hesabın var mı? giriş yap

  • saçma olmayan evlerdir. ankara kışın çok soğuk ve eskiden herkes sobayla ısındığı için o şekilde dizayn edilmiştir o evler.

  • ekşi sözlük açıp bu tip entry’leri okumak. zira tam sıçarken okumalık şeyler yazıyorsunuz.*

  • çözse çözse türk erkeklerinin çözeceği şifredir.

    biz ki paragraf paragraf yazılan; "snn çn bşy ifd etmdğm blyrm... nys sn ztn çk mşgls ii gclr sna" tirplerini çözmüş adamlarız,bu bize vızz gelir.

  • üst edit: hipoglisemi rahatsızlığı olanların bulaşmaması gereken beslenme biçimi. uzun süreli açlık, bu rahatsızlığı olanlarda kalıcı sıkıntılara neden olabilir.

    beslenme biçimidir. ramazan orucuna benzer, farkı aralarda içeçek ( kalorisiz ) içilebilmesidir.

    diyet değildir. intermittent fasting kilo verme amaçlı en kolay uygulayabileceğiniz beslenme biçimidir. genelde vucut çalışanlar yapardı, popülaritesi gittikçe artmakta.

    uzun süreli açlık, kısa süreli tokluk şeklinde uygulanıp, az az sık sık ye tarzının tam tersidir. kendinize göre bir tarz benimseyebilirsiniz ama genelde 3 şekilde yapılıyor :

    - 24 saat açlık - iki yemeniz arasında bir tam gün aç kalma şeklinde uygulanır.

    - 18 saat açlık 6 saat tokluk. şu anda benim uyguladığım versiyon. alttaki şekle başladıktan 2 hafta sonra buna başlasanız daha iyi.

    - 16 saat açlık 8 saat tokluk.

    akşam yediğiniz son yiyecekle, sabah yiyeceğiniz arasında 16 saat ( 18, 24 ) olması prensibine dayanır. bu, insülinin kanınızda mümkün olduğu kadar az salınması demek. insülin, yediklerinizi hücrelere sokmakla görevli hormon, eğer hücreler enerji ihtiyacını tamamlamışsa veya sürekli yemenizden ve insülinin sürekli tacizine maruz kalmalarından dolayı insülin reseptörleri bozulmuşsa (bkz: insülin direnci) bu fazlalıkları yağa dönüştüren hormondur aynı zamanda.

    siz bir şeyler yemeye başladıktan sonra pankreasınız 2 saat insülin hormonu üretir. bu süre zarfında sürekli yemek yememişseniz, ilk yemenizden 2 saat sonra ghrelin hormonu ( açlık hormonu ) salgılanmaya başlar. süre, yediğiniz yiyeceklerin glisemik indeksine göre artıp azalabilir. ortalama değerler bunlar. bu şu demek, yemek yedikten yaklaşık 2 saat sonra vucudunuz besin almanız için açlık hormonunu çalıştırıyor. bunun vucuttaki salınımı da 2 saat sürüyor yaklaşık. eğer bu süre zarfında beslenmemişseniz ( toplamda 4 saat ) leptin hormonu devreye giriyor ( tokluk hormonu ). enteresan şekilde en fazla kendinizi dinç hissettiğiniz dönem bu andan itibarendir, beyin aktiviteleriniz artar, çünkü beyin, yiyecek bulmanız için ekstra enerji sağlar ( metabolik hızınız artar ). bu durumu kıtlık durumuyla sakın karıştırmayın, günlerce aç kaldıktan sonra geçilebilecek bir durumdur kıtlık durumu.

    leptin salgılandığı sürece acayip tok ve dinç hissedersiniz kendinizi. leptinin bir diğer görevi de kandaki glikojenler ( yediğiniz karbonhidratların kanda dolaşan bileşim halleri diyelim ) tüketildiğinde, insülinin yaptığı yağları parçalayarak yeni glikojenlere, yani hücresel besinlere dönüştürmesidir. bingo ! yağ yakımının başladığı an. ne kadar uzun sürerse o kadar iyi diyemeyeceğim, 24 saati geçirmeyin. leptinler sonsuza kadar salgılanmaz.

    benim favorim 18-6 saat uygulaması. 18 saat leptinlere yağ yakımı için oldukça uzun bir süre veriyor, 6 saat de yiyip beslenebilmek ( herhangi bir kısıtlama yapıp da kendinizi diyet stresine sokmayın ) için yeterli.

    diyet stresinden uzak, bir beslenme biçimi olarak size kilo verdirebilecek harika bir şeydir intermittent fasting.

