hesabın var mı? giriş yap

  • bu ülkenin genelkurmay başkanını terörist ilan edilip, hapse atılmasını sağladılar. sizce öldürmelerine gerek var mı? ama yaparlar mı? sorusuna en iyi cevap, başka bir iddiada yatıyor.(bkz: esref bitlis suikasti)

  • film on numara. ama türünü sevene ve anlayana. arabalı bir aksiyon filmi değil. daha öte bir şey. gönül rahatlığıyla film noir diyebilirim. üstelik retro.

    eski tip bir kahramanı konu alan bir film. isimsiz kahraman. yapması gerekeni yapan, fazla konuşmayan. başroldeki ryan gosling sadece bu filmle bile yetenekli bir aktör olduğunu kanıtlıyor. film boyunca toplam repliği yirmi cümle ya var ya yok. ama müthiş bir oyunculuk. ağzından kelimeleri zorla aldığınız karakter, film ilerledikçe soğukkanlı bir iş bitiriciye dönüşüyor. ne yaptığını, ne istediğini bilen bir erkek.

    atmosfer devamlı gergin. tempo düşük olduğunda bile gergin. çekimler estetik. adam otoparkta yürüyor ama figürü, duruşu ikonik. sanki tropik günbatımı izliyormuşsunuz hissi var. büyüleyici dersem abartmış olur muyum bilmiyorum. hipnotik belki.

    vahşet var. ama öne çıkmıyor. yalnızca filmin havasını kuvvetlendiriyor. dövüş sahneleri sanki filmin temposunu arttırmıyor bile.

  • kaç ışık yılı uzaktan gelip bizim teknolojimize mi yenik düşüyor bunlar amk. böyle uzaylı olmaz olsun.

    edit:çok basit bir espri yaptım ama insanlar şu 1 haftada o kadar mutluluğa,gülmeye hasretler ki bunun için o kadar güzel mesajar alıyorum çok mutlu oldum.

    tekrar başımız sağolsun

  • daha önce 17 tür köpekbalığı ile dalış yapmış biri olarak söylüyorum, köpekbalıklarının yani taksonomide ve besin zincirinde asla insan yoktur zaten insan onlar için yağsız bir besin, ama ısırma içgüdüleri bunu yapar sonuçta kan geldiğinde artık durdurulamaz bir hal olabilir çoğu zaman ısırıp yok bu benim yiyeceğim değil diye gider.

    yani o köpekbalığı ultra acıkmış bundan kaçış yok, köpekbalığının 2 özelliği vardır bir lorenzini ampülleri (ampullae of lorenzini)dediğimiz seni elektro manyetik olarak suda 3d boyutunda algılar ikincisi kan.

    doğanın acımasızlığı değil bu gerekliliğidir.

  • merhaba. ekonomik şartlardan ötürü birçoğumuz lpg'li araçlar kullanıyoruz.

    gariban mod on

    lüks segmentten tutun da en alt segmente kadar lpg , benzinli araçların maalesef vazgeçilmezi olmuştur. bu noktada lpg ile ilgili önemli noktalara değinmek lazım gelir.

    öncelikle lpg'li bir araçta dikkat edilmesi gereken en önemli husus, güvenlik olarak göze çarpar. mutlaka ortalama 3-4 ayda bir aracınızın lpg sistemlerinde kaçak kontrolü yaptırınız. bu işlem genel olarak bir kaç dakikadan uzun sürmeyecektir. ancak dikkat edilmesi gereken nokta, kaliteli ve düzgün bir cihazla bu kaçağın kontrol edilmesidir. yoksa sabunlu köpüklü yöntemle dedem de lpg kaçak kontrolü yapmaktadır.

    lpg konusunda diğer mühim husus, lpg filtresinin periyodik olarak değiştirilmesi gerekliliğidir. buna dikkat etmediğiniz zaman lpg enjektörleriniz bozulur ve durduk yere masrafa girersiniz.

    geldik lpg'de en önemli olan noktalardan birisi olan ayar mevzusuna. lpg ayarı yaptıracağız. herhangi bir lpg hizmeti veren yere gittik. aracı cihaza bağladılar. ortalama 3 dakika sonra ayarlar tamam, borcunuz 30 lira veya 50 lira diye bir kelam duydunuz. ayarlarınız düzgün değil ve kaptıkaçtı usulü iş oldu. maalesef ki türkiye genelinde birçok lpg ustasının genel geçer lpg ayarı mantığı bu şekildedir. hem verimli olmaktan uzak, hem aracın gerçek lpg performansı düşük, hem de bir süre sonra nedeni bulunamayan lpg kökenli arızalar olacaktır. ayrıca sürekli yanarak sinir bozan sarı arıza lambası da işin tuzu biberi olarak karşınıza çıkar.

