hesabın var mı? giriş yap

  • senerlerdir tükenmişlik sendromunun dibinde yaşıyorum. çoğu zaman işe sürüne sürüne gidiyorum. ama gidiyor muyum? gidiyorum. neden? çünkü mecburum. çünkü bugüne kadar kazandıklarım bırakın yatırım yapmayı, harcamalarıma anca yetti. çünkü ben meryem değilim, benim böyle bir lüksüm yok. çatlayana kadar koşturulan at misali çatlayana kadar çalışmak zorundayım. çünkü ben sistemin milyarlarca ucuz kölesinden biriyim.

    bunları meryem uzerli'yi tenkit etmek için yazmadım. aksine sonuna kadar destekliyorum, paranın kölesi olmadığı için saygı duyuyorum. daha çok para daha çok para demeyip kendi sağlığını düşündüğü için.. dünyanın adaletsizliğine, sistemin bozukluğuna bir vurgu sadece benimki.

    tükenmişlik sendromu, veya diğer başka rahatsızlıklar lüks oldu artık. insan sağlığı lüks oldu. çünkü insanın değeri parayla ölçülür oldu. böyle sürdüğü sürece tükenmeye mahkumuz.

  • adamın biri gece vakti arabasıyla ilerlerken akıl hastanesinin önünde lastiği patlamış.değiştirmek için arabadan inmiş.lastiği söktükten sonra,elinde tuttuğu 4 vidayı yanlışlıkla düşürmüş ve hepsini kaybetmiş.ne yapacağını bilemez halde bakınırken,başından beri camdan onu izleyen bir deli seslenmiş:

    +heyy ne arıyorsun orda fellik fellik?

    -lastiğin vidalarını kaybettim onları arıyorum!

    +onları bulamazsın.bence diğer 3 lastikten birer vida söküp monte et,bu seni lastikçiye kadar idare eder.

    adam hemen delinin dediğini uygulamış.tam yola koyulacakken merak edip deliye sormuş

    +yaaa sen bu kadar pratik zekaya sahipsin,ne işin var orda?

    -olm biz delilikten yatıyoruz,salaklıktan değil.

  • şarkılarından çok aklımda bir olayla yer etmiştir. 1998 yılında kendisinin irc'de yassax nick'iyle takıldığı dönem çalıştığım şirkete uğramıştı. bizim çalışanların bir kısmı eski aidata irc sunucusu adminleriydi. oradan tanışıyorlarmış. ofise geldiğinde bilgisayar başında çalışıyordum. beni geçip doğrudan elemanların yanına gitmek yerine durup son derece saygılı bir tonda selam verip hatrımı sormuş idi. ünlü bir sanatçı olmasını geçtim, istanbul'da kimseden böyle bir yaklaşım görmediğimden ve doğal olarak beklemediğimden baya şaşırmıştım. aklımda her zaman sıradışı iyi biri olarak kaldı.

  • büyüleyici bir kokudur bebek kokusu. sadece bize öyle gelmemektedir, bilim de bu konuda birtakım bulguları sunmaktadır. bebek kokusu neden bu kadar güzeldir ve insanlardaki etkileri nedir?

    frontiers in psychology'nin yayınladığı bilimsel bir araştırma bebek kokusunun kadınlardaki etkilerini konu etmiş. bu araştırma aynı zamanda amerikan ulusal biyoteknoloji veri merkezi'nin sitesinde de yayınlandı. araştırmanın baş yazarı "bebek kokusunun kabaca 250 değişik kimyasaldan oluştuğunu düşünüyoruz ve bu koku annelere bebeklerine bakma dürtüsü veriyor" diyor.

