ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ateist ahlakı
-
bir "tecavüz ederim, hapse girmem, çalarım, utanmam" değildir.
edit: imla.
gezi eylemcilerine 200 tl dağıtıldı iddiası
-
yalancıyı siksinler mi??
yol paramız olmadığından ebesinin amındaki ewimize dönemedik lan, hala telefonumda yol yardımı yapan insanların numarası kayıtlı bu yüzden. daha sonra sağolsunlar yardımcı oldular da gelmeye dewam edebildik..
yalancı yawş-aklar sürüsü...
ifade özgürlüğümüzü kullanmak için bizim cebimize mesaj gelmesi işten çıkarılma tehdidi almamız waya kapımıza makarna-kömür yığılması gerekmez, onların aksine biz beynimizi kullanıyoruz! kimse kendiyle kıyaslamasın o yüzden. aciz mahluklar!
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ulan peyami safanın yazdığı 100 sayfalık romanı 5tl ye aldım bizim muhtarın yazdığı tek sayfalık ikamet kağıdını 3 tl ye. demek kitap yazsa milyarlar istiyecek pezevenk"
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : dürümcü açıcam ama adım tuğberk amk yardım
amk dürümcü açmaya karar verdim ama adım tuğberk. zengin piçi ismi varmış bende diyolar. bu isimle dürümcü tükanı açarsam batarmıyım hafız. meşhur dürümcü tuğberk usta. tuğberk usta iki dürüm çek. hay babamı sikim tuğberk ne amk.
cahil insanların en çok düşman olduğu şeyler
-
gözlemlerime göre mutlu insanlardan pek haz etmiyorlar. hele durduk yere neşelendiysen yanlarında noluyo bilader donumuz görünüyor da ona mı gülüyorsun diye agresifleşiyorlar. tebessüm nezaket falan hep art niyetli algılanıyor cahil kesim tarafından.
hayata dair gülümseten detaylar
-
üç yaşına girmek üzere olan oğluma uyuması için masal anlatıyoruz. birkaç gündür de ihale bende. ışıkları kapattığımız için aç masal kitabını oku durumu olmuyor. haliyle, kaba tabirle uydurup uydurup anlatıyorum bir şeyler. aklıma da köyden başka bir şey gelmiyor. zihin ne dolu köyle. neyse masalı anlatırken bizimki her cümlede araya giriyor. misal "selim ve babası sabah uyandığında inekleri sağmak için ağıla gittiler" diyorum ve hemen "baba peki kuzular yok mu?" diyor. var oğlum olmaz mı diyorum. bu sefer "baba peki tavuklar yok mu?" diyor. var arkadaşım onlar da var az bekle :) işte sonra ineklere yemek olarak saman verdiler diyorum. hemen ardından "baba peki su verdiler mi?" diyor. ya hayır masal mı anlatıyoruz, soru-cevap etkinliği mi belli değil. madem hayal gücün iyi, sen anlat diyorum. bu sefer de "bir varmış bir yokmuş baba" diyor ve kalıyor orada. devamı yok. yaklaşık 20 dakika süren bu mücadelemiz sonrası anne olaya müdahil oluyor ve nasıl oluyorsa uyuyor bizimki hemen. işin özü ben çok kötü masal anlatıyorum, kabul.
oynarken en çok küfredilen oyun
-
(bkz: fifa 15) titreyerek yazdım amk.
beş evin olsa çalışır mısın
-
cevabı benim için net (bkz: çalışmam) olan soru cümlesi. resim yaparım, bol bol kitap okurum, basketbol oynarım, kamp yaparım, trekking yaparım, hiking yaparım daha bir dünya hobime bir dünya zaman ayırırım ama asla çalışmam.
hiçbir şey yapmıyorsam 365 gün yatarım ama yine çalışmam.
pilav yaparken pirince eklenen su oranı
-
pirinçten pirince değişir, net bir oran olduğunu iddia eden pilav yapmayı bilmiyordur
doktor hasta diyalogları
-
yer: istanbulda bir kamu hastanesi
h: geçen ben geldim başka bir arkadaşınız vardı, benden şu tahlilleri istemişti
d: benim hiç arkadaşım yok
h ??????
f klavye
-
f klavyenin babası ihsan sıtkı yener'le yapilan bir roportajda kendisi sunlari soyluyor:
"harf inkılabından sonra, üzerinde türkçe harflerin de bulunduğu daktilolar ithal edilmeye başlanmış. ancak, her fabrikanın klavyesinde türkçe harflerin yerleri farklı. belki 70 farklı klavye dizilişi var. 1928'de resmi dairelerin alacakları klavyelerin aynı dizilişte olmasına karar verilmiş ama o karar başarılı olmamış. 46'dan itibaren türk dilinin özelliklerine uygun, standart bir klavye geliştirilmesi için resmi makamlara yazılar yazdım. dp'nin yeni seçildiği dönemde, millî eğitim bakanı tevfik ileri'den randevu alabildim. onunla birlikte cumhurbaşkanı celal bayar'a gittik. 'bilimsel bir klavye yapın, sizin yaptığınızı kabul edelim' dediler. yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kuruldu. türkçe'de kullanılmakta olan tüm kelimelerin istatistiğini tdk'nın kılavuzundan yararlanarak çıkardık. 29934 kelime içinde hangi harften kaçar adet bulunduğunu tespit ettikten sonra, parmakların fiziksel güçleri ve hareket özelliklerini de esas alarak harfleri yerleştirdik. ellerin kullanım yüzdesini de hesaba katarak yaptığımız klavyede sol el yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler yerleştirilmiştir. türkçe'nin fonetik özelliğine uygunluk açısından sesli harfleri sol elde topladık."
"1955'ten itibaren uluslararası daktilografi ve steno yarışmaları başlamıştı. hemen biz de başvurduk ve 1956'da dahil olduk. öğrencilerim bu şampiyonalarda 28 defa dünya birincisi oldular. bu birinciliklerin 14'ünde dünya rekoru kırıldı. hatta fransızlar itiraz etmişlerdi ilkinde, 'türkler yarışma için özel olarak tertip edilmiş bir klavye kullanıyorlar' diye. 6 saat süren tartışmalardan sonra, fransızlar'a 'siz de yapın o halde özel bir klavye' dediler."
ilk buluşmada yapılmaması gerekenler
-
2002: hesabı hatun kişiye ödetmek
2006 edit: yapilabilir neden olmasin
2014 edit: hesabi hatun kisiye odetmek
uzaydan gelen edit: hesabı sürekli hatun kişinin ödemesi ve bundan memnuniyet duyması