ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zlatan ibrahimoviç
-
manchester city'nin haftalık 550bin euro önerdiği iddia edilen futbolcu. haftada 550bin euro. 550bin euro. haftada. euro. 550. bin. 550bin. euro. haftada.
yaya geçidinin türkler için anlamı
-
meskun mahallerde belediyelerin sanatsal çalışmaları. bu günlerde sarı çok popüler.
rakının yurt dışında tutmamasının sebebi
-
muzeyyen senar ve zeki muren sarkilarini anlayamiyor olmalari.
gizem aras
-
ettigi beddualari aynen iaede ettigim bagyan.ayrica 275 begeni almis orda bile iktidar degil la.
ismi xena olan kıza akrostiş şiir yazmak
-
xd şeklinde gülme sakın
en yaralayan bu beni
nice gülücükler gördüm ama
anan zaa xd ne ola ki?
evlenmek için geçerli ve güzel nedenler
-
yeteri kadar bekar kalıp 'biraz da evli sıkılayım şu yaşamdan' düşüncesi.
yaran agar.io nickleri
-
yerine göre yaran nicklerdir. "dürüm" mesela, her ne kadar komik değilse "kanzuk"tan kaçarken görünce gülmekten oynayamadım.
yunus karaca
-
çocuğun yarışmada birinci olması yaptığı esprilerden daha komik amk.
tanım: yetenek bilmem ne isimli yarışma programı dönem birincisiymiş.
oğlumu çöpe mi atayım
-
"bir üniversite hastanesine kadavra olarak bağışla" diye cevap verilmesi gereken serzeniş.
bir otelde 7 gün boyunca kalmayı tatil sanmak
-
44 senelik ömrümde tatil denen şeyi yazlık ve ufak pansiyon/motellerde kalıp gittiğimiz bölgeyi/çevresini çılgınlar gibi dolaşmak, denize girmek, dağ tepe bayır gezmek, mağara ve tarihi eser görmek olarak algıladım. bu şekilde yaşadım ve yaşattırttım tatilleri.
sonra bu yaz bir gün, yine havlu asarken (yazlıktaydık ve ben bir mağara gezisi artı denize girme işinden dönmüştüm); havlu asmaktan nefret ettiğime karar verdim. o havluların sorumluluğunu çok uzun süre almıştım. havlulardan gına gelmişti.
her şey dahil içine ne dahil umrumda bile olmayan, ancak plaja giderken havlu verildiği söylenen, deniz kenarında manasızca “şimdi gidip havluları asmak lazım” diye düşünmeyeceğim o tatili aldım sonunda.
annemin bir gün yazlıkta elindeki tavayı fırlatıp “yeter ya yemek yapmak mı tatil?” dediği yaşlara geldim sanırım. zaten ülkede görmediğim mağara da kalmadı gibi….