ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi sözlük'te güzel kız bulamamak
-
hep yakisikli erkeklerle dolu oldugundan, guzel kadinlara yer kalmamistir.
biscolatalar, arkaya ilerleyelim, arkada yer var, kapi agzinda durmayalim...
istersen sana telefon numaramı verebilirim
-
muhtemelen mesaj atan kızı pişman eden başlıktır.
herşey iyi guzel de neden ifşa ediyorsun be kardeşim.
komando öldüren tinercinin 3.5 yıl hapis yatması
-
2003 yılında taksim'de emrah eraydın adlı bir tinerci tarafından sat komando yüzbaşı zeki şen kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 16 yaşındayken bu suçu işleyen tinerci 3,5 yıl hapis yatıp dışarı 20 yaşında çıkıyor. bu mahluk televizyon programlarına çıkarak pişman olduğunu söylüyor ve yardım istiyor. böylece bu tinerciye, iş bulunuyor ve ev veriliyor.
tedavisini, evini ve işini halleden bu tinerci, iki ay çalıştığı otoparktan çıkıp tinercilerden çete kurmaya başlıyor. bu tinerci sonrasında ev yakıp bir kızı taciz de ediyor.
son olarak bu emrah eraydın tinercisi lideri olduğu çetesiyle birlikte beşiktaş iskele’de başka bir tinerci çetesiyle kavga ederken bıçaklanarak yaralanıyor.
şimdi bu insan demeye dilimin varmadığı mahluk hala aramızda dolanıyor. her an bir insana her şeyi yapabilir. devletin yıllarca emek verip, tonla harcama yapıp yetiştirdiği kardak adalarına ilk çıkan sat komadolarından zeki şen'i öldüren bu mahluk 3,5 yılda çıkıyor. sonrasında her türlü imkan sağlanıyor. bir sürü suç işliyor. tekrar tekrar salıveriliyor. bu nasıl bir iş anlayan var mı? benim vergilerimle bu ve bunun gibiler besleniyor büyütülüyor, ceza evinde suç dallarında uzmanlaşıp dışarıya salınıyor. nerede adalet, nerede hukuk? devlet bu uygulamalarla böylesi tiplerin suç işlemesini teşvik etmiyor mu?
yakın zamanda bursa'da benzer bir olay oldu. 16 yaşında birisi dedesi yaşındaki adamı tabanca kabzasıyla kafasına vura vura öldürdü. en fazla 5 yıl yatıp çıkar deyince yok yaa filan diyenler çıkıyor. siz sadece haberlerde bu kişilerin bilmem kaç yıl ceza aldığını görüyorsunuz ama gerçekte kaç yıl yattığını bilmiyoruz. takip de etmiyoruz.
bu ülkede yapılması gereken tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi cezai çalışma kapsamında çalışma kamplarının oluşturulmasıdır. kanunların da buna göre yoruma açık olmayacak, hakimin taktir hakkına mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
sokaklarda güvenle gezebilmek, çocuklarımızı büyütmek, ekonomik olarak kalkınmak istiyorsak bunu gerçekleştirmemiz lazım.
(bkz: çare çalışma kampı)
--- kaynaklar ---
1) sat komando yüzbaşıyı öldüren tinerci bıçaklandı, hürriyet
2) taksim'de sat komando yüzbaşıyı bıçaklayan o çocuk şimdi çete lideri, radikal
3) sat komandosu katili tekrar cezaevinde!, habertürk
4) sat komandosu yüzbaşı zeki şen’in katili sokaklarda, t24
5) emrah eraydın özel röportajı, youtube
(bkz: dedesi yaşındaki adamı döverek öldüren genç/@rusen ali)
(bkz: cezai çalışma)
(bkz: penal labour)
(bkz: zeki şen)
(bkz: zeki şen'i öldüren tinerciye devletin ev tutması)
ant-man and the wasp
-
--- spoiler ---
2015 yılında vizyona giren ilk ant-man filmi hatırlanacağı üzere özellikle kamera arkasında baya sıkıntılı bir süreç geçirmişti. yönetmen edgar wright filmin çekimlerine başlamak üzereyken projeden ayrılmıştı. yerine gelen peyton reed ise bu karışıklıkta beklentinin üzerinde bir iş çıkarmış, hem eleştirmenleri hem de seyirciyi memnun etmişti. filmin yaptığı gişe yüzleri güldürmüştü.
