hesabın var mı? giriş yap

  • tomas lindahl ve paul modrich ile birlikte 2015 nobel kimya ödülünü paylaşmıştır. saygılar.

  • allah kimseyi kredi kartı harcama ve limitinin ekran görüntüsünü koyacak kadar düşürmesin.

    amin.

    tanım: ilginç bir şekilde şovu yapılan limit.

  • yurt dışında merak salıp evde yapmaya başladığım içecek. içenler vefa'da daha güzel derler.

    benim gibi yurt dışındaysanız ve maya olarak kullanmak için boza bulamıyorsanız. kurumuş ekmekleri bir sütlaç tabağının içinde suya yatırın. küçük tırnak yarısı kadar yaş maya da koyabilirsiniz. fazla koymayın yoksa kokusu alınıyor bozada. tabağı sıcak, güneş gören bir yerde 4-5 gün bekletin. gerekirse su ekleyin kurumasın. karışım ekşiyecek iyice.

    sonra darı alacaksınız. ben darı diye mısırı bilirdim. mısır değil bu. aynı zamanda ingilizcesi millet olan tahıla da deniyor (bkz: darı irmiği) . mısırla yapmaya kalkmayın. şu tahıl oluyor kendisi:
    http://en.wikipedia.org/wiki/proso_millet

    bu küçük boncuk gibi olan tahıldan tencerenin altıda birine koyun, bir avuç bulgur, bir avuç pirinç, sonra geri kalanına su ekleyip kaynatın. alet kaynayacak ve sık sık karıştırışacak. darı şişip tüm tencereyi kaplıyor. karıştırın ki alttan yanmasın.

    bir saat falan kaynadıktan sonra soğutun ve el blendiriyle öğütün. sonra en meşakkatli kısma geliyoruz. tüm karışım en küçük delikli süzgeçten geçirilecek kaşık sırtı baskısıyla. posa bir tencereye, süzülen boza kıvamındaki sıvı bir tencereye. posayı isterseniz tekrar su ekleyip kaynatabilirsiniz. çok verimli olmuyor ama sıvı çok yoğunsa doğrudan su eklemek yerine ikinci kaynayıp süzülenden eklemek daha mantıklı. kıvamını ayarlarken su eklerken çok cıvıtmamaya özen gösterin unutmayın ki boza yoğun bir içecek.

    iki çorba kaşığı da kepekli un teflon tavada yağsız kavrulacak. kızıla dönmüş kavrulmuş unu da karışıma ekleyin. un kısmı isteğe bağlı. olsa da olur olmasa da. olunca daha iyi oluyor sanki.

    sonra elde ettiğiniz sıvıyı "m e t a l o l m a y a n" bir kaba alıyorsunuz. bu en büyük püf noktası. bakteri metali sevmiyor. aynısı kefir için de geçerlidir.

    sıvı 45 derecenin altında soğuyunca önceden başladığınız ekşimiş mayayı yine süzgeç ve kaşık sırtıyla karışıma ekleyin. erken (sıcakken) atarsanız mayanız ölüyor ve emekleriniz boşa gidiyor (tecrübe). bir sütlaç kabı büyüklüğünde toz şeker ekleyip evin sıcakça bir kısmına koyun. 2-3 gün sonra şeker tadı gidip boğazı yakan tat gelmesi lazım. daha sertleştirmek ve alkol miktarını artırmak için mayayı daha çok şekerle beslemek isteyebilirsiniz. ben genelde 3. gün bir o kadar daha şeker atıyorum. zaten çok üremiş olan bakteri kısa zamanda tüketiyor şekeri ve boza sağlamlaşıyor.

    4. 5. güne boza hazır.

    mutfak sitelerine kopyalayacaksanız kaynak belirtirseniz sevinirim.

  • erkek kadın ayrımında erkeklerden bay vs. diye bahsedilmediği durumlarda kadınlardan kadın değil de bayan diye bahsedilmesi ile ilgili.

    "erkek voleybol milli takımı" vs. "kadın voleybol miili takımı" yerine "bayan milli takımı" gibi ayrımlar,
    "hastanemizde erkek doktor sayısı 23, kadın doktor sayısı 18" yerine "bayan doktor sayısı 18" gibi.

    kültürün kadın kelimesini (kafasındaki kadın kız ayrımından, kadın kelimesini ruh hastası şekilde kaba bulduğundan) sansürlemek istediğini gösterir. sen kadın demekten imtina ettiğin sürece bilinçli kadınlar bu dersi verecekler.

  • "ilkokulda altına işeyen kızı facebookta buldum, taş gibi hatun olmuş. hani görsen, gelsin şimdi ağzıma sıçsın dersin, o derece"

  • şu görsel bardağı taşıran son damlaydı nasıl böyle bir salak akrabam olabilir dedim sildim gitti.

  • yine birileri mağdur olmuş, beleşe marş yapmış. marşı dinlemedim. yapmasaydın.

    euro 2020 yatırımları amma patladı. dün maçtan hemen sonra çıkan turkcell reklamını izlerken bir gülme geldi.

    kıraç takımın başarılı olacağını herkesin marşını söyleyeceğini düşünürken turnuva bizim için erken bitti. marş çöp oldu, kıraç da bize trip attı. valla çok komik lan.