ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yay burcuyla aşk
-
bagimlilarina tavsiyem burclari birakip bir sure insanlarla a$k ya$amalaridir.
yalnızlık
-
budur. kimse yalnızım diye ağlamasın, ayıp olur.
edit: evinde öldükten 20 yıl(gibi bi şeydi) sonra bulunmuş haberdeki kişi, olay oydu.
playstation herkesin alabileceği bir şey değil
-
sayenizde paşam
edirne tokyo otoyolu
-
kartal tibet minibüsleri bu yolu kullanacaktır.
garson salih'in haber beklemesi
-
dün gece eve dönerken bi işkembeciye uğradım. benim masaya bakan garson bey biraz konuşkan biriydi, sohbet etmeye başladık. yalnız maskesi olduğu için tam olarak ne dediğini anlamıyorum, böyle boğuk boğuk konuşuyor, hafif şivesi de var zerre çözemiyorum ne dediğini. bi yerden para mı bekliyormuş, bi yerde alacağı mı kalmış, iş mi bakıyormuş yani çok az aradan laflar seçiyorum kopuk kopuk... hafiften kafam da güzel, algılarım düşük, ben de nasıl olsa şimdi gider diye anlamasam da kibarlıktan "aynen abi ya", "hayırlısı olsun", "kısmet valla" falan gibi şeyler söylüyorum. yani bu laflar genelde bi noktadan sonra muhabbeti bitirir ama bitmedi.
adam benim masaya her bir şey getirdiğinde 5-10 dk bi mevzudan bahsediyor. ulan o kadar çok uzadı ki muhabbet, benim kelimelerim bitti. çünkü en az 30 kere "hayırlısı olsun", 20 kere de "doğrudur", "haklısın abi", "aynen" falan dedim yani artık bunları kullanmaya devam edemem. bi de ben adama gaz mı veriyorum napıyosam dikkat ediyorum adam benimle her konuştuktan sonra kasadaki patronla biraz sözlü atışmaya giriyo sonra tekrar bana geliyo. yani biraz daha "aynen" falan desem dalacak patrona.
ayrıca o kadar ilerledi ki mevzu "pardon siz ne anlatıyosunuz acaba aq?" da diyemiyorum, geri dönüş yok artık. o an konuyla ilgili bir şey sorsa mantıklı bi cevap veremicem, adam da onunla dalga geçtiğimi falan zannedecek diye iyice stres oldum, tek amacım artık yediğimden zevk almadan, tamamen karnımı doyurma ve ayılma amacıyla hızlı hızlı yiyip mekandan kaçmak. bi an önce gideyim buradan dedim.
neyse yemek bitti hesabı ödedim. tam kapıdan çıkıcam, kendisi bana telefonunu verdi, "beni çaldır abi ben de kaydedeyim" dedi, onu anladım. yanında olduğum için de çaldırmak zorunda kaldım. neyse tam kurtuldum diyordum ki "abi o zaman ben senden haber bekliyorum" dedi, böyle 2-3 saniye bi sessizlik oldu aramızda, "tamam" falan deyip çıktım mekandan. sabah 10'da aradı açmadım, az önce yine aradı yine açmadım. bunun üzerine "abi salih ben. konuşabildin mi" diye mesaj attı. aq bi rahat bayram