ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5 dakikalık oksijeni kalan astronot
-
bir ayağı kraterdedir.
14 ocak 2015 yeni akit'in basın özgürlüğü cevabı
-
basın özgürlüğüdür. ifade özgürlüğüdür, sorun yoktur. ama ak-it'lerin amacı mizah yapmak, bir şeyi eleştirmek, ya da sadece güzeli aramak değil, sadece insanları sinirlendirmek. aferin ak-itler. hll spr dvm.
avrupa yakası'ndaki selin'in kültleri
-
ağzını buruşturup garip bi ses çıkarttığı bişey vardı, şöyleydi galiba;
(bkz: bürrrsfffttt falan oldum)
kuzey kore'nin gülmeyi yasaklaması
-
(bkz: türk halkının gülmeyi kendiliğinden bırakması)
edit: bu gün bir kez daha, kaygısız, dolu dolu, neşe içinde gülmelerimizi bıraktık. arada gülümsüyorsak da, güleriz ağlanacak halimize de ondan.
yemeksepeti.com'un yorum manipülasyonu
-
yemek siparişi verilen bir platformda "sümük gibi" yazıp bu yorumun kabul göreceğini bekleyen, hırsını kaba ve saldırgan bir üslup ile çalışandan çıkaran bir adet tüketici barındırır.
haklı olmayı bile beceremiyorsunuz.
18 mayıs 2014 isviçre asgari ücret referandumu
-
şu haberi okuyup okuyup ağlayasım var:
http://dunya.milliyet.com.tr/…y/1884441/default.htm
asgari ücret 4000 frank (9400 tl) olsun mu diye referanduma gitmişler.
(@yapici uyardı 4000 frank ağustos 2021 itibariyle 37200 tl olmuş. türkiye'de brüt asgari ücret 3577tl imiş. onda biri)
insanların asgari ücret deyince aklına 9400 tl gelmesine ağlayasım var.
böyle bir kararın halka sorulmasına ağlayasım var.
koca bir ülkenin %90'dan fazlasının hali hazırda bu maaşı ve fazlasını alıyor olmasına ağlayasım var.
halkın bu ücreti yüksek bulduğu için, böyle olursa iş adamları gelmez gibi rasyonel bir gerekçeyle reddetmesine ağlayasım var.
bütün bunların üzerine ülkemize ve özellikle soma'ya bakıp, "borcum var 1500 tl için yine madene inerim" diyen işçi kardeşlerime bakıp ağlayasım var.
not: daha ağlamadıysanız bir de şunu deneyin:
isviçre doğrudan demokrasi ile yönetiliyormuş, yılda 4 kez referandum yapılıyormuş, asgari ücretten alınacak uçağa, pedofililere verilmesi gereken cezaya kadar birçok konu halka soruluyormuş.
not 2: bokunu cikartma uyardı. beğenmedikleri milletvekillerini referandumla azledebiliyorlarmış. gözyaşları pınar olsun.
edit: @yapici uyarısı ile kur güncellemesi eklendi
turkishmusic.org'daki sezen aksu tartışması
-
kadir bey'in bu tartismada verdigi tokat gibi cevap beni benden almistir..
'bu sayfadaki yazilarin hepsini okudum ve mahmut, sen haksizsin ibne. seni kiniyorum, ve sana laflar hazirladim.'
edit: aradan 9 yil gecmis hala ilk gunku kadar ilginc geliyor. ayrica zaman ne kadar hizli geciyor bu ne be?
edit2: buyur 14 yil olmus..
edit3: allahim 20 yil olmus su hale bak, zaman nasil hizli geciyor napacagiz boyle ya
miralem pjanic
-
hem messi hem ronaldo ile oynayan nadir oyunculardan birisi şimdi necip ile oynama deneyimi yaşayacak.
spor tarihinin en karizmatik hareketi
-
jordan'ın mutombo'nun üstünden smacı basması ve akabinde mutombo ile özdeşleşen finger wag hareketini yapması... o sırada phil jackson dahil tüm salonun kendinden geçmesi.
hesap istemek yerine kasaya giden varoş müşteri
-
gereksiz bir gösteridense düz şekilde işi halletmeye bakan adamdır. gelsin garson bana hesap getirsin, şunu yapsın bunu yapsın diye kasılmaya ne gerek var. yere çatal düşünce de ben alırım, yemeğin bitiminde masadaki çer çöpü toplamada garsona yardımcı olurum. bana göre olması gereken davranış da bu. o garson, orda zaten asgari ücrete, belki iki katına falan çalışıyor yani. zaten tüm gün ayakta durmayı, müşterilerle ilgilenmeyi gerektiren yorucu bir meslek, ki karşılığını kesinlikle alamamakta. daha ne kasıyonuz şekilci olacağım diye. koyverin gitsin.
yağmur ve kapalı hava seven insan
-
güneşli havalarda mutlu olan, huzur bulan insanlar nasıl normalse buda o derece normaldir.
havayı açık ve güneşli gördüğümde hava kararana kadar odadan çıkasım gelmez(odada ki perde ışık geçirmemektedir çünkü). hava soğuk, kapalı olduğu zaman değme keyfime. hava öyle olunca huzur buluyorum bildiğin, baya baya mutlu oluyorum.