    lpg sisteminin otomobil üzerindeki esas ayarı; seyir halinde iken, yani düz yolda, otoban kullanımında, yokuş kullanımında ve şehir içi kullanımında yapılan ayardır. bu şekilde ayar yaptırdığınızda, oksijen sensörü yani lambda sensörü kaynaklı arıza lambası yanma durumu olmayacak hem de lpg ile aracınızı benzine yakın performansta kullanabileceksiniz. özellikle yokuş tırmanırken yaşadığınız motor bayılması ve güç kaybını minimumda hissedeceksiniz. bu şekilde yapılan lpg ayarında, lpg beyninin aracın beyni ile maksimum uyumda çalışması ve lpg ile maksimum verimde yol yapılması esas amaçtır. zaten işin özüne dönersek lpg taktırmanın nihai amacı da budur efendim.

    gelelim bu ayarı nasıl ve nerede yaptıracağımız hususuna. burdan sonrası biraz reklam gibi olacak ama maalesef ki tecrübelerimi paylaşmak durumundayım.

    ankara için konuşursam, yukarıda bahsettiğim şekliyle lpg ayarı yapan firma; quattro garage ismiyle gecen, sahibi makine mühendisi bekir başkal olan firmadır. bekir bey bizzat bu ayarı kendisi yapmakta ve bir otomobilin bu şekilde seyir halindeki ayarı ortalama yarım saat civarı sürmektedir. son yapılan lpg ayarından sonra ortalama 2 sene boyunca herhangi bir sıkıntı yaşamadan lpg kullanımına devam ettim. geçen hafta en son gittiğimde ise lpg ayarında bozulmadan ziyade artık oksijen sensörünün bozulduğu ve bundan dolayı arıza lambası yaktığı anlaşıldı. oksijen sensörü değişimi sonrası kontrol amaçlı tekrar gitmem gerekecek.

    bu başlığı, otomobil ustası tavsiyesi vs gibi başlıklara yazmak yerine ayrı bir başlık şeklinde değerlendirmek ve lpg
    ayarı konusundaa deneyimleri aktarmak amaçlanmıştır. saygılarımla...

    tecrübeden ileri gelen edit:
    ankara genelinde lpg ayarı hizmeti veren akif tezel beyefendi de bekir başkal gibi konusunun uzmanı ve kaliteli bir şekilde çalışmaktadır. son iki yıldır kendisi ile lpg ayarı konusunda görüşme fırsatım oldu. kalite ve tecrübesini belli eden bir insan. tavsiye ederim efendim. yine bu türden kaliteli ve işini güzel yapan insanlara rastladıkça bu entrye eklemeler yapacağım.

    gariban mod off

  • basligi acan aktrollun atladigi konu bu sirkette calisan muhendisler genelde akp'nin bitirmeye calistigi odtu, itu gibi universitelerden mezun. henuz egitim sistemi bu kadar bozulmamis iken egitim gormus insanlar. bu egitim politikasi devam ederse ya da islamci politikalarla ozgurlukleri elinden alinan okumus insanlar yurtdisina kacarsa, o cok ovundugunuz imam hatip mezunlari bu tarz gelismis bir bilgisayarla anca facebooka girip okey oynayabilirler. ulke geriye gidiyor diyorken bundan bahsediyoruz iste.

  • beyazıt'taki öğrenci eylemleri zamanında, polisten kaçıp çarşıya sığınan bir çok öğrenciyi polise teslim etmesiyle ve iktidar destekçiliği ile bilinen esnafın eylemi. ayrıca bu kitle gezi zamanı işlerimiz durdu diye gezi'ye karşı sultanahmet meydanında eylem yapmayı planlıyordu.

    şimdi keserin sapı onlara döndü, insan her ne kadar içlerinden beter olsunlar dese de, gönül direnen insanları görünce karşı olamıyor. bu insanlara sokaklarn en güzel ve anlamlı sloganının gerçek olduğunu gösteriyor:

    (bkz: susma sustukça sıra sana gelecek)

  • senin o muhabbetini yaptığın kız ana kucağından ayrılıp allahın unuttuğu dağın başında köpek bağlasan durmayacak köy lojmanlarında kalıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen evde kombiden çıkan sıcak havayla mayışmışken kömür taşıyıp ısınmaya çalışıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız her gün soba zehirleyecek korkusuyla yaşıyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen pc başında yayılıp ekşide takılırken tipi eşliğinde kapı önünde bekleyen kurt sesini dinliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen kıçı kırık köpek gibi gezerken köy yolunun açılmasını bekliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız sen her istediğinde kombini açıp duşa girerken suyun gelip banyonun sobayla ısınmasını bekliyor.

    senin o muhabbetini yaptığın kız cahil bırakılmış bir toplumun içinde insanlara bir umut olmaya çalışıyor.

    o yüzden böyle bütün gün bilgisayar başında yayılan vasıfsızların ağzına alırken bir destur demesi lazım, e mi canım benim.

  • az bile yapmış. cenazede bari saygınız olsun . ölmüş lan adam yakınını kaybetmiş hala fotoğraf derdinde. ben olsam o telefonu alır bir tarafına monte ederdim.