ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
turgut uyar
-
sibernetik
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin
ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur
tarifi olmayanın tarifini yapmış şair. beni çelişkilere sürüklemiş insan.
rte'nin siyaset sonrası yazacağı kitap
-
"münakaşam" olabilir mi diye tahminde bulunmak istediğim kitap ismi.
hastası olunan sözler
-
"ayrılırken şefkatli konuşan taraf aşık olmayan taraftır" marcel proust
2016-2017 sezonu şampiyonu beşiktaş
-
müsaadenizle...
doksanlı yıllar; bütün bir doksanlarda beşiktaş'ın toplam üç şampiyonluğu var. ben beşiktaş'lıyım.
"bak biz şampiyonuz, gel sen bizim takımı tut" diyen eş, dost, akrabaya gereken cevabı çocukça bir masumiyetle veriyorum.
öyle ki gözyaşı döktüğüm oluyor bunun için.
2002 - 2003; beşiktaş 100 yaşında, takım şampiyon. 2008 - 2009'da çift kupayla şampiyon. bir de o yıllarda can dostum, kardeşim dediğim adamlarla tanışıyorum beşiktaş sayesinde.
yıllar geçiyor; "feda" diyoruz. herkes, kendi meşrebince yorumluyor.
eyvallah.
hem biz beşiktaş'ın iyi gününde beşiktaş'lı olmadık ki sırtımızı dönelim.
içimiz; hep bir hoşçakal ülkesi ya; sokaklarında umut dolaşıyor.
2015 - 2016 sezonunda şampiyon oluyor beşiktaş olmasına da, öncesi var. öncesinde de şampiyon gibi oynuyor takım. öncesinde de...
2016 - 2017 sezonunun şampiyonu da oluyoruz.
üstelik nasıl biliyor musun? her bir detayını hak ederek. öyle böyle bir hak etme değil üstelik bu.
bunca yıla neler neler sığdırıyor bu gözler. neler görüyor, nelere tanıklık ediyor. nelerle doluyor bir bilseniz...
beni, beşiktaşlılığımı bilenler zaten bilir. bilmeyenler de elbet öğrenirler vakti gelince. tek kelime etmem sezon boyunca. sezon sonu geldiği vakit de neleri biriktirdiysem dökerim.
beşiktaş; bu gün hak ettiği şampiyonluğu, bir kez daha ve üstelik eze eze kazanmıştır. bu başarıda bu takımın, her maçında en az otuz bin kişiye oynamasında emeği olan, yalnız bırakmayan taraftarı, hocası, futbolcusu, diğer branşlardaki sporcuları, yönetim kurulu, süreyya'sı dâhil herkesin katkısı büyüktür.
"sevinmek için sevmedik" biz.
ancak hakkımızsa sevinmek, dibine kadar.
hem o 3. yıldız; beşiktaş'ın armasında yıllardır var. en güzel haliyle...
şimdi diyeceksiniz ki; tipik beşiktaşlı romantizmi. yok hocam, öyle değil o. gerçekten beşiktaş taraftarı olan her bir bireyin hayatta bir duruşu var. "üzerimde beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim diye soran vedat okyar'dan bir parça var o taraftarların göğsünde.
her toplulukta elbet vardır çürük elmalar. asla yok diyemem. ancak kendisine vedat okyar'ları, seba'ları, hakkı yeten'leri örnek alan beşiktaş taraftarlarının sayıca daha fazla olduğunu sakın ama sakın göz ardı etmeyin.
şerefinle, hakkınla, onurunla ve gururunla beşiktaşım. bu başarı senin hakkındır.
benim bu gece düşlerim dehşetli güzel.
sağlıcakla.
reddedilen erkeğin iki gün içinde sevgili yapması
-
ikinci tercihine yerleşmesidir. hayırlı olsun diyor, başarılarının devamını diliyorum.
hem tıp hem hukuk hem mühendislik bitirmek
-
yine de hatlı bir minibüs şoförlüğünden fazla kazandırmayacaktır.
