hesabın var mı? giriş yap

  • üzerinde çok konuşulan bir başka konu;

    pilot kurtarma sistemleri: yüksek performanslı savaş uçaklarında bu tip sistemler bulunmaktadır, genellikle şu mantıkla çalışırlar;

    - pilot atlama komutu verir
    - birçok patlayıcı aynı anda ateşlenir
    - bir grup patlayıcı kanopiyi kırar veya uçaktan güvenli ayrılmasını sağlarken, bir grup patlayıcı pilotun oturmakta olduğu koltuğu uçaktan fırlatır.

    kağıt üzerinde basit gözükmesine rağmen çok disiplinli ve geliştirmesi zor sistemlerdir, temel olarak dünyada kullanılan sistemler ikiye ayrılır;

    - pilotun uçaktan güvenli ayrılması için belirli bir ileri hız ve/veya irtifa gereksinimine sahip sistemler.
    - uçak sıfır hız ve sıfır irtifada iken güvenli, ayrılmayı sağlayan sistemler.

    ikinci grup sistemler "0-0 fırlatma koltuğu" olarak adlandırılır, göreceli olarak yeni sistemlerdir, dünyadaki en büyük üreticisi ingiliz martin-baker firmasıdır.

    0-0 sistemler pilotların kurtulma şansını arttırsa da genellikle çok yeni platformlarda bulunmaktadır, bu tip sistemlerin eski platformlara entegre edilmesi çok külfetli bir iş olması sebebiyle tercih edilmemektedir.

    peki pilotlar hangi durumlarda bu sistemi kullanmaktadır;

    - uçağın kurtulması imkansız bir tutunma kaybı ve/veya spin durumu ile karşı karşıya kalması.

    - uçakta yangın çıkması, acil iniş şansı bulunmaması, patlama riski.

    - savaşta vurulma vb.

    savaş olmayan bir durumda uçağın kurtarılabilir durumda olup olmadığının anlaşılması için bir dizi prosedürün izlenmesi gerekmektedir, bu acil durum prosedürleri izlenmeden pilot uçağı terk edemez.

    pilot bir sorun olduğunu fark etmeyebilir yada çok geç fark edebilir, bu durum genellikle bir başka hava aracı veya yer ile çarpışma senaryolarında görülür.

    pilot tehlikenin farkında olsa da uçağı son ana kadar terk etmek istemeyebilir, uçağı kurtarmak veya yerleşim yerlerinden uzaklaştırmak için kendini feda edebilir.

    pilot doğru zamanda komut verse dahi söz konusu sistemler belirli hız, irtifa ve uçak pozisyonu zarfları içerisinde güvenli ayrılma sağlar, zarf dışı bir fırlatma pilotun uçakla çarpışmasına sebep olabilir, pilot koltuktan ayrılamayabilir, paraşüt açılsa da ters dönüp pilotu yavaşlatmayabilir.

    sonuç olarak söz konusu sistemler önemli bir güvenlik sağlasa da %100 can kurtarmamaktadır, bu sistemlerin başarısı havacılığın her dalında olduğu gibi birçok prosedürün doğru bir şekilde takip edilmesine, doğru kararların doğru zamanda verilmesine bağlıdır.

  • kazıyı bütünüyle aydınlatamasa da en azından bir ışık tutacağına inandığım bir bağlantıya ulaştım. inandığım diyorum çünkü sadece kişisel görüşüm, bir delile dayanmıyor. british museum'un online arşivinde türkiye başlığında 79 bin eser var ve bunların tam 900'ü 81 ili bulunan ülkenin orta popülerlikteki bir ili olan mersin'in 13 ilçesinden biri ilçesi olan tarsus'a ait. tarihi eserler ile ilgili temel düzeyde bir alakaya sahip herkesin, british museum'un dünyanın her bölgesinde bulunan her yeni eserin ilk alıcısı olmak için büyük bir çabasının olduğunu bilir. yorumu size bırakıyorum.

    https://www.britishmuseum.org/…/search?place=tarsus

  • evrimini inceleyelim:

    * lise sondayım pırıltısı (yer yer sarı saç tutamları) =>meali: "yavaş yavaş fıstıklaşıyorum ;)"
    * üniversiteye başladım kızılı => "asi ve özgür genç kızım ben hohooyt."
    * işe başladım sarısı => "plaza kadınıyım, çalışırım kazanırım ortamlara akarım hihihi."
    * koca buldum, evlendim kahverengisi => "duruldum, hanım kadınım mehhehhh."

