ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2 haziran 2021 optimar seçim anketi
-
akp'nin kendisi %39 alabileceğine inansa 3 saat sonrasına seçim organize ederler.
kandırmayın milleti.
bim'in başarısının sırrı
-
ülkede milyonlarca yoksulun bulunması....
erdoğan'ın bilim insanları yurda dönsün çağrısı
-
daha iki gün önce parasını vereyim gitsinler diyordu.
2010 kainat güzellik yarışması
-
ilkinden bu yana şike var, hep dünyadan çıkıyor.
nikah günü yaklaştıkça mala bağlamak
-
geçen cuma nikahı vardı şirketten bir arkadaşın, birkaç gün önce oturduk kordona içiyoruz. yaklaşık 1,5 saat süren, sevgiliyle günlük olağan telefon görüşmesinin ardınan geldi oturdu masaya, kötü epey, surat düşmüş, muhabbete katılmıyor, neyin var diye sorduk, "cuma günü nikahım var fakat ben bu noktaya kadar nasıl geldiğimizi hiç anlayamadım abi" dedi, en son hatırladığı şey kızın buna "en azından ailelerimiz tanışsın, acelemiz yok nasılsa" dediğiymiş, şimdi parmagında bir yüzük ve cebinde bir evlilik cüzdanı var ve aradaki hiçbir şeyi hatırlamıyor.
türkçede son ile biten kelime olmaması
-
doğrudur.
zira türkçede ilk heceden sonraki hecelerde "o" seslisinin bulunduğu hiçbir sözcük türkçe değildir.
(bkz: şimdi dağılabilirsiniz)
yaran fıkralar
-
hakim: cumhurbaşkanına neden hakaret ettin?
sanık: süleyman soyu hakaret etti bakan oldu
numan kurtulmuş hakaret etti yardımcısı oldu. devlet bahçeli hakaret etti ortağı oldu. savcı sayan hakaret etti belediye başkanı oldu. benim de kendimce bir kariyer planım var.
hoşlanılan kızın boynunda morluk görmek
-
"erkek arkadaşı fark etmesin diye aynı yerden öpmek gibi bir avantaj verir size."
--piç iyimserin el kitabı, sâhife 74
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
amerikadayım o zaman. tatil için eve gelecem, kardan dolayı uçak ertesi sabahın körüne erteledi. telefonda anneme söyledikten sonra yattım uyudum.
o zamanlar modemler dial up, hattım da tek. kabloyu bi telefona bağlıyorum, bi modeme, öyle bağlanıyorum. gece de yatmadan azcık internette takılmışım, sonra da unutmuşum, telefon kablosunu modeme takılı bırakmışım.cep telefonunun da şarjı bitmesin mi?
neyse ben sabah saatin alarmıyla kalktım, hazırlanıyorum filan, kapı çaldı. alla alla dedim, sabah 7 mi ne zira.
uyku mahmurluğuyla açtım, karşımda bir kadın, türkçe olarak "anneniz sizi aramış ulaşamamış, uçağınız varmış, sizi uyandırmamı istedi."
????
kimsin ya sen? neden türkçe konuşuyorsun? annem seni nerden tanıyor? neler oluyor? ben nerdeyim? yoksa ben aslında türkiye'ye gittim de kar-mar hepsi rüya mıydı? ya da manyak mısınız?
meğer neymiş, sonra çözüldü: evimin hemen yanında bir türk restoranı vardı, annem bana ulaşamayınca ağır uyuduğumu da bildiğinden uçağı kaçırırım korkusuyla gitmiş internetten o restoranı bulmuş, aramış, rica etmiş, kadınceyiz de kırmamış gelmiş.
ama yuh yani. ben o an aşırı dumur olmuştum, sanırım bi daha o kadar dumur olmadım hatta.
yaran diyaloglar
-
dede ve erkek kardeşle birlikte maç izlemekteyiz. dedemin kulakları ağır işitiyor, yaşından dolayı. kardeşimin de sesi pek gür çıkmaz.
dede: ahmet, en iyi futbolcu kim?
kardeş: dünyanın mı?
dede: bünyamin demek, hımm.
dedem sert adamdı, o yüzden kahkahalarımı içime attım. kardeşim de düzeltemedi, ayıp olmasın diye. dedem kendi çapında bir aydınlanma yaşıyordu zaten. o günden beri bünyamin benim için dünyanın en iyi futbolcusudur. her nerede top koşturuyor ve goller atıyorsa.