hesabın var mı? giriş yap

  • nasıl "sigorta için masraf şişirilmiştir" ibareleri görüyorsak, "satış için km şişirilmiştir" ibarelerini de görürüz.

  • toplumdaki herkesin maske takması aşılama benzeri bir bağışıklık oluşmasını sağlıyor olabilir.

    1800 yılına kadar aşı diye bir şey yoktu. çiçek hastalığı (smallpox) kapan 3 kişiden 1'i ölüyordu. ancak kökeni orta asya'ya kadar uzanan bir yöntem vardı. bu yöntemde insanlar, çiçek hastası olan birinin derisindeki yaralardan biraz sıvı alıp kendi derilerine sürüyorlardı. bu yöntemle kendilerine virüs bulaştıran insanlar ya hasta olmuyorlardı ya da hastalığı çok hafif atlatıyorlardı.

    yaralardaki virüs hasta kişinin bağışıklık sistemi tarafından zayıflatılmış olduğu için bir insanı hasta edecek kadar güçlü değildi, ancak aynı zamanda bağışıklık sisteminde bir tepki oluşturacak kadar da güçlüydü. bu yöntem osmanlı'da da kullanılıyordu, yazının sonuna ekleyeceğim makaleden okuyabilirsiniz.

    bu ilkel aşılama yöntemi işe yarıyordu ancak yeteri kadar başarılı değildi. derideki yaraları vücuduna bulaştıran kişilerden bazıları hastalığa yakalanabiliyordu. 1700'lü yılların sonuna gelindiğinde edward jenner adlı bir doktor bir şey keşfetti. smallpox yani çiçek virüsünün ineklerde çiçek hastalığına neden olan cowpox adında bir kardeş virüsü vardı.

    jenner, inek sağan köylü kızlarının çiçek hastalığına yakalanmadıklarını farketti. hasta ineklere temas eden kızlar insandaki çiçek hastalığına karşı da bağışıklık kazanıyorlardı. bu yöntem çok daha güvenliydi çünkü ineklerdeki çiçek hastalığı insanları hasta etmiyordu. bunun üzerine jenner ineklerdeki yaralardan bir parça alıp kendi oğlunun derisine sürdü. oğlu hafif bir hastalık geçirip atlattı ve çiçek hastalığına karşı bağışıklık kazandı.

    böylece aşılama bulunmuş oldu. bu yüzden aşı anlamına gelen vaccine kelimesi latince inek anlamına gelir. her yıl milyonlarca kişiyi öldüren çiçek hastalığı yeryüzünden tamamen silinen ilk bulaşıcı hastalık oldu.

    yani aşılamanın olması için vücuda hastalık yapamayacak ancak bağışıklık sistemi tepkisi oluşturabilecek kadar zayıf bir hastalık etkeninin alınması gerekiyor.

    peki bunun covid 19 ile ilgisi ne?

    new england journal of medicine'de yayınlanan bir makaleye göre toplumda herkesin maske takması ilkel aşılama benzeri bir duruma neden oluyor olabilir. yaygın şekilde maske takılan topluluklarda vakaların asemptomatik olma olasılığının çok yüksek (%95'e kadar) olduğu görülmüş. yani basitçe insanlar hastalanmadan virüs kapıp atlatıyorlar ve bağışıklık oluşturuyorlar.

    çünkü herkes maske taktığı zaman insanların aldığı virüs miktarı o kadar az oluyor ki onları hasta etmeye yetmiyor. ancak öte yandan bağışıklık sistemlerinin virüsü tanıyıp bağışıklık oluşturacağı kadar da virüs almış oluyorlar. yani maske takmak ilkel bir aşılama yöntemi olabilir. ancak bu bağışıklık tepkisinin ne kadar güçlü olduğu ve ne kadar sürdüğü tam olarak bilinmiyor.

    ayrıca maske takan kişilerde viral yük, maske takmayanlara göre daha az olduğu için hastalığın hafif seyretme ihtimali daha fazla oluyor.

    bahsi geçen makale.

    bu da ilkel aşılama yönteminin 1650'li yıllardan beri osmanlı'da ve diğer doğu toplumlarında kullanıldığını anlatan makale.

