ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sarhoş diyalogları
-
-abi sen çok kızardın!!
-hıı?
-kızardın diyorum, buraların filan kızarmış.
-hıı?
-sen içince kız-a-rı-yor-mu-sun diyorummm..
-abi, kız olunca arıyorum, niye aramiim???
-??!!!
ablasının sevgilisini yoldan çıkaran kız
-
okudum hepsini de bu daha cok sevgilisinin kizlardesine hallenen erkek olmus. neyse cool story.
evet oyu pusulasıyla fotoğraf çektiren vatandaş
-
orada rahat içinde yaşayıp burada gavura vurur gibi evet mühürü baasan yavşak organizmadır kendisi. e gel bro burada yaşa madem elini yordamını ziktiğimin eziği seni.
sabah deniz çarşaf gibiydi diyen amca
-
sanırım gizli bir örgüte üye olan amcadır.
bu örgüt yetiştirdiği emekli amcaları türkiye'deki tatil beldelerine en az 1 kişi olmaları şartı ile gönderiyor ve sabah markete ekmek almaya giden insanların karşısına aniden çıkarıp 'sabah deniz çarşaf gibiydi, kaçırdınız mis gibi denizi' demeyi amaç ediniyor.
eğer şu yaşınıza kadar bu amcalardan biri ile karşılaşmadıysanız hiç korkmayın. elbet bir gün sizin de bu amcalardan birisi karşınıza çıkacak ve sabah çarşaf gibi olan denize girmediğiniz için kendinizi kötü hissetmeniz için elinden geleni yapacaktır.
ilkokuldan akılda kalanlar
-
tahtada cümle yazarken, z harfim 2'ye benziyor diye türkçe öğretmenimin senden bir şey olmaz otur yerine diye azarlaması.
türkçe öğretmeni oldum.
z'lerim hala 2'ye benziyor.
mal.
edit: arkadaşlar seneler sonra bir yazar arkadaşın bana bu yazdıklarımla ilgili bir soru sormasıyla tekrar okudum bu entrymi, bu kadar fav almasına da çok şaşırdım. bunu yazdığımda yirmilerin başındaydım, belki de sırf yazmak için yazmışımdır hatırlayamıyorum.
on sene olmuş yazalı, düşününce aynı fikirde değilim. tabii üslup yanlış ama belki şakayla söyledi, belki ben ısrarla anlamayıp hocayı sinirlendirdim, bilemiyorum. söylemese iyiymiş ama mal hakaretini hak edecek bir durum değil bence.
sözlükteki öğretmen düşmanlığı bu on yılda inanılmaz arttı, belli ki bu entryle benim de bunda payım var. yine de bu entryi silmeyip editlemeyi tercih ediyorum, demek ki insanın düşünceleri epey değişebiliyormuş. ha derseniz ki bu hakareti hak edenler yok mu, var arkadaşlar. maalesef. ama herkes aynı değil. tüm öğretmenlere yargısız infaz yaparken iyi niyetli olanları da üzüyorsunuz. hepimiz bu ülkenin haline üzülüyoruz, her açıdan epey zor günler yaşıyoruz. linç kültürüyle gaza gelip hak etmeyen insanların üstüne gitmeyin. kimseyi durduk yere strese sokup üzmeyin arkadaşlar, üç günlük dünya, değmez.
dürümcü emmi
-
sgk müfettişlerinin bu açık ihbarı değerlendirmesi gerekir. burada çalışan garsonlar sigortalı mı, öyleyse kazançları 8400 tl net üzerinden mi beyan ediliyor yoksa asgari ücretten gösterip sahtekarlık mı yapıyorlar ortaya çıkarmalılar.
kadıköy işkur'a uğrayan işsiz kardeşlerim de doğrudan buraya başvuru yapabilir. nasıl olsa kimse iş beğenmiyormuş.
fenerbahçe şükrü saracoğlu stadyumu
-
henüz plastik maketler harici bir stadımız yokken yapılmış, güzel bir stad. henüz açılmamış bir stad ile kıyaslayıp "yanına bile yaklaşamaz" demek komik. zira biz türk telekom arena'ya yeni ısınmışken adamlar bu stadı yıkıp yerine daha modernini de yapabilir.
bir takım problemleri olsa da, türkiye şartlarında güzel bir staddır. zamanında gıpta ile bakarken, şimdi dönüp bok atmak fazla abes.
iş görüşmesi diyalogları
-
+ erhan bey**, ingilizce seviyeniz hakkında bir şey söylememişsiniz, başvuru formunda "bütün bölümleri doldurunuz " yazıyor?
- yazacaktım ama seçeneklerde seviyeme uygun bir şey bulamadım işaretleyecek,ondan oldu..
+ uhm.. çok iyi demek ingilizceniz?
- malazlar seviyesinde diyebiliriz..
+ nasıl yani? anlayamadım??
- vasati 40 kelime yani...
+ anlıyorum. biz sizi daha sonra ararız
(bkz: based on a vallahi billahi true story)
28 yaşımdayım hiçbir gün hayatı bilmedim
-
bende uyandırdığı tek düşünce; herkese atatürk nasip olmuyordur. bu günümüze bile şükür be atam sayende.
roman okumanın hiçbir faydasının olmaması
-
bu başlığa cevap geçtiğimiz yüzyıl yaşamış alman bir fizikçiden gelsin o zaman,
'dostoyevski bana tüm bilim adamlarından daha çok şey vermiştir'-albert einstein
sanrısal algıların kaygısal düzlemdeki izdüşümleri
-
sanrısal: gerçeğe uymayan düşünceden kaynaklı.
algı: bilginin alınması, yorumlanması, düzenlenmesi.
kaygı: bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali.
düzlem: bir doğrunun yön değiştirmeden ve kendi doğrultusunda olmayan hareketiyle meydana getireceği kabul edilen yüzeylere denir.
izdüşüm: ışınlar aracılığıyla bir cismin şeklinin bir düzleme belirli kurallarla aktarılması (projeksiyon).
tanım: gerçek dışı yorumlanan bilgilerin, insanı korkutan ve ürperten bir perdedeki yansımaları.
örnek: gece karanlığında çişe kalkmış bir adamın, üstüne fular takılmış kapı arkasına asılı bir montu, kendini asmış bir insan olarak görmesi ve bu görüntünün yarattığı yusuf yusuf.
bu benimkiyle beraber 14. fular oldu daha da fular diyeni sözlük s.ksin, yetti bee!
kadir şeker'in kurtardığı kadının verdiği ifade
-
karıyla-kocanın, kadınla-sevgilisinin, dişiyle-erkeğin arasına girmeyeceksin arkadaş. onlar barışır boku sana bulaşır (tabi bu hikayede barışma gibi bir durum söz konusu değil ama ana fikri anladınız işte...)
23 nisan 2015 dolar kuru
-
4.00 olmadı da diyelim ki 3.35 oldu. o da olumlu.