9 aralık 2018 akhisarspor fenerbahçe maçı
-
akhisar geçen sene 1 kere yendi şampiyonluktan etti, 2.yi yendi kupadan etti 3.'de küme düşürecek aq çocukları
ekmek almaya gittiğine dair belgen var mı
-
ekmek almaya gitmenin belgesi yok doğru; hırsızlığın, yolsuzluğun, vatan hainliğinin belgeleri vardı da ne oldu?
sabah uyanınca yapılanlar
-
salona geçip bir de orada yatmak.
edit: hepiniz mi aynı seyi yapıyosunuz lan? asdsdadafaadsdss
rüya gördüğünü fark edince rüyasına hükmeden insan
-
çevresi tarafından "çok tuhafsın" denilerek dışlanan insandır. bir keresinde rüyada olduğumu anlayınca, kendimi 5. kattan atıp atıp tekrar uçarak yukarı çıkıyordum. "ehe ehe çok zevkli lan" deyip baya bir coşmuştum.
bir de rüyada silahla tehdit edilme sahnem vardı. tam trol işiydi. adam silahı doğrultunca "uyanıcam olum birazdan" gibi bir tepki vermiştim. adamın boş bakışları hala aklımda.
benim gibisine de yaramıyor böyle şeyler.
(bkz: kendi rüyasını trolleyen insan)
gs'yi yen şampiyon ol
-
önce akhisar'ı yen genj de denilebilir mesela... heyecan tabi...
çok sonra gelen edit: şimdi tekrar gündem olunca hatırlatayım dedim. başlığı ben açmadım, açan genç gerçekten heyecanla nasıl şampiyon olacaklarını anlatıyordu gs maçını alıp. ama daha oynamadıkları bir akhisar maçı vardı. ben de yazıverdim üstteki kısa cümleyi. sonra yenememişlerdi akhisar’ı ve o arkadaş da siliverdi başlığın ilk yazısını... böyle...
bulgaristan'dan gelen cevapsız çağrı
-
muhattap olunması halinde çok pis dolandırılmaya sebep olan çağrıdır.
efenim gerçek ve yaşanmış hikayemiz şöyle ; 40 yaşlarında yalnız yaşayan bir abimiz vardı hiç evlenmemiş. aynı işyerinde çalışıyorduk. biraz sefil bir hali vardı. fakirlik ve yalnızlık adamı bitirme noktasına getirmişti. günün birinde bu tip bir numaradan çağrı geldi bu abimize. tabii baştan bizim haberimiz yok. sürekli telefon elinde bunun.msj atıyor , konuşuyor yapıyor bir şeyler.merak ettik tabii ki 'ulan ne iş' dedik , sorduk.anlattı durumu ; bulgaristan'dan bir kız yanlışlıkla (!) kahramanımıza çağrı atmış , tanışmışlar , kız 28 yaşında adı reyhan'mış , bulgaristan'da mutlu değilmiş , maddi imkansızlıklardan dolayı orda kalmak zorundaymış , bu arada da bizim elemandan hoşlanmaya başlamış. dedik aga yerler seni bak dikkatli ol. o anda sanki namusuna sövmüşüz gibi 'hoyt ulan kıskanıyosunuz dimi' gibisinden çemkirdi. aradan 3-4 ay geçti , elemanımız bu süre içinde muhabbeti telefondan-internete taşıdı. duyuyoruz iş dışında hep internet kafede skype üzerinden bir hatunla görüşüyormuş. ama biz hep kıllanıyoruz durumdan. sonra birden bu telefonlar-internet kafe olayları şap diye kesildi. bizim aga'da bir mutsuzluk. soruyoruz söylemiyor. meğersem hatun türkiye'ye gelip bunla evlenmek istemiş fakat pasaport işlemleri için 5000 eu para ilazımmış. bizim şakir de sen çek bankadan krediyi , yatır hatuna yaklaşık 10 bin lira kadar parayı. gerisini anlatmıyorum.
dikkatli olun.
tokat'ta vurulan 459 kg yaban domuzu
-
sadece çilek yemediği kilosundan belli olan yaban domuzudur.
yine haberin içeriğini de kimse okumamış; çiftçi gerekli mercilere şikayet etmiş, gerekli merciler avcılık derneğine gitmiş, avcılık derneği yine devlet kurumlarından gerekli izinleri çıkartmış ve öyle avlanmış. hobi falan yok arkadaşlar.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
cep telefonumu bulamayip, bulamadigim cep telefonumla arkadasi arayip 'beni caldirsana telefonu sesinden bulayim' demem