    şu saatte yiyeceğim stresine de girmeyin, "ben saat 18'den sonra yemiyordum" diye kendinizi yormayın da. evinizde olduğunuz zamanlar belli bir yeme saat aralığınız olsun, ama eşle dostla takılacağınız zaman mesela akşam saat 22'de kokoreç yediniz, sabahki yemenizi ona göre ayarlayın ( 16, 18 saat sonrasını ) .

    leptin salgılanması 2 hafta içinde düzene giriyor ve sürekli yemek isteyen halinizden eser kalmıyor. az az sık sık ye diyen diyetisyenlerinse neye hizmet ettiği ! anlaşılıyor tam da bu evrede.

    iki temel kurala uyduğunuz sürece kilo veriminiz devam eder.

    - günün son yemeği ile ertesi günün ilk yemeği arasına ağzınıza şekerli sakız bile almayacağınız 18 saat yerleştirin ( insülin çalışırsa o andan itibaren yeni bir 18 saat hesaplaması yapın )
    - yemek yedikten sonra, kaçta yerseniz yiyin, 4 saat uyumayın.

    açlık sırasında, su, şekersiz çay, limonlu çay, şekersiz kahve, şekersiz bil umum bitki çayı serbest. hatta leptinlerin işini kolaylaştırır sıvı tüketimi.

    24 saatlik versiyonu olan davut orucu, manevi iklimlere açılmak isteyenler için birebirdir. 2 günde bir tek öğün prensibine uyulur. hayvani gıda (bkz: protein) alınmazsa 4 hafta içinde mana boyutundan sinyaller almaya başlarsınız. ibadet ve zikirlerle beslerseniz bu dönemi, şu kutsi hadisin neler ifade ettiğini anlayıp, dünyadan elinizi eteğinizi çekeceğiniz o muhteşem ana ulaşabilirsiniz.

    "ben ilmi açlıkta gizledim, siz onu toklukta arıyorsunuz"

    edit: şeker hastalarının genel olarak bulaşmaması gereken bir beslenme türüdür. insülin direncini zamanla ortadan kaldıracağı umulur bu beslenme türünün, ancak eğer ilaç tedavisine başladıysanız veya düzenli insülin alıyorsanız doktorlarınızın verdiği diyetlere uymanız en doğrusudur. glifor vb. metformin hcl içeren ilaçlar kullanıp sadece insülin direncine sahip olanlar açlık süresinin değil, tokluk süresinin başında ilaçlarını içmeliler. açlığın başında bu ilaçları kullanırsanız ilaçla düşen şekeriniz, açlığın uzamasıyla birlikte tehlikeli bir düşüş içerisine girebilir. dikkat edilmeli.

    edit 2-: osman müftüoğlu'nun 11 mayıs 2017 tarihli yazısı.

  • ibb başkanı olarak kendilerinden olmayan birini seçen istanbulluları cezalandırmak için alınmış bir karar.

    yazık günah be yeter artık! inin vatandaşın tepesinden!!!

  • niktofobi, yoğun anksiyete ve depresyona sebep olabilecek gece veya karanlık korkusunun adıdır.

    niktofobi, genellikle çocuklukta başlar ve gelişimin normal bir parçası olarak görülür. ancak yaş ilerledikçe, günlük yaşamı ve uyku düzenini de etkilemeye başlarsa tedavi olma zamanı gelmiş demektir.

    belirtiler:

    niktofobi, diğer fobilere benzer vücut tepkileri oluşturur. bunlar içinde:

    -nefes darlığı
    -kalp atım hızının artması
    -göğüste sıkışma veya ağrı
    -titreme, uyuşma veya karıncalanma hissi
    -sersemlik veya baş dönmesi
    -mide rahatsızlığı
    -sıcak veya soğuk basmaları
    -terleme

    vardır. bazı semptomlar da duygusal tepkiler içerir. bunlar:

    -kaygı ve panik
    -durumdan kaçmak için yoğun bir ihtiyaç
    -kontrolü kaybediyormuş hissi
    -korkuya karşı güçsüzlük hissi
    -ölüm korkusu

    gibi.

    ilk cümlede belirtildiği gibi karanlıktan korkan herkeste bu fobiden vardır demek doğru değil. bir korku; aşırı, mantıksız, günlük hayatı etkileyen durumlarda fobi olarak nitelendirilir. örneğin; 3-6 yaş arası çocuklarda karanlık korkusu yaygındır. gece lambası ile uyur veya büyüyünce geçer. ancak; korku uyumayı imkansız hale getiriyor, kaygıya sebep oluyor ya da yetişkinlikte de devam ediyorsa, niktofobi olarak kabul edilir.

    niktofobi ve uyku bozuklukları:

    niktofobi, uyku bozukluğu ile ilişkili olabilir. uyku problemi olan üniversite öğrencileri üzerine küçük bir çalışma , öğrencilerin neredeyse yarısının niktofobiye sahip olduğunu ortaya çıkardı. araştırmacılar, öğrencilerin hem aydınlık hem de karanlıktaki gürültülere verdiği yanıtları ölçtü. uykuda en fazla sorun çekenler, karanlıktaki gürültüden en kolay ürkenlerdi.

    teşhis:

    eğer sizde veya çocuğunuzda aşağıdaki belirtiler mevcutsa doktordan randevu almanız iyi olacaktır.

    -uyumada zorluk
    -karanlıkta endişeli veya sıkıntılı hissetmek
    -niktofobi olabileceğinizi düşündüren diğer nedenler.

    tanı, doktorunuzla görüşmeyi ve belirtilerinizle ilgili soruları yanıtlamayı içerir. doktorunuz ayrıca psikiyatrik ve sosyal açıdan geçmişinizle ilgili bilgiler isteyebilir. sonra doktorunuz resmi bir tanı koymak için belirli fobiler üzerinde ruhsal bozuklukların teşhisleriyle ilgili tanı ölçütlerini kullanabilir.

    tedavi:

    bazı fobiler mutlaka tedavi gerektirmez. özellikle de korkunuz yılan, akrep vs. gibi sürekli karşılacabileceğiniz şeylerden oluşmuyorsa. niktofobide genel olarak, aşağıdaki durumlarda tedavi aramayı düşünebilirsiniz:

    -korkunuz sizi aşırı endişeye veya paniğe itiyorsa
    -korkunuzun aşırı veya mantıksız olduğunu düşünüyorsanız
    -korkunuz yüzünden belirli aktiviteleri yapamıyorsanız
    -bu hisleri altı ay veya daha uzun süre boyunca yaşıyorsanız...

    ayrıca niktofobi, uyku düzenini de etkileyen bir fobik bozukluk olduğu için genel sağlık durumunu tehdit edebilir. ilk etapta sizi rahatlatacak olan, uyumadan önce ortamı aydınatma seçenekleri düşünülmelidir.

    diğer tedavi seçenekleri şunları içerir:

    *maruz kalma tedavisi

    bu tedavi türü, kişinin kontrol altında kendisini karanlık ortama maruz bırakarak korkuyu yenmesini amaçlar. fobi ile yüzleşmek, diğer fobik bozuklukların tedavisinde de kullanılan bir tekniktir.

    *bilişsel terapi

    bu tür terapi, insanların kaygı duygularını belirlemelerine ve onları daha olumlu ve gerçekçi düşüncelerle değiştirmelerine yardımcı olur. kişiye, karanlıkta kalmanın mutlaka olumsuz sonuçlara yol açmayacağını gösteren bilgiler sunulabilir. bu tür tedavi genellikle fobileri tedavi etmek için tek başına kullanılmaz.

    *gevşeme

    gevşeme tedavisi derin nefes alma ve egzersiz gibi şeyleri içerir. insanların fobileriyle ilgili stres ve fiziksel semptomları yönetmelerine yardımcı olabilir. özellikle de panikatağı.

    *ilaç tedavisi

    ilaç, genellikle belirli fobileri olan insanlar için uygun bir tedavi değildir. diğer anksiyete bozuklukları için kullanılan ilaçlardan farklı olarak, spesifik fobileri ilaçla tedavi etme konusunda çok az çalışma yapılmıştır.