hesabın var mı? giriş yap

  • #105502449 no'lu entry'de yazar dalga geçiyor olmalı.

    onun kedisi değilmiş onunla yaşıyormuş, bireymiş kedi. aç kapıyı bırak o zaman kafasına esince gelsin-gitsin. birey ne de olsa hür iradesi var. önüne soya sütü ve canlı güvercin koysa hayvan büyük ihtimalle güvercini hunharca avlayacak farkında değil. tabi hayvanın bunun yapmaya mecali kaldıysa.

    hayvana zorla işkence ediyor farkında değil. hayvan haklarının kanunla korunduğu bir ülkede olsak yetkililer elinden alırdı ve kendisine ibretlik bir ceza verirdi. kedi her ne kadar evcil bir hayvan da olsa avcı bir etobur olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    vegan kedi yoktur. sahiplerinin saplantıları sonucu aç bırakılan kedi vardır.

  • az önce aklıma gelen olay. birazdan tayyip erdoğan ve fatih terim'e mail atacağım bu linki, artık uygun görürlerse...

    öncelikle tüm ülkeler ve nüfuslara bakıyoruz.
    http://en.wikipedia.org/…s_and_dependencies_by_area

    ben yukarıdan aşağı bir göz gezdirdim kolaylık olsun diye. 249 ülke varmış dünyada. rusya, kanada, çin, abd, brezilya, hindistan, arjantin, fransa, almanya, ingiltere, israil, ispanya, italya, japonya, pakistan, kuzey kore, avustralya, güney kore'ye şimdilik bulaşmamak lazım, bunlar baya güçlü. vatikan'a da saygıdan dolayı savaş açmayalım. çek cumhuriyeti de bize ters gelen bir takım onları da çıkardım. kaldı 228 ülke. dakikalarca internetten araştırdım bir vanuatu'yu bir laos'u alamamamız için hiç bir sebep yok arkadaşlar, nasıl gelmedi şimdiye kadar aklımıza bu. boş boş takılacağımıza az fetih yapalım elimize mi yapışır.

    tamam osmanlı imparatorluğu işi yürümedi ama hatalarımızdan ders aldık... hepimiz az çok muhteşem yüzyıl'ı izleyen insanlarız sonuçta. birbirimize destek olursak maldivler'e vizesiz gitmemiz işten bile değil.

  • öncelikle bölüm 1: #47446983

    yukarıdaki entryde de anlattığım gibi başka bir diyar daha var. sanki ben bulmuşum da üstüne yatıyormuşum gibi anlaşılmasını istemediğimden bir açıklama yapmam gerekiyor. geçtiğimiz aylarda bir video da tane tane anlatılmıştı. lakin daha sonra o video kaynağını kaybettim. bulamadım ve halen bir benzerini de bulamıyorum. o yüzden elimden geldiğince 2. bölümü anlatmaya çalışacağım.

    1- öncelikle siminizin handiness yani tamircilik yeteneğinin "10" olması gerekmektedir. eğer yeteneği 10 değilse ve de yükseltmenin zaman alacağını düşünürseniz onun da çaresi var. hile.

    hileyi ise şu şekilde giriyorsunuz: chat konsolonu ctrl+shift+c tuşlarına basararak açıyoruz. açılan pencereye ilk önce testingcheats true yazıp cheats koşullarını sağlıyoruz. bundan sonra stats.set_skill_level major_handiness 10 yazıyoruz. m ve h harfleri büyük yazılmalıdır. ve tamircilik özelliğiniz en yüksek seviyeye ulaşıyor.

    2- şimdi siminize "travel" komutunu vererek "oasis springs" e giderek "desert bloom" adlı parka giriyoruz.

    3- buraya girdiğinizde de testingcheats true komutunu yazmanız gerekiyor.

    4- parkın arka taraflarında bir mağara var. bu mağaranın girişine tahtalar çakılmış. siminize komut vererek bu tahta parçalarını kırıyorsunuz.

    5- ve mağaranız açılıyor. çıkan sekmelerden "take wide path" i seçiyoruz. açılan diğer sekmeden "climb ladder" i seçiyoruz. sonraki sekmeden "step onto the ledge" yi seçiyoruz. ve son olarak "travel to grotto" sekmesini seçerek mağaraya giriyoruz.

    6- burada bizi, patates, mantar gibi sebzeler bekliyor. ve tabi ki ileride bir ölü simi canlandırmaya yarayacak balığı da burada tutabiliyorsunuz. kristaller de çok işinize yarayacak demedi demeyin.

    ee artık gerisi size kalmış.

    edit: yüzlerce mesaj geldi. evet daha bildiğim bir çok şey var bu oyunla ilgili. fırsat buldukça yazacam hepsini.
    şaka lan şaka ne mesajı. önce ki entryimde de aklınıza takılan bir şey olursa yeşillendirin demiştim. demek ki bilal"e anlatır gibi anlattığım için kimsenin aklına bir şey takılmamış. azcık sosyalleşseydik ne var ki canım.

  • şener şen'le yapılan bir ropörtajdan:

    “bana dediler ki; zeki alasya'nın cenazesine gittik, siz yoktunuz. neden gelmediniz ?
    bilmiyorlar ki, ben aynı gün annemi uğurladım sonsuzluğa. hem de aynı mezarlıkta. zeki alasya, benim bir kardeşim bir parçam gibiydi. nasıl böyle bir şey düşünürler... ben oraya gelsem bile kemal'in cenazesindeki gibi kameralardan uzak kalmayı tercih ederdim. yani beni yine göremezdiniz...
    zeki'yi defnettikten sonra metin akpınar ve orhan gencebay'ın neden ortadan kaybolduğunu hiç merak ettiniz mi ? etmediniz. ben söyleyeyim, bizim aile kabristanlığına geldiler hem de koşa koşa. ben annemi toprağa verirken oradaydılar, definden sonra zeki'nin mezarına gittik, kimsecikler yoktu...
    peki siz oraya zeki alasya için mi gittiniz, yoksa gelen ünlüleri görmek için mi ? gözleriniz beni aramışsa belli ki gelen ünlüleri görmek için gelmişsiniz.
    nejat uygur'un son şiirindeki ilk dizeler geldi birden aklıma :
    ''biliyorum cami avlusundaki bu kalabalık bana değil,
    gelen ünlüleri görmek için.
    aa o da burada şu da burada deyip, keyif çatmak için.
    beni musalla taşında unutanları görüyorum,
    hayatımda ilk defa katıla katıla gülüyorum... çünkü kırkım dolmadan unutulacağımı biliyorum...'' .

    değerini kaybetmeden bilmemiz gereken insan. büyük oyuncu şener şen..

  • çok eğlenceli bir durum. size çocuklarıymış gibi davranıyorlar. arabanın arka koltuğunda yolculuk ediyorsunuz, canınız ne isterse o yapılıyor, ne çekerse o alınıyor.
    evlerinde de bir ayrıcalığınız var. en ağır misafirleri sizmişsiniz gibi davranıyorlar bazen, bazen de "oturmaya mı geldin, kalk da bi çay koy" rahatlığına evrilebiliyorlar. birbirleriyle kavga ettiklerinde "yeter la bi susun amk" diyebilecek kadar samimi arkadaşlarınız olan bir çiftin yanında üçüncüyseniz cidden çok eğlenceli. tavsiye ederim.

  • bütün arabalar durmusken bayağı yüksek bir hızda emniyet şeridinden giden motorcudur.

    sen motorlu taşıt değil misin birader? diğer butun araçlar normal şeritte iken senin ne işin var emniyet şeridinde? uyanık ya..

    o ölseymis çok üzülmezdim.. ata yazık olmuş.

    oradan at değil de bebek arabası taşıyan biri de çıkabilirdi..

    edit: at arabasının karayoluna çıkmaya hakkı yok diyen olmuş.

    karayolları trafik yönetmeliğinde şöyle der.

    --- spoiler ---

    1) trafik: yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir.

    2) karayolu: trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır.

    https://www.tsb.org.tr/…ult.aspx?pageid=654&yid=806
    --- spoiler ---

    kaldi ki orada karsidan karşıya geçen bir at arabası değil bir çocuk da olabilirdi.

    velhasıl-ı kelam, atın yolda olmaya hakkı varken motorun emniyet şeridinde devam etmeye asla hakkı yok.

  • gereksiz bir paylaşım olduğu gerçeğini kabul etsem de oğlunun pipisindeki 1gr deri gittiği için davul zurnayla kutlama yapan bir toplum için bir sosyal medya paylaşımının çok da mesele olmasına gerek olmadığını düşünüyorum.

    edit: olmuş.

  • satın almak istemeyenlerin araması için yazılmıştır.

    - iyi günler, numaranızı "satılık değildir" ilanınızda gördüm.
    + haa anladım. satılık olmadığı için fiyat veremiyorum.
    - tamam. ben de almak istemediğimi söyleyecektim zaten.
    + peki, anlaştık o zaman.
    - almamak için ne zaman gelmeyeyim? bugün uygun mu?
    + yok, bugün müsait değilim. yarın öğleden sonra gelmeyin.
    - oldu, görüşmeyiz.

  • aşağıdaki linklerden 10 saatlik versiyonlarının açılıp dinlenebileceği, konsanstrasyon gerektiren bir iş yaparken, çalışırken, kitap okurken vb focus problemi çeken insanlar için çare olduğu iddia edilen ses bütün, temiz gürültü, white noise.

    yaa. işte bunlar hep bilim, hep science.

    süper sessiz bir ortamda konsantrasyon problemi çekerek dakikalar içinde yaptığınız işi bırakmanız çok normal. deneyin. ya da denemeyin neblim:

    study power - 10 saat white noise >> kitap icin )kitap okurken bir paralel evrende gibiyizdir, daha fazla konsantrasyon gerekir. aklıma düşünceler gelip geçiyor diye onlarca kez geri dönüp okuduğum sayfaları bilirim. o yüzden kitap için olan beyaz gürültü diğerlerine nazaran biraz daha sakin. daha bir tatlı huzurlu, kardeşçesine)

    epic thunder - 10 saatlik yağmur ve hafif fırtına sesi >> rapor, sunum, close out vb. kendi içerisinde parçalı küçük işlerden oluşan işlere göre beyaz gürültü. örneğin rapor hazırlarken bir exceli açarsınız oraya bir sütuna ekler ardından diğer bir kaynak dosyaya geçersiniz başka bir bilgiyi aktarırsınız. neticede aynı masada aynı bilgisayar başında olmanız gerekir bu bir konsantrasyon ister ammavelakin parçapinçik. işte formül bu tür bir beyaz gürültü!! bunu dinlicen.

    peşin edit: kitap için olanı denedim çalışıyor. dün itibariyle yarım kalan iki kitabı bitirdim. denedik de yazdık karrşim ona göre yani.. epic thunder olanı bugün deniyorum. bakalım kısmet. çalışırsa yazıcam.

  • başlığın uzun hali: "muslera'nın bu ayki maaşını şehit ailelerine bağışlaması" olacaktı.
    çok karakterli, ekmek yediği yere ve değerlerine saygılı, umarım hep böyle olur.
    hesaplamadan söyleyeyim bağışlayacağı tutar, 375 bin euro (2.5 milyon tl) olacak.
    örnek davranış, helal olsun. kaynak