ikinci filmde yönetmen koltuğunda yine peyton reed oturuyor. bu sefer halihazırda yola çıkmış bir filmi toparlamıyor ve mcu ana gidişatının elverdiği ölçüde kendi vizyonunu filme yansıtmayı başarıyor. öncelikle şunu belirtmek lazım. ant-man and the wasp ilk filmden dikkat çeker ölçüde farklı. anlatım olarak farklı, öne çıkardığı karakterler bakımından farklı, tempo açısından farklı. ama bu farklılıkların seriye yeni bir boyut ve güç kattığını görüyoruz.
ilk ant-man filmi diğer marvel filmlerine kıyasla daha kişisel bir hikayeye sahipti. ikinci filmin ilk filme oranla bile daha kişisel olduğunu söylemek mümkün. ilk filmde tease edilen quantum realm filmin merkezinde yer alıyor. bununla bağlantılı olarak janet van dyne'ın quantum realm'den kurtarılma süreci ön plana çıkarılıyor. lakin filmin minik minik bir çok konusu var. hepsi filmin finalinde elbette aynı noktaya çıkıyor yine de bu minik konular filmin hikaye yelpazesini genişletiyor. aslında bu çoğu film için filmi şişirebilme ihtimali açısından tehlike arz ederken, ant-man and the wasp bunu başarılı şekilde yönetmesini bilmiş. filmin temposu bu yüzden çok hızlı. iki saatlik süre bounca son derece tempolu, eğlenceli, yer yer duygusal ama ana ve ara hikayelerini hiç dağıtmayan ve genel yapısını bozmayan bir hikaye izliyoruz.
bu sefer filmin adından da anlaşılacağı üzere iki ana kahramınız var. wasp belki de ant-man'den bile daha fazla ön plana çıkmış. zaten ilk filmde hope karakterini mental açıdan çok hazır görmüştük. bu filmde kostümü giydikten sonra neler yapabileceğine tanık olduk. filmn akılda kalıcı bir çok sahnesi kendisine ait. evangeline lilly'de kendisini role harika hazırlamış. scott lang yine ilk filmde hatırladığımız gibi. kızıyla ilişkisi olsun, arkadaş grubu olsun, pym ailesi ile ilişkisi olsun ilk filmin üzerine koyarak ilerlemiş. ev hapsi olayı yine minik bir hikaye olarak filmin temposuna katkı sağlamış.
hank pym'in bu filmde ilk filme oranla daha etkili olduğunu görmek benim açımdan mutluluk verici. çizgi romanlarda ant-man olarak her zaman hank pym'i tercih eden bir insan olarak onu daha fazla aksiyonda görmek ve bilimsel uğraşlarını takip etmek beni ziyadesiyle memnun etti. aynı şekilde canlı kanlı janet van dyne'ı hank pym'in yanında görmekte çok güzeldi. elbette çizgi romanlardaki ilişkilerini filme aktarmak zor. zaten onun için hank ve janet'in baş karakterler olması ve genç hallerinin odak noktası haline getirilmesi gerekiyordu.
filmin villain'ı olarak karşımıza çıkan ghost'u tam manasıyla villan olarak tanımlamak çok olası değil. filmin irili ufaklı bir çok antogonist'i var. ana hikayesi birini kurtarmak olan bir filmde tek kötücül villain kullanmaktan daha akıllıca bir tercih olmuş. ghost, bill foster (goliath), sonny burch ve hatta jimmy woo karakteri bile antogonist hattında. bunların arasından ghost fiziksel mücadeleye girdiği için ön plana çıkıyor. filmde kurban haline gelmesi ve kendi canını kurtarmaya çalışması güzel işlenmiş. özellikle bu tercihler ilk filmin villain'ı yellowjacket'ın çok çok üzerine çıkmış. kötü adamlardan bahsetmişken flashback sahnesinde gördüğümüz elihas starr'ı da unutmamamız lazım. kendisi çizgi romanlarda egghead ismi ile bilinir. ant-man'in en eski ve en önemli villainlarından biridir.