  • vayy amnk cidden varmış böylesi dediğim insan kitlesi.
    efendim bendenizin, java altyapılı takoz bir samsung telefonu var, pek akıllı sayılmaz bizimkisi, zira internete falan da bağlı değil.
    velhasıl gel gelelim, otobüste, metroda,vapurda hep elinde telefonla uğraşan, boynu 5 santim önde insanları görünce de, "lan canları sıkılıyordur" diyerek geçiştiriyordum.
    ama bilmiyordum ki, bu insanlar meğer birer teknoloji zombisiymiş anasını satayım.

    bilenbilir, 5 aylık taze babayım, evlenip yuva kurmanın tek bir olumsuz özelliği nedir derseniz, kesinlikle ev gezmesi derim. çocukken seviyorduk iyiydi hoştu ama evlenince, yemin ederim eziyet arkadaş.

    hayır, biz yine eski arkadaşlarımızla biraraya gelip, 2 kadeh tokuşturup şiirli şarkılı muhabbet yapmak isterken, iş yerinden sağdan soldan, daha önce arkadaşlık etmediğimiz insanlar, akşama size misafirliğe geleceğiz diye haber gönderiyolar. zerre anlamıyom amnk bu durumu.
    düne kadar, aykırı lan bunlar, entel amnk, gominis falan dedikleri insanların evine, kucak kucak bebelerini alıp, süslenip püslenip oturmağa geliyolar.

    hâl bu olunca kimseye gelme de, diyemiyosun tabii...
    ama muhabbet de pek sarmıyo hacı, "yavv orası öyle de ama hökümet de yol yaptı" diyen adamla ne gibi ortak yanım olabilir amk, derken işte konu futboldu, ev işleri, tamirattı, pazardaki salçalık domatıydı, en iyi peynir nerede falan gibi geyik geyik konulara giriyor.

    giriyor girmesine de benim gözüm hep geldiğinden beri elinden telefonu düşmeyen denyoya takılıyor.
    lan gelmişin bi eve misafirliğe, boynun düşmüş önüne elinde telefon napıyo amnk derken bi bakıyom candy crush oynuyo lan adam.
    olm bende bayıldım bombok muhabbetten de, elinde telefonla oyun oynamak nedir amnk diye düşünürken, bir diğeri de çıkarıyor telefonu hiç birşey olmamış gibi başlıyor feysbukda, hanımın yaptığı kekin pastanın fotosunu çekip koymaya, muhabbet kesiliyor.

    iki nefes alayım diye çıkıyorum odadan ve on dakika sonra odaya tekrar girdiğimde, ellerinde telefon kafalar önde deli gibi oyun oynarken buluyom hepsini, kimi candy cruh oynarken, kimi okey oynuyor, kimisi trenlerin üzerinde çocuk hoplatıyor, diğeri feysbukda onu bunu likelıyor, zaten boktan olan muhabbet de bitiyor.
    o dakikadan sonra kimse kimseyle tek kelime etmiyor.ve bu böle uzuuun bir süre devam ediyor.

    gerçi kafam rahatlıyor...
    rahatlıyor rahatlamasına da ama aga bu nedir yaa??
    hayır bir de adam giderken "yenge ellerine sağlık, kek de güzel olmuş ben ve 25 kişi beğendik, halamgiller tarifini istiyo" falan diyo tipine soktumunun at ağızlısı.

    velhasılıkelam dostlar; ios'dan post, android'den ve at ağızlıdan dost olmaz...

  • nihal'i terk edemeyeceğin için beni terk ediyorsun. o ölmesin diye beni öldürüyorsun. niye ben? nihal tek nefeste sönüvericek bi çiçek. peki ya bihter? bu kapı açıldığında senin için de bitmeyecek mi herşey? ben bu kapı açıldığında da öleceğim behlül! benim ölmemi istiyor musun? beni kaybetmeyi göze alabiliyor musun? beni? beni? beni beni, bihter'ini?

    edit: rip bihter ziyagil

  • aç kalsalar yemek üzerine kahve içmezlerdi diye tahmin ediyorum.

    hava limanında normal şartlarda da pahalı olan yere oturursan az bile. madem doyacaksın çantana at bir iki ekmek arası bisey önceden hazırlanmış streçli falan aç ye yani.