hesabın var mı? giriş yap

  • fular takınca yakıştırmak. fakirde at sikinde kelebek şeklinde duran fular aksesuarı zenginde direkt kalantor entel intibaı uyandırmaktadır.

  • e-kitaplar ve e-kitap okuyucular hakkında bir rehber ile karşınızdayım!

    daha önce şurada yazdığım yazının üzerinden iki yıl geçti, yüzlerce mesaj aldım, hala entry'm oylanıyor ve favoriye alınıyor...

    daha büyük çaplı bir rehber yapıp elektronik kitapları, elektronik kitap okuyucuları ele alacağım ben de, bu boynumun porsche'u artık.

    öncelikle, bazı yanlış bilinen konu başlıkları ile başlayalım.

    elektronik kitaplar .pdf uzantılı dosyalardan ibaret değildir, hatta .pdf dosyası değildir dersem daha doğru bir cümle kurmuş bile sayılabilirim.

    yayınevlerinin ince kapak/ciltli kitap kategorisi gibi, yeni bir formattır.

    bu ne demek?

    yayınevleri, ellerindeki eseri elektronik kitap okuyucular için de satışa sunar.

    bu tabii ki yayınevinin çağı ne kadar yakaladığı ile ilgili; maalesef ülkemizde yayınevleri elektronik formata ciddi derecede ayak diremekteler.

    ''madem türkçe içerikli kitap okuyamayacağım, benim bu rehberde işim ne?'' diye düşünüyor olabilirsin,

    hemen umutsuzluğa kapılma.

    yine de birçok kitabı satın alıp okuyabileceksin, internet nimetlerini kullanmayı biliyorsan çoook daha şanslısın tabii, ehehe.

    ingilizce içerik dediğimiz an uzay boşluğuna savruluyoruz bu arada, aklında olsun. derya deniz bir evren ingilizce e-kitap; aklına gelebilecek her kitabı çok ucuz yollarla satın alabilirsin, satın almana gerek kalmayabilir.

    sonra, elektronik kitap okuyucuların tablet/akıllı telefon/bilgisayardan farkının olmaması koskoca bir saçmalıktan ibaret, bunu kabul edip öyle devam edelim.

    neden mi?

    elektronik kitap okuyucular, e-ink dediğimiz elektronik mürekkep teknolojisine sahip ve basılı kitaplarla aynı hissi vermek için tasarlanan, şarjı bir aydan fazla giden dev performanslı cihazlar çünkü.

    tabletler ve akıllı telefonlar ekranlarındaki yoğun ışığı, dışarı -direkt gözlerinize- verirken, e-kitap cihazı içerisindeki az sayıda led, ışığını cihaz ekranına, yani, içeri verecek şekilde tasarlanmıştır. elektronik mürekkep ile bu dahili ışıklandırma teknolojisi birleştiğinde, geceleri dahi gözlerini yormadan kitap okuyabilirsin.

    optimum ışık seviyesinde kitap sayfasının parlaklığı ne ise, bunu her ortamda elektronik kitap okuyucun ile sağlayabilirsin. plajda, uyumadan önce, doğada, çadırda, aklına neresi gelirse...

    okurken sevdiğin satırları çizebilir, hakkında notlar alabilir, bunu bilgisayarın vasıtası ile yazdırabilirsin mesela.

    aralarındaki performans farkı disket ile taşınabilir bellek kadar büyük bir uçurumu işaret eder bence.

    burada şöyle bir avantajdan da bahsetmeliyiz: bin sayfalık bir kitabı toplu taşımada okumak her babayiğidin harcı değildir, e-kitap okuyucu ile toplu taşımada dahi çok rahat bir şekilde kitap okuyabilirsin.

    uyumadan önce tuğla gibi kitapları ağzına burnuna düşürmenden bahsetmiyorum bile.

    kitap kokusu duygusallarına da bir çift lafım olacak şimdi.

    ceylan derisinde, ne bileyim, papirüste filan kalsaydınız abi, niye geldiniz iki binli yıllara kadar?

    basılı kitap yüzlerce yıllık bir birikim, kabul ediyorum. kitaplığında durması, somut olarak görmek, sayfalarına dokunmak filan hepsi güzel hisler, evet.

    fakat, keyif aldığın bir alanda yeni bir deneyim yaşamak neden bu kadar korkutucu geliyor, anlayamıyorum. yoksa sen bu arkadaş mısın, bak doğruyu söyle...

    ben neredeyse okuduğum her kitabı hediye ediyorum, kitap saklamak büyük bir bencillik bana göre, birine bırakıyorum, gezip duruyor dünyada.

    beynime aktarmam gereken salt bir veri olarak görüyorum galiba, okuduktan sonra aldığım notları alıp elimden çıkarıyorum.

    bir şekilde denge kurdum, hem basılı kitap okuyorum, hem e-kitap okuruyum filan.

    neyse, şimdi elektronik cihazlara hızlıca bir bakalım.

    kindle, kobo, pocketbook, calibro, nook, airbook, inkbook gibi markalar başı çekiyor elektronik cihazlarda.

    kindle, amazon grubunun bir ürünü ve birçok farklı modeli var. şuradan hepsine ulaşabilir, kendi içlerinde kıyaslamalarına bakabilirsin.

    kobo sektördeki en güçlü firmalardan biri. şuradan tüm ürünlerine bakabilirsin.

    pocketbook için şuradan fişeklenebilirsin.

    calibro türkiye'de varlığını sürdüren markalardan bir tanesi.

    nook çok tatlı bir ürün, az popüler, düşük performanslı, şurada

    çok fazla marka var gibi görünüyor, öyle değil mi?

    radikal bir karar vermemiz lazım, bu kararı alırken en önemli etken ise türkiye'de hangisini edinebileceğimiz konusunda olacak.

    kindle, kobo ve calibro ilk akla gelen üç marka.

    yukarıdaki linkleri inceleyerek, ufak bir araştırma yardımı ile kararını verebilirsin.

    bana soracak olursan, kindle ya da kobo al; iki ürün de birçok konuda birbiri ile kapışır. şurada kıyaslamışlar markaları, bir bak derim kararını verirken.

    iki ürünü de türkiye'de edinmek çok kolay, servis sağlayıcıları var bir şekilde.

    ben, kindle okuruyum tabii ki.

    hafıza, format destekleme, cihaz boyutları gibi farklılıkların pek bir işe yaradığını düşünmüyorum.

    en önemli konu başlığı bence ekran performansı ve kitap hissini verip vermediği. kindle'ın ekranı kesinlikle kobo'ya fark atar, boyutları da daha kitaplara, kitap sayfasına yakın; dolayısıyla basılı kitaba en yakın hissi o veriyor.

    kobo, daha çok tabletleri, android cihazları çağrıştırıyor bu anlamda; kindle ise ios, apple cihazları...

    karar sana ait, sonuç olarak hangi markayı seçersen seç, piyasadaki e-kitapları yüksek performansla okuyacaksın.

    hala amazon kindle paperwhite 3 en tercih edilesi ürün fiyat performans oranına baktığımız zaman. cihaz hakkında her şeyi buradaki entry'mde bulacağını tekrar hatırlatmak isterim. güncel fiyatı ise altı yüz tl...

    tanım: bir tür rehber

  • durduk yere sevgilimle aramı açmıştır... rastgele aldığım 1 lt coca cola şişesinin ambalajında eski sevgilimin adı yazıyormuş. hiç dikkat etmedim. açıkçası sikimde de olmaz hani. buzdolabının önünde, bir kola ambalajında kendi adımı arayacak kadar sıkılmadım hayattan henüz... neyse eve gelince film koptu tabi.

    - aşkım bu kolayı yanlış almışsın...
    - light mı istiyordun?
    - hayır, üzerindeki isim yanlış?
    - ne ismi?
    - eski sevgilinin ismi...
    - nerden çıktı şimdi eski sevgilim?
    - sana sormalı, baksana onun ismi olan şişeyi almışsın...
    - kızım sen manyak mısın türkiyede her üç kızdan birinin adı gizem. elime yakın olanı aldım. denk gelmiş işte...
    - ben içmem bunu.
    - iyi içme ben içerim.
    - içersin tabi...
    - la havle.

    bir de ismin altında daha küçük puntolarla " ile paylaşmak için" ibaresi eklemişler... ya neyse bişey demiyorum...

  • benim de desteklediğim görüştür.

    tatlı sevmediğimiz için çorbayı sürahiden içiyoz biz evde.

    edit:bazen pipet kullandığımızda oluyor tabi çorba için.

  • anne-babaların esmer ve kıllı aleyna bebek ve tosun çınar emir'lerine nazar değecek korkusuyla, içlerinde bastırmadıkları gösteriş tutkularının çatışması sonucu ortaya çıkar.

  • kıssadan hisselerde başrol oynayan kardeşimizdir.

    şöyle;

    "yeni mezun genç mühendis insan kaynakları bölümünden yetkili biriyle iş görüşmesi yapmaktadır. adam genç mezuna sorar, “başlangıç için ne kadar ücret düşünüyorsunuz?”
    genç adam “yıllık 125 bin dolar” diye yanıt verir.
    adam devam eder, “peki yılda 5 hafta tatil, ücretli izinler, tam sağlık hizmeti, her altı ayda %100 zam ve kırmızı bir corvette ile bu düşündüğünüz ücrete ne dersiniz?”
    genç adam sevinçle çığlık atar “şaka yapıyor olmalısınız!..”
    adam, soğukkanlı bir şekilde cevap verdi “evet… ama önce siz başlattınız!..”

  • adam tam sözlük formatına uygun şu başlığı (bkz: nike katar 2022 dünya kupası reklamı) açıyor tutmuyor.

    sonra dangalağın biri sözlük kurallarına uygun başlıkların yerine saçma sapan bir başlık açıyor ve tutuyor. sözlükte herkes böyle aşırı yorumlu paylaşsın artık başlıkları madem.

    iyice sosyal medya çöplüğüne benzetin burayı da. neyin ne olduğu karışsın hiç bulmayalım. nike'ın reklamını aramak istersek, böyle dangalakların açtığı alakasız başlıklar yüzünden hiç bulamayalım mesela.

    edit: başlık düzeltilmiş.

  • gideceginiz sehri ve kalacaginiz gun sayisini belirtiyorsunuz, bu site de size super bir program hazirliyor.

    baslayacaginiz noktadan, orda gecireceginiz sureye kadar gunu en verimli kullanmak icin gerekli hersey gorsel ve yazili olarak hazir. (indirme secenegi de sunmuslar). tabi isterseniz rotada keyfinize gore degisiklikler de yapabiliyorsunuz. baslangic saatinizi vs. belirleyebiliyorsunuz.

    ayrica rotanin maliyetini de kisi sayisina gore hesapliyor. (muze varsa muze girisi, atraksiyon varsa onun ucreti gibi)

    web sitesi : http://www.visitacity.com/

    ornek 1 gunde paris rehberi : http://www.visitacity.com/…y--top-attractions-day-1