hesabın var mı? giriş yap

  • asıl ilginç olan kıllı koları değil parmaklarına oje sürmesidir bana göre. zira oje parmağa değil tırnağa sürülür.
    türkçe konuşmaktan aciz tiplerin diline sakız olmasın. kollarına ağda yapsın, ojelerini de tırnağına sürsün.

  • yalnız polis olup ölümüne solcu dövmesine ramak kalmış adamların okuldan atılınca solculardan medet umması da nedir? solcular olmadan kendi hakkınızı arayamıyor musunuz mübarekler?

    edit: başlığı açan maklubeci "polis kolejinden atılanlar için tatlı su solcuları neden eylem yapmıyor" diyordu entry'sinin ilk halinde kısaca. her yediği ayarda entry'i değiştirip revize etmiş, yetmemiş eklemeler yapıp roman ölçülerine getirmiş. biline.

  • zamanı gelince bebeğini -erkekse- sünnet ettirecek babanın yazdığı dilekçedir. "kul, eksiksiz ve sağlıklı yaratılmıştır" diyor da.

  • hep geçerken çok merak etmişimdir. bu insanlar ne yapıyor zamanlarını nasıl geçiriyorlar diye. minik minik yerler, belli az hane olduğu. nasıl geçiyor tüm zamanları? orada nasıl yaşar ben gibi biri? tüm hareketlilik sadece o yolda mı oluyor?

    bir gün gerçekten çekip kenara gidip tanışmak istiyorum. inşallah sonum yakup kadri'nin yaban'ına benzemez.

  • 13. yüzyılda ingiltere'de merlin'in kafasına atacak domatesi nereden bulduklarını merak ettiren dizi. domatesin suçluların kafasına atılabilmesi için önce amerikanın keşfedilmesi, ordan buraya domates gelmesi, papalığın bir süre domatese karşı çıkması falan lazım. sonra bir ara ekilmesi büyümesi vs.

  • kaos yöntemi

    türü: kitlesel
    zorluk derecesi: zor
    risk faktörü: nispeten yüksek
    kullanım alanı: testler coğrafya gibi kısa cevaplı sorular ve özellikle habersiz yazılılar.

    ustalık gerektiren bir yöntemdir. amaç sınıf içinde karışıklık yaratıp öğretmenin dikkatini dağıtmaktır. şimdiye kadar en kesin başarı ani rahatsızlanma yöntemiyle sağlanmıştır. kusma, burun kanaması gibi bir mizansen yaratılır. kendini sınıfın başarısı adına feda edecek kişi ani bir hareketle ayağı fırlar, kusmak üzere olduğunu ya da burnunun kanadığını iddia eder. burun kanaması bir ön hazırlık gerektirir. önceden dezenfekte ettiğiniz bir toplu iğneyi iyice sıktığınız işaret parmağına hafifçe batırıp kanı avucunuza iyice yayın. kanın baş ve işaret parmağı arasındaki boşlukta iyice görünür halde olmasına özen gösterin. birden yerinizden fırlayıp dikkati üzerinize çekin. öğretmene lavaboya gitmeniz gerektiğini paniğe kapılmış bir halde ama oldukça yavaş bir şekilde anlatın. bu sırada birkaç arkadaşınız "aa nooldu vah vah" gibi sesler çıkarmalı ve sınıfta bir uğultu oluşturmalıdır.hiçbir öğretmen kan kaybından ölmenize razı olmayacaktır. siz şovunuzu tamamladığınızda tüm arkadaşlarınız sözlü bir biçimde kopya alış verişini tamamlamış olacaktır.

  • o askerin orda durma amacı bu zaten. yoksa o sıcakta tüm gün niye dikilsin? onun girip girmeyeceğine o asker karar vermez. karar zaten verilmiştir, o asker de uygular.

    edit : ya sevgili hümanist ve anti-militarist arkadaşlar. o silah kuş vursun diye verilmiyor o askere. ayrıca o bir asker, hoşgeldiniz demek için orada değil. orası da avm girişi değil. dünyaya dün gelmiş gibi davranmayın.

  • surekli bakistigim cook guzel bir kiz vardi. denize havuza sirf onun icin gidiyor sadece ama sadece derin derin bakisiyorduk. yasim o zamanlar 20 falan. havuzda olmadik hareketler yapiyor bur turlu beceremedigim ters taklalar atiyordum. ters takla sonrasi kafami suyun disina cikartir cikartmaz kafam baska yonde olsa bile hemen ona donuyor ve gozlerinde bana bakip bakmadigini, atlayisimi begenip begenmedigini anlamaya calisiyordum. neyse bir ogle vakti yine havuzda oldugunu gorup kosarak gittim. kendisi iki arkadasiyla birlikte suyu icinde havuzun tam kosesinda kenarlara tutunarak sohbet ediyorlar. birbirimizi gorunce gulumsedik ve ben acilisi yine ters taklayla yaptim(bu arada her atlayisimda sirtim suya sak diye carptigindan biber gibi yaniyor ama her seferinde sirtim biraz daha nasirlastigindan kelli aciya dayaniyordum). kafami bir kere cikartip nefes alip yine suyun icinden ona dogru yuzdum. ilk defa yapiyordum bunu. yani ona dogru ilk defa yuzuyordum. yuzerken bir taraftan bunu yapma diyordum kendime. cunku, nefesim anca yetecek ve onun oldugu kenarda su ustune cikacaktim. henuz onunla bu kadar yakinlasmaya hazir degildim. tam kenara geldigimde ani bir kararla su ustune cikmamaya karar verdim ve kenar duvardan destek alip(ayaklarimla kendimi itip) geldigim yone dogru yuzmeye karar verdim. fakat o da ne? bir duvarin bu kadar yumusak olmasi hic normal degil! er kisi olan 'gerizekali ben' o gucu duvar yerine kizin gobegimden aldigimi farkettim. resmen sevdicegimin gobegine cift tepik attim ve o saskinlik, utanc ve korkuyla hemen oradan uzaklasmak istedim. telasima telas aptalligima aptallik katarak guclu tekmelerimle yanindaki iki kizi ve yine sevdicegimi acilara surukledim. cirpindikca battigim bir bataklikti. nefesim bitmek uzere ben cikmak istemiyorum. caresizlikle cikip nefes alip gozyaslarimi gizlemek icin donup o tarafa bakmadan karsiya yuzdum havlumu aldim tam giderken baktim. evet ben kazanmistim. 3'unude dovmustum. sonradan kuzenimden ogrendigim kadariyla ciglik attirmisim hepsine. filmin sonu mu? bosverin!