hesabın var mı? giriş yap

  • cevabın 28 km/h olduğu vasat bir ortaokul problemi. çözemeyen benim öğrencim olsa camdan atarım. hadi ortaokullu olup çözemese tamam da liseliyi affetmem ulan !

    edit: en beğenilen listemde tepeye kadar çıkarıp fav'a boğduğunuz entry bu mu lan ?! allah cızırtınızı vermesin başka bir şey demiyorum ya :/

  • bu memlekette doğmuş büyümüş ve halk tarafından meclise temsilci olarak gönderilmiş bir kişinin dili, eğer o devletin resmi dili değilse, bu o kişinin sorumsuzluğudur, devletin değil.

  • bu aralar yurtdışında yaşayanlar tarafından sıklıkla soruluyor, soruyu sağlamasıyla çözeyim diyorum --> avrupa'daki nitelikli kahve kavurucuları için harita linki (çekirdek ikonları çıkana kadar haritanın yüklenmesini bekleyin, sol tarafta da haritaya kaydedilmiş kavurucuların adresleri bulunuyor) --> http://goo.gl/bpqhc

    dipçik not: aralarında illaki nitelikli kahve kavurucusu olduğunu iddia edip kaydettirmiş olanlar çıkacaktır, ancak en azından hepsi de kendileri kavurduğu için sattıkları kahve büyük ihtimalle taze kahvedir. gitme alma imkanı olanlar coşmadan önce durup düşünsün, a) üzerinde kavurma tarihi olmayan ya da kavurma tarihi bir şekilde belli olmayan kahveyi almayın. son kullanma tarihi ise zaten önemsiz, asıl bakmanız gereken üretim, daha doğrusu kavrulma tarihidir. b) kavrulmuş çekirdek alıyorsanız maksimum 1 ay içinde tüketebileceğiniz kadar kahve alın derim. zira dünyanın en iyi kahvesi bile olsa kahve bayatladıktan sonra kendine has özelliklerini kaybeder ve tek tipleşir, ilk zamanki tadı alamayacağınız için boşa para vermiş olursunuz. ayrıca koyu kavrulmuş kahveyi özellikle sevmiyorsanız aşırı koyu kavrulmuş kahvelerden uzak durun. aynı şey çok çok açık kavrulmuş kahveler için de geçerli. bu hususta ne diyordu ustaların ustası(!?) fazıl bey'in türk kahvesi firmasının kavurma ustası(!?) "kahve kahve gibi kokmalı, kahverengi olmalı*" ... aman ha (bkz: #16757629)

  • six feet under'ın finali.
    hani bir deyim vardır yaa.
    koltuğa çivilenmek.
    ben onu birebir yaşadım ilk izlediğimde.
    hareketsiz bir şekilde ekrana baktım.
    final bitti ben halen kımıldayamadım.
    bir hafta sonra tekrar izledim finali ve yine aynı şekilde koltuğuma çivilendim.
    gelmiş geçmiş en büyük ve en kaliteli dizi finali six feet under'ın finalidir

  • nedense türbanlı sümeyyelerin ve sevgililerinin en çok takıldıkları istanbul semtleri.

    haftasonları bol miktarda görebilirsiniz bu arkadaşlardan, hülasa gidip bağcılar'da, ümraniye'de takılmazlar da bu cehape zihniyetinin sınırlarında özgürce hareket ederler.

  • arkadaşlar, ben bu kızı okuldan tanıyorum. kendisi kolej mezunu ve ailesinin durumu iyi. üstelik okula dereceyle girdiği için, lisans boyunca aldığı burslarla beşiktaş’ta tek başına eve çıkacak ve her gün zara’dan aldığı kıyafetlerle blogger gibi çekim yapacak kadar parası olan bir kadın.üstüne üstlük paris’te bir arkadaşıyla eve çıkacak kadar parası olan ablamız mubi’de işe başladığını ilan etmiştir. berlin film festivali’nde bir sürü filme gidebilmekte ama ne hikmetse 500 euroyu toplayamamaktadır. kendisini ve bağışçılarını tebrik ediyorum.

  • bence akp il, ilçe başkanları, gençlik kolları, kadın kolları, ülkü ocakları başkanları vs bu siparişte zorunlu tutulmalı. hepsine zorla sipariş verdirilmelidir. bu arada sosyal medyada destek mesajı atan ünlüler, gazeteciler de bu siparişte zorunlu tutulmalıdır. hatta para peşin alınmalıdır.

  • başlık: cuma namazında hoca yine tek forvet

    kadrolar açıklanmış. kendi camimizde bile böyle defansif bi anlayışla nereye kadar gideriz bilmiyorum. hoca ileride yalnız kalıyor. orta saha ve defansta gereksiz bir kalabalık var.

    namaz kılamayacak olan sakat ve cezalı hacıların eksikliği tecrübeli müftüyü sıkıntıya sokuyor. namaz öncesi mikrofonlarımıza konuşan müftü yaptığı açıklamada "eksiklere rağmen müminlerime güveniyorum. cumayı en iyi şekilde kılıp cemaatimize güzel bir namaz ile sevap veya sevaplar kazandırmak istiyoruz." şeklinde açıklamada bulundu.

  • kira öderken her ay maaşımın yarısını çöpe atıyorum gibi hissettiğimden hayalini kurduğum şey. kiradayken evin içine bir şey yaptıramazsınız, mutfak dolapları hilton banyoların anca hayalini kurarsınız, kendi eviniz olduğunda hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek sizin elinizdedir. ama hesap yapıyorum yapıyorum olmuyor, kredi çekerek falan olacak iş değil. ancak eline belli bir miktar toplu para geçecek bir yerden, o şekilde olur ancak. bu ülkede bu şartlarda çok çok zor, allah isteyen herkese nasip etsin, biz şimdilik ancak hayalini kurarız.