filmin aksiyonu çok iyi yönetilmiş. film boyu izlediğimiz aksiyon sahnelerinin yanı sıra filmin son yarım saati neredeyse kusursuz işlenmiş. bütün karakterlerin bir araya geldiği san francisco kovalama sahneleri, paralelinde işlenen janet van dyne kurtarma operasyonu takip etmesi çok keyifli sahnelerdi. filmin görsel efektleri çok başarılı olmuş. filmin müziklerinin de sınıfı geçtiğini söyleyebiliriz. filmin mizahı da ilk filmde olduğu gibi yerli yerinde. bir çok espri işliyor ve seyirciyi güldürmeyi başarıyor.
bu filmde iyice derinlerine indiğimiz quantum realm, marvel cinematic universe için gelecekte çok önemli bir konuma yerleşecek. captain marvel filminde de quantum realm ile alakalı bazı şeyler öğreneceğimizi biliyoruz. quantum realm, avengers 4 ile de doğrudan ilişkili olacak.
zaten mid-credits sahnesinde thanos'un parmak şıklatmasının bu film üzerindeki etkisini gördük. popüler teori ant-man'in quantum realm enerjisini kullanarak zamanda manipülasyon yapabileceği ve bunun avengers 4'ün ana hikayesini oluturacağı yönünde. tabi bunu zaman gösterecek.
sözün özü ant-man and the wasp herşeyin ötesinde son derece keyifli bir seyirlik. ilk filmden hoşlanan herkesin bu filmden ziyadesiyle keyif alacağını düşünüyorum. ilk ant-man filmi avengers: age of ultron'un hemen arkasından gelmiş ve seyirciyi rahatlatmıştı. aynı şekilde bu filmde bir avengers filminin arkasından gelip seyirci için bir nefes alma alanı haline geliyor.
--- spoiler ---
acemi asker komutan diyalogları
-
-asker! kimsin sen.
+selami adim komutanim.
-kunye veeeer.
+buyrun (kunyesini uzatir)
erkeklerdeki buluşma manyaklığı
mesai başladıktan sonra kahvaltı eden işçi
-
nasıl olsa hak ettiğini alamıyordur, afiyet olsun.
bu rekatı da tüm sevenler için kılalım diyen hoca
-
insan sevgisiyle dolu bi' hoca, cemaatini de bu şekilde yönlendiriyor. hümanist. evet.
16 ocak 2016 tv8 ntvspor maçı
-
lan acil bişey olsa ntvspor'da yayın yapacak spiker yok!
söz vermeyeyim ama gelmeye çalışacağım
-
tr: "gelmeyeceğim ama bunu direkt söyleyip de kabalık etmek istemiyorum"
mehmetçik vakfı cem yılmaz'a parasını iade etsin
-
adam en ünlü olduğu zaman 18 ay askerlik yapmış daha ne yapsın lan?
edit:
bolca miktarda mesaj alıyorum genelde yaşı yetmeyen yazar yahut çaylaklardan;
askere 2000- 2001 yılında gitmiştir. o yıla kadar 1200'ün üzerinde gösteriye türkiye, avrupa ve amerika'da çıkmıştır.
senaryosunu da yazdığı her şey çok güzel olacak filminde 1998 yılında başrol oynamış ve film o zaman 1.8 milyon izlenmiştir.(yurtiçi ve yurtdışı) reklamlar, star tv'de yayınlanan gösterileri vs. vs. yani en aktif döneminde 18 ay, er olarak yapmıştır askerliği.
aynı dönemde askerlik yapması beklenen ve ünlü olan tarkan ise çeşitli yollardan askerlikten kaçmış ve bedelli açıklanınca da o şekilde yırtmıştır.
bu entry bedelli yapanları kötülemek için yazılmamıştır, cem yılmaz'ın kendisi de gösterilerinde bedelli olsaydı yapacağını söylemiştir.
edit 2:
cemcim gösteri için vip bilet 2 kişilik olsun cnm, optm by!
edit 3: cem çok cimrisin olm lan
pfizer aşısı yaptıranların şu an düşündükleri
-
"aşı olmayan dangalaklar acaba neden bizim yerimize düşünüyorlar?" diye düşünüyor olabilirler. ben an itibariyle öyle düşünüyorum mesela.