmek istememişler, anlatacak çok hikayemiz var demişler, osman sınav ile sulh etmek istemişler ama osman sınav buna yanaşmamış, cezayı kesmekte kararlıymış.
tabi işin bitmesini ne kanal istiyor ne de oyuncular. osman sınav nüfuzu yüksek bir isim, işte o ana kadar kendini tutan raci şaşmaz da kendi nüfuzunu devreye sokuyor. yani kadiri tarikatını. bu noktadan sonra ibre senaristlere dönüyor, kanalın desteği, tarikatın desteği, kamuoyu desteğini arkalarına alınca osman sınav anlaşıp diziyi devrediyor.
tabi şaşmazların kadiri tarikatına mensup olması dizi pana film'e geçtikten sonra oyuncular arasında rahatsızlığa neden oluyor, bazı oyuncular ayrılmak istiyor. bazıları ayrılıyor, bazılarını ikna edip devam ediyorlar.
yapımcı - senarist çatışmasına bazı oyuncular da taraf oluyor, onları da tahmin etmek güç değil.
sektörde yapımcı - senarist çatışması çok sık olur. fakat bu çatışmalardan hep yapımcılar galip ayrılır, kurtlar vadisi bu konuda da bir ilke imza atmış.
plaza türkçesi
-
benim eski iş yerinde bir kadın vardı. durmadan "geliyor olacağım, hı hı, çeync ettirdim ben onları, kontakt kurdum cc ile" gibi şeyler söylüyordu. bir gün dışarıda telefonla konuşurken isteyerek kulak misafiri oldum. "taam siz yiyin ben geç geliyom" derken duydum. o an anladım ki bu lügat sadece mesai bölgesi içerisinde duhul ediyor bünyeye. arta kalan zamanlarda yine salı pazarı, yine metrobüs içi hayat...
30 ocak 2015 birgün gazetesi manşeti
-
çok sağlam ayarlar vermiş ve en sonunda da güldürmüş manşettir.
sağlam düzeltmişler.
jpg okuyamam hd'si yok mu diyenler buyurun
türk vatandaşlarının 2.328.131.796.900 tl etmesi
-
öncelikle konu: (bkz: somali cumhurbaşının oğluna 27.300tl para cezası)
türkiye'nin son yayınlanan nüfusu: 85,279,553
bugünün dolar kuru: 30.13 tl
bugünün euro kuru: 32.78 tl
bugün tüm türk vatandaşlarının değeri:
sayıyla: 2,328,131,796,900
yazıyla: iki trilyon üç yüz yirmi sekiz milyar yüz otuz bir milyon yedi yüz doksan altı bin dokuz yüz
bugün itibarıyla:
dolar bazında: 77,259,301,682 dolar
euro bazında: 71,018,298,284 euro
iskontoyla 70 milyar euro'ya hepimizi öldürebilirler sanırım.
nüfus kaynak: https://data.tuik.gov.tr/bulten/index?p=49685
96 yılındaymış gibi yazmak
sözlükçülerin kazıklanma hikayeleri
-
unutamadıklarım no:5
yıl 1998, lise 3'teyim. para biriktirmişim ve playstation alacağım. normalde anadolu çocuğuyuz ama sırf playstation almak için istanbul'a gelmişim. doğubank'a nasıl gideceğim ezberimde. galata köprüsünde yürüyorum. boyacının biri "birader bir bakar mısın" dedi. azıcık istanbul tecrübesi olan birisi boyacıların frekansından gelecek tüm yayınları filtrelemesi ve reddetmesi gerektiğini bilir ama dedim ya, anadolu çocuğuyuz, safız.
- efendim?
+ ayakkabın çok kirli, gel bi tozunu alayım.
- yok istemem.
+ ya gel, benden, ikramım.
tabi tozunu almaz sadece, azıcık da boya sürer. işlem esnasında da hapisten yeni çıktığını, adam bıçaklayıp öldürdüğünü falan anlatıp beni korkutur. ne kadar verdiğimi net hatırlamıyorum ama şöyle söyleyeyim, ayakkabı boyamak 10 tl ise ben 100 tl vermişimdir bu eşkiyaya. her mal gibi beni tartaklamadığı için bir de teşekkür edip yoluma devam ederken ikinci bir boyacı "kardeş bir baksana" diye seslendi. ve arkadan o muhteşem bağırış geldi: "ahmeeet, bırak bırak ben aldım!".
alman hayranlığı
-
hiç anlam veremezdim bu olaya. iş gezisi sonucu yolum düştü bir haftalık eğitim için. bir kısmı işe bisikletle geldi, söz verdikleri saatte başlayıp insanca çalışma saatleri ile tam 17:30'da bir dakika bile geçirmeden eğitimi noktalıyorlardı. yani öyle ayarlı ki adamın son lafı tam 17:30'da bitiyor tüm soruları da cevaplamış olarak.
öğle arası yemeklerinde alkol serbestliği vardı. hani biz kendimize misafirperveriz deriz ama adamlar iş sonrası için en ince detayına kadar aktiviteleri bile sunuyordu.
özetle disiplin, insanca çalışma koşulları, özel hayat, insana verdiği değeri filan görünce ne yalan söyleyeyim bende de oluştu artık.