hesabın var mı? giriş yap

  • esad'ın sahipleri diye ingilizlere küfretmiş. esad'ın sahibi putin oğlum. maçan yiyorsa "dostum putin"'e küfretsene.

  • bu konuda is bankasi ile aramizda gecen dialogu harfiyen aktariyorum:

    - iyi gunler. kredi kartimdan 27 eylul tarihinde 40 tl uyelik aidati kesilmis. iadesini talep edebilir miyim?
    - tabi efendim. kontrol ediyorum su anda.
    - peki.
    - kartinizin son 4 hanesini alabilir miyim?
    - 1234
    (30-40 sn.lik bekleme)
    - evet efendim, kontrollerini sagladigimda sistem, kredi kart aidatinizin iadesini onayladi. gelecek ay ekstrenize yansiyacaktir.
    - peki tesekkur ederim.
    - tesekkurler, iyi gunler.

    halbuki ben laflarimi hazirlamistim, "kimsiniz olm siz" tarzi cikismalarim hazirdi : )

  • - bes yil sonra kendinizi nerede goruyorsunuz?
    - 5 yıl sonrayı inanın bilmiyorum,ama 5 milyar yıl sonra gunes sistemi, andromeda galaksisi icine cekilerek yok olucak, dunyadan geriye sadece bir gaz, toz ve gazete kagidi bulutu kalacak. şimdi sizi, 5 dakikalığına da olsa, yaptığımız bu mülakatın anlamsızlığı, komikliği ve gündelik dertlerimizin zavallığı üzerine düşünmeye davet ediyorum. otherwise i' ll release the cobra.

  • ilk sahip olduğum bilgisayarın harddisk'i 128 megabyte ** olunca genelde hafızada alan açmak için yaptıklarımdır.

    mario, euro 92 vb. oyunları kurunca bilgisayarda yer kalmamış ve çözüm olarak işe yaramayan dosyalar tarafımdan silinmeye başlanmıştı.

    ve elbet sıra windows klasörüne de gelmişti...

  • black mirror'ın 3. sezon 2. bölümünün ismidir.

    kurt russell’ın oğu wyatt russell ve hannah john kamen‘in başrolde yer aldığı sezonu ikinci bölümü “platest”in senaryosu charlie brooker tarafından yazılmıştır. dan trachtenberg’in yönetmenlik koltuğunda oturduğu bölüm, arttırılmış gerçeklik teknolojisinin gelecekte alabileceği boyut ve bunun sonuçları üzerine kurulu.

    evden habersiz bir şekilde çıkan ve dünyanın çeşitli yerlerini gezen cooper, gittiği yerlerde hayatın tadını çıkaran ve parası bittiğinde ise geçici işlerde çalışarak yolculuğuna devam eden bir gezgindir. teknolojiyle arası bir hayli iyi olan ve kısa süreli işlerini sanal ortamdan bulan maceraperest ruhlu karakterimiz londra’dayken yine aynı sorunla karşılaşır ve büyük bir oyun firmasının piyasaya sürmeden önce insanlar üzerinde test edilmesini amaçladığı bir oyunda kobay olmayı kabul eder.

    bir anda kendini gereğinden fazla “arttırılmış” bir gerçekliğin hakim olduğu oyunun içinde bulan cooper, kendi iç dünyası ve bilinçaltından beslenerek korku öğeleri yaratan, oynayan insanın sınırlarını zorlayacak korku gelirim türündeki oyuna ne kadar süre tahammül edebilecektir?

    günümüzde dahi oyun sektöründe büyük bir hızla yer etmeye başlayan sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerini düşündüğümüzde, dizide karşımıza çıkan böylesine korkutucu olayları ilerleyen zamanlarda görmemiz işten bile değil. ınceptionvari bir finale sahip olan playtest’in zaten en vurucu kısmı da son bölümünde yer alıyor.

    ayrıca bölümün bir sahnesinde 2. sezon 2. bölüm “white bear”a ufak bir gönderme yapmayı da ihmal etmemiş brooker. buna ek olarak, edgar allan poe’nun “kuzgun”unu görmek de güzel bir olay olarak hafızalarımızda kalıyor.

  • gerçek bir rezalet.

    ya şöyle olsaydı: yetkili servise emanet ettiğiniz arabanızla firma personeli gezip tozuyor. bu sırada aşırı sürat yapıyor ve bir yayayı eziyor. panik olup kaçıyor. yaya kazanın etkisi ile hayatını kaybediyor. bu arada görgü tanıkları/ kamera kayıtları aracın marka/model ve plakasını kayıt altına alıyor.

    araç size teslim ediliyor. teslim tutanağı gargaraya getirilerek imzalatılmıyor. siz de alışık olmadığınız için ve aracınıza kavuşma heyecanı ile aklınıza bile getirmiyorsunuz teslim tutanağı istemeyi. düşünün, kaçınız aracını servisten alırken size tutanak gösterilmese bunun için ısrarcı olursunuz.

    birkaç gün sonra polis kapınızı çalıyor ve aracınızın ölümlü bir trafik kazasına karıştığını bildiriyor. kelepçelenerek savcının karşısına çıkıyorsunuz. savcı tutuklu olarak yargılanmanıza karar veriyor. avukatınız servise başvuruyor. o da ne? servis aracı size günler evvel teslim ettiğini beyan ediyor.

    yıllarca, ilişkiniz olmayan bir suçun cezasını hapis yatarak çekiyorsunuz. tüm bunların sebebi, dünya çapında bir araba markasına ve onun yetkili servisine duyduğunuz güven. onların müşterisi olmanız.

    anlatılan olaydan sonra, bu yazdığım varsayımın asla gerçekleşmeyeceğini düşünen birisi kaldı mı acaba? işte bu kaybedilen şeyin adı müşteri güveni ve ticari itibar.

  • notrino ve anti notrino, kutlesiz, yuksuz, madde ile etkileşimi hiç olmayan, yuksek enerjili ışımalardır. dunyayı hic etkilesimsiz delip gecebilirler. algılanmaları gunumuz detektorleri ile mumkun degildir. gunumuz bilim adamlari, ileride cıkabilecek dunya savaslarinda, haberlesme amaci ile bu notrinolardan faydalanmak amaci ile calismalar yapıyorlar.

    notrinolar bir beta isimasi sirasinda aciga cikan enerjinin 2/3 'unu tasirlar. ornegin, bir nukleer reaktorde %11 oranında enerji kaybına neden olurlar.
    (bkz: beta ışıması)

  • --- spoiler ---

    70. bölümde behzat ç.'nin gözlerini kapatıp 190'la giderken, bir süre sonra aniden yavaşlaması, gerçek bir ankaralı olduğunu ve henüz mobese'ye yakalanacak kadar delirmediğini göstermiştir.

    --- spoiler ---

  • bu kesinlikle babamdır.

    hayatının her anında her kim olursa olsun bir önemi yoktur.

    bir mevzu için öğleden sonra vali ile görüşmeye gittik. sekreteri, sabah gelmedi ne zaman geleceğini de bilmiyorum dedi. olsun biz bekleriz dedi.
    saat 15:30 gibi gelen valinin önüne atlayıp aslanım sen niye görevinin başına gelmiyorsun da bu kadar milleti bekletiyorsun demişliği vardır.

    bu ve buna benzer yüzlerce anısı vardır.

  • - ramazan denince aklınıza ne geliyor?

    italyan: pide!
    rus: pide!
    ispanyol: güllaç!
    koreli: nihat hatipoğlu!!!

    adsşlkasşldkadls