hesabın var mı? giriş yap

  • evet sonuçları kötü, ancak unutmamak gerekir ki hastaneye yatışta %100 başarılı.
    mevcut durumda aşı olursanız hastaneye yatacak kadar kötü durumda olmuyorsunuz.
    haberde diyor ki;
    "aşının enfeksiyonu önlemede yüzde 50.6, tedavi gerektiren vakaları önlemede yüzde 83.7 ve hastane yatışları ile ölümcül durumlara karşı ise yüzde 100 koruma sağladığı ifade edildi."

  • son derece haklı bir yakarış.

    bir çapulcu olarak artık yaptıklarımın bedelini ödemek istiyorum. benim yerime abimizi türkiye'ye alalım, beni de yerine almanya'ya sürgüne gönderin. suçumu kabul ediyorum, cezama razıyım hakim bey.

  • rte: fakat, ben burada size çok daha farklı olanını vereceğim. bakınız biraz geçmişe gidiyorum, nuh tufanı...

  • böyle ürkütücü konulu videolar yükleyip altlarına ürkütücü müzikler koymasına gerek yok, adının ruhi çenet olması zaten yeterince ürkütücü... ruhi çenet isminde biri şirinler videosu yüklese yine korkarım... mesai arkadaşım olsa birim değiştiririm, aynı odada duramam...

  • sahra'nın bilezik gibi geçirdiği yarışma. kağıda direk çizip "bu direkte dans etmeni bekliyorum" diyerek turabi'yi yazdı hahahahah

  • kökenlerine bakıldığında en önemli fark, jazz'ın şehir, blues'un ise kırsal kökenli olduklarıdır, hatta bu durum türk sanat müziği (klasik olanı haliyle, muazzez ersoy'un nostalji serisinden söz edilmemektedir) ve türk halk müziği arasındaki farka dahi benzetilebilir... illaki kategorize etmek gerekiyorsa tabii... ikisinin de temelinin aynı olduğu söylenir, hatta 1920'lerin sonuna kadar aralarında çok da büyük farklar görülmez. blues'un imparatoriçesi olarak bilinen bessie smith'in birçok kaydında korneti louis armstrong çalmaktadır, üstelik bir stüdyo müzisyeni gibi değil, çalınması gerektiği gibi...

    ancak burada çalınan parçaların aslında blues olmadığını söyleyenler de bulunmaktadır. w.c. handy'nin bestesi olan st louis blues, adında blues geçmesine rağmen minör ve majör tonaliteler arasında dolanır, önceden belirlenmiş bir formu vardır. aynı durum, "ain't nobody's business" için de geçerlidir, ancak şunu unutmamak gerekir, bir parçanın blues olması demek, illaki katı blues formunda olması demek değildir. blues, parçanın ruhundadır, icra edenlerin ruhundadır... aynı şekilde, tonik, subdominant, dominant (bkz: 12 bar blues /@camurlusular) kalıbı üzerinde çalınan her pentatonik parça da blues değildir, haşa sofradan! (bkz: blues /@camurlusular)

    jazz'a gelince... jazz, 1940'ların başında bebop akımıyla, diatonik kalıpların iyice dışına çıkmış, kendi başına üst düzeyde armoni ve enstrüman hakimiyeti gerektiren bir tür haline gelmiştir... blues kalıbında birçok jazz standartı vardır, ancak çalınma şekli dolayısıyla blues ile uzaktan yakından alakası olmadığı bile söylenebilir... miles davis'in kind of blue albümündeki "all blues" ve "freddie the freeloader", armonik olarak blues kalıbına çok yakındır, üstelik blues icrasına çok yakın bir şekilde çalınmasına rağmen blues olduğu söylenemez... 1960'lardan sonra ise bazı birleştirme çalışmalarına rağmen, blues ve jazz birbirinden iyice ayrılmıştır...

    ama bir ilginç durumu da belirtmeden geçmeyelim, blues'daki i - iv - v kalıpları, jazz armonisinde çoğunlukla ii - v - i şeklinde bir kadansla karşılaştırılabilir... modal veya diatonik, eski veya yeni, birçok jazz parçasında bu kadans o veya bu şekilde belirmektedir... belki de, 150 sene öncesinden kalan spiritual ve work song etkisinin son kırıntısıdır bu...

    yıllar sonra gelen edit: allahtan birileri başlığı değiştirmiş de fark ettim... cazın eritme potası new orleans olarak kabul edilir, blues ise genel olarak mississippi'nin kırsal bölgelerinde yoğurulmuştur...

  • ikinci dünya savaşı sonrası gerek maliyeti gerek yakın mesafe arası ulaşımı kolaylaştırması ekonomik olması adına üretilmiş, çok farklı bir ön kapı anlayışına sahip olan şeker araba. ayrıca çekirdek bir aile sığabiliyormuş bu arabaya. en azından o dönem afişlerinde o yönde görsel materyal mevcut. bununla beraber bubble car modellemesinin ilk örneği olması kendinden sonra üretilen mini arabalara da bu adın takılmasını sağlamıştır.

  • bu soruyu ali ismail korkmaz , abdullah cömert , ethem sarısülük ,berkin elvan somada ölen madenciler , suructa havaya uçurulan gençler , daglicada sehit dusen askerler ve daha sayamadığım onlarca yüzlerce manasız cenazenin abilerine soracak firsati hic olmadi.

    allah aşkına soruyorum size biraz iman sahibiyseniz hiç mi günahıniz yok kardesim. siz yıktığınız vesayetin yerine kurduğunuz rejimin meyvelerini yerken masumiyetinizden ve sorumlulugunuz olmadığından eminseniz , neden korkuyorsunuz?