    söz konusu araştırma sırasında bir de deney yapılmış. denekler anne olan 15 ve anne olmayan 15 olmak üzere 30 adet hanım. kendilerine bebeklerin 2 gün iki gece giydikleri ve kokusunun gitmemesi için dondurulmuş pamuklu kumaştan yapılma bebek atletleri koklatılmış ve koklama esnasında oluşan beyin aktivitelerine bakılmış. sonuçlar sadece şaşırtıcı değil aynı zamanda büyüleyici;

    bir insan çikolata yediğinde veya sevdiği lezzetli bir yemeğe ulaştığında yahut ödül sayılabilecek bir uyaranlarla uyarıldığında oluşan beyin aktivitesi nasıl oluşuyorsa, bebek kokusu koklandığıda da aynı beyin bölümlerinde artan aktivite algılanmış. bu bebek kokusunun anne olsun olmasın bir kadının bütün kimyasını, haleti ruhiyesini değiştiren mucizevi bir durum.

    benzeri başka bir çalışma erkekler için de yapılmış. bu çalışmanın yöntemi diğerinden biraz farklı olsa da bebek kokusunun etkileri ile ilgili çıkarımları benzer. testosteron, insanlar dahil primatlarda da en güçlü olmasa da en bol bulunan erkek hormonu. araştırma ekibi buradan yola çıkarak, baba marmoset maymunlarına yavrularını koklatmış ve baba maymunlarda koklamadan sonra testesteron seviyesinin düştüğünü tespit etmiş. bu da babaların, yavrularını kokladıktan sonra, onların bebeklerine ve aile ihtiyaçlarına odaklanmaktan alıkoyabilecek dış zorluklarla karşı karşıya kalsalar bile bebeklerine karşı daha hoşgörülü hale gelmelerini sağlamış.

    yani bir babasınız, o an aklınızda bir ticaret vardı, futbol vardı veya gidip araba yarışı seyretmeyi düşünüyordunuz. bebeğinizi kokladıktan sonra düşen testesteron seviyesi ile birlikte bebeğinize ve ailenize ayıracağınız vakit ve dikkat aklınızda daha çok yer etmeye başlayabiliyor. minnacık bir bebeğin kokunun bu derece devasa etkisi..!

    anladık, bebek kokusu bu kadar etkili ama neden bize güzel geliyor? konuyu araştıran monell chemical senses center'dan bir bilim insanı olan george preti'ye göre bebek kokusunun güzelliğinin iki sırrı var. birincisi vernix caseosa. yani hamileliğin son üç ayında fetüsün derisini kaplayan beyaz, kremsi, doğal olarak oluşan bir biyofilm. bebek doğduktan sonra yıkandığı halde saç dipleri dahil bu koku uzun süre vücutta kalabiliyor. yine dr. george preti'ye göre bebek kokusunun muhteşemliği ile ilgili ikinci bir sebep de bebeklerin ter bezlerinden salgılanan kimyasallar. fakat bu kimyasalların saldığı güzel kokunun en kuvvetli olduğu dönem ilk 6 hafta. ondan sonra azalarak devam ediyor. bunun nedeni ise bebeklerin metabolizmalarının anne karnında beslenmelerini göbek kordonundan alıyor iken doğduktan sonra beslenme şekillerinin değişmesi ve büyüdükçe dış dünya kaynaklı yeme içmeye başlanması.

    sözün kısası, bebek kokusu gerçekten kendisine has muhteşem birşey. kocaman insanlar oluyoruz, devasa hatalar yapıyoruz, eve sarhoş gelip kusuyoruz, ortalığı dağıtıyoruz, ailemize berbat zamanlar yaşatıyoruz ama annelerimiz bizi hep o bebek kokumuzla hatırlıyor.

    frontiersin.org - annelik durumunun yenidoğanların vücut kokusuna kortikal tepkileri düzenlemesi
    ncbi.nlm.nih.gov
    vernix caseosa
    womenshealthmag.com
    washingtonpost

  • dönemin askerlik kanununu incelemekte yarar var. rahmetli babam da askerliğini yedek subay olarak yapmıştı, ama meslek lisesi mezunuydu. ayrıca iddia edilen üniversite mezunu olmadığı değil, 4 yıllık üniversite mezunu olmadığıdır. o yıllarda 3 yıllık üniversite mezununun yedek subay olabilmesi mümkün olabilir.

    ikna edici olmayan açıklamadır.