  • üst edit:konuyu gerçekten merak edenler için evrim ağacı'nın hazırladığı bu özel videoyu buraya bırakıyorum. iyi seyirler

    telsiz konuşmaları: titanic gemisi, yolculuk sırasında diğer gemilerle telsiz iletişim kurabildi. ancak, gemi mürettebatının telsiz konuşmalarını dinlemesi ve değerlendirmesi yetersizdi. bu nedenle, diğer gemilerin uyardıkları buzdağının varlığını tespit etmediler ve önlem alamadılar.

    malzemelerin kötü olması : titanic gemisi yapımı sırasında kullanılan malzemeler yetersiz kaliteliydi. örneğin, gemi vücudu suya girerken parçalanabildi ve bu da batmayı hızlandırdı. gemi çelikleri birçok ölçüde daha kalın ve dayanıklı olmalıydı.

    yolculuk sırasında alınan tedbirsizlikler: gemi yöneticileri ve mürettebatı buzdağının varlığını tespit etmelerine rağmen, hızlarını arttırmak için çaba gösterdiler. bu yüzden, buzdağına çarpmadan kurtulmak için yeterli zamanın olmamasına neden oldu.

    yetersiz ekipman: gemide yeterli sayıda hayatta kalma botları yoktu ve bu botlar da yeterince insan taşıyamayacak kapasitedeydi.

    insan faktörü: gemi yönetimi ve mürettebatının hatalı kararlarının ve yetersiz eğitimlerinin olması.

    bu hatalar ve eksiklikler, titanic gemisinin batmasına, gemi batarken çok sayıda yolcu ve mürettebatın hayatını kaybetmesine sebep oldu. gemideki 2,224 yolcudan sadece 706'sı hayatta kaldı.

  • amcamın kahvesinde de yıllardır buna benzer bir şifre uygulaması vardır. mekanizma daha basit: tuvaletin kapısında kol yok. haceti gelen amcama başvuruyor, amcam da adam müşteriyse tezgahın altından kapı kolunu çıkarıyor, işi biten kolu geri getiriyor.

    ileride elektronik sisteme geçerlerse şifreyi şimdiden tahmin edebiliyorum. not edin bir kenara: kemal_1956.

  • sene 2032.

    ergenlik hezeyanlariyla surekli dunyaya satasir duruma gelmis oglumla ayni tartismalari yapiyoruz.

    - bana ne yapacagimi soylemezsin sen. babamsin diye her hareketime karisabilecegini mi saniyorsun ?
    - yavrum yapma. senin iyiligini istiyorum ben.
    - benim hicbir seyimi isteyemezsin. hem sen hayatta ne basardinki beni yonlendirmeye calisiyorsun ?
    - ben 10 yil, 5 buyuk turnuva zinedine zidane'i canli izledim. hem de 4 senesi ronaldo luiz nazario de lima ile birlikte.
    - ne diyosun yeaaa.
    - benle ne diyosunlu konusma agzini burnunu kirarim senin it. yumurtadan cikmis kabugunu begenmiyor, pezevenk.

    gibi diyaloglara neden olacak efsanedir. her messi mi ronaldo mu tartismasinin yasandigi gun biyik altindan gulen bir nesil birakmistir arkada.

  • bu da yunan'ın yobazına oynuyor.

    22. yüzyılda bu tarz siyasetin bir ülkede talep görmesi akıl alır gibi değil.

    çan çalınsa ne olur, ezan okunsa ne olur, parti verilse ne olur.
    bir insanın dünyadaki tek derdi nasıl bu olabilir.

  • oruç tutmuyorum , yıllardır da tutmadım , niyetim de yok .ama tutan tutsun sanane !!! iki şorolo sokakta öpüşse "sanane kendi tercihi" diye höykürüyorsun , adam sırf allah'ının rızasını kazanmak için ,sırf inançları için bedenini şu yaz sıcağında açlığa yatırıyor. gık demeden gündüz de işinde gücünde çalışıyor. her ne adına olursa olsun inancı uğruna maddi bir karşılık beklemeden yapılan her eyleme ancak saygı duyulur. adamsınız kardeşler , allah kabul etsin orucunuzu.