hesabın var mı? giriş yap

  • bugün yaptığım şey. arkadaşlar gerçekten sağolun ben de sizi seviyorum ama artık bana lütfen şurada şu gün patlama olacakmış diye mesaj atmayın. anneme de atmayın. zira sıradan bir ortadoğu ülkesinin talihsiz vatandaşları olarak artık başta turistik yerler olmak üzere her yerde patlama olabileceğini bilelim. bunun için ekstra bir istihbarat almama gerek yok. her yer tehlikeli. bugün boğaz köprüsü’nden geçerken tesadüf eseri annem aradı ve nerede olduğumu sordu..boğaz köprüsü’nde olduğumu öğrenince cinnet geçirdi çünkü bugün köprüde patlama olacakmış, onun için aramış. kadını da çıldırtmışsınız. “kim söyledi?” dedim. bilmem ne teyzenin oğlu binbaşıymış o söylemiş. o sırada önlerdeki bir araç aniden kaza yaptı ve zaten durma noktasındaki trafik o dakikadan sonra neredeyse geri geri akmaya başladı. “köprüden geçince arayım ben seni” dedim, “buradayım hoparlöre al” dedi. hayır hoparlöre aldım da..1 dakika, 5 dakika, 10 dakika..toplamda kat ettiğim mesafe 4 cm. bu gidişle bu kadın en az 1,5 saat telefonda mı kalacak? bu sorunun cevabını da biliyor mu acaba bilmem ne teyzenin oğlu binbaşı bey? bu iş böyle olmayacak dedim içimden, “oooo trafik akmaya başladı ya valla az kaldı” dedim dışımdan. böyle sanki sol şeritten yardırıyomuşum gibi şeyler söylüyorum anneme..o kadar inandırıcıyım ki annem “yavaş git” diyor. bu sırada ibre 0 (sıfır) dikkatinizi çekerim. en sonunda da ağzımla ogs taklidi yaptım “bip” diye. “duydun mu?” dedim..“ogs’den geçtim”. “oh çok şükür tamam hadi sen önüne bak oğlum” dedi kapattı. hayır ben neden takım elbise, kravat içinde çok ciddi bir görüşmeye doğru giderken ogs taklidi yapıyorum arkadaşım? bu nası bi ülke olm??

    edit: bunu yazdıktan 1 gün sonra taksim'de az önce patlama oldu (bkz: annenin her zaman haklı çıkması). hiçbirimiz güvende değiliz arkadaşlar. vasat bir ortadoğu ülkesinin vatandaşları olarak özellikle kalabalık turistik yerlerde dolaşmaktan kendinizi alıkoymanız için cebinize mesaj gelmesini beklemeyin.

  • en azından hesaplamada kolaylık sağlamıştır. çok basit, bir litresi 4 liraysa 50 litresi 200 lira. 100 km'de kaç litre yakıyosun 7 litre, 7x4 28 lira.
    çok güzel lan. allah hükümetimizden razı olsun.

  • ilk entry’de sayılan yerlerin ortak özelliği ulaşımı nispeten kolay yerler olması. çeşme’den örnek verirsek ülkenin en büyük havalimanlarından birine 45dk mesafede ve şehire 6 şeritli otobanla bağlanmış.

    önümüzdeki 6 ay içerisinde istanbul-izmir otobanın biteceğini de düşünürsek izmir yarımadası üzerinde otoban bağlantısı olan sığacık, urla, karaburun gibi yerlerin ünlenmesi kaçınılmaz.

  • insanlarla anlaşıp anlaşamayacağımı ortaya çıkaran testin değişken elemanı..
    şişe şekline gereken saygıyı göstermiyosa o insanla işim olmaz..

  • gencecik kıza tecavüz edip, plazanın en üst katından atan bir adam başlık sildirmek için mahkemeye müracat etmiş.

    hadi adamda ar yok namus yok olsa bunu yapar mıydı?
    ulan bu kararı onaylayan mahkemede de ar namus yok ki bunu kabul etmiş, onaylamış.

    sen sildirsen de zihinlerden silemezsiniz. çağatay aksu katildir, şule çet cinayeti türkiyenin kara lekesidir.

    hepinizin vakti gelicek, zamanı gelicek.

    büdüt: er yada geç, busted.
    zamanın geldi çağatay, yaşam sahnesinden silindin.

  • son 3 yıldır yalnızlığın dibine vurmuş olan bünyemin en favori sloganıdır, hayat felsefesidir.

    ek not : arada bir de, peder bey para yatırınca arıyor. o başka.

    ekleme: 4 yıl oldu.

    2. ekleme: 5 yıl diyeceğim artık. ve kendimden nefret ediyorum.

    üçünç: 6 yıl?

  • haklı bulduğum serzeniştir…

    burada ahlaki ve etik olarak şöyle bir haklılık var.
    “öz anne çocuğu istiyorum demiyor” yani o gün olduğu gibi bugün de sorumluluktan kaçıyor ve buna rağmen çocuğun hayatında aktif olarak yer almayı talep ediyor. yani bir anlamda çocuğuna onu çok seven bakıcılar tutmuş gibi davranıyor.

    dolayısıyla çocuğunu geri istemeyen ama annesi olarak kalmak isteyen bu kadın haksızdır.

  • amaçlarının ne olduğunu anlamadığım ruh hastası topluluğu.

    kardeşim istemiyorum senin boktan yazılarını görmek? manyak mısın amk, yazılarını görmek istemiyorum ve kişiselleştirilebilir bir özellikle senin yazılarını görmüyorum. şimdi buradaki sıkıntı tam olarak nerede?

    yani seni kimse sevmiyor, hoşlanmıyor, varlığın rahatsız ediyor ve sen diyorsun ki yok illa beni oku. ne amaçlıyorsunuz tam olarak cinnet getirip kendimizi mi keselim nedir yani?

    seni seven senin yazılarını takip eder, sevmeyen etmez sen nasıl bir zorbasın ki bana zorla yazılarını okutuyorsun?

    14 sene aynı şeyi bana yap, bir gün sözlük sana onbinde birini yaşatsın hemen bildiri yayınla. sizin amacınız kötülük içeriyor olum, sizde bir pislik var da dur bakalım.

  • süper mizah cevherine sahip insan. "albüm çıkardığı takdirde almayan şerefsizdir" dedirten karikatürist.

    entel imajına sahip bir adam mobilyacı önündedir:
    - şu dolap ne kadar?

    - sana 120'ye olur..

    - bana mı? beni tanıyo musun ki baştan indirim ayağı yapıyosun... hah hah haay.. bayılıyorum şu satıcılara..

    - sen cimecik'li kadir değil misin? hani köyde eşeklerin peşinde koşarken şehre gelip şiir eleştirmeni olan...

    - 120 milyon benim için de uygun bi rakam...

    çok malzeme var bu adamda, çok..

  • ciddiyetle yaklaşılmalıdır. taşşak geçip sulandırılacak bir olay değil. normal zamanlarda infial yaratması gerekiyor.

    ülkedeki tepkisizlikten kafayı yiyorum artık

    turizm başkenti antalya'da parçalanmış çocuk cesetleri bulunuyor biz bunları ekşiden öğreniyoruz.

    türk medyasının kokuşmuşluğunu yüzümüze vuran başka bir dehşet verici olay.

    edit:

    resmi açıklama gelmiş

    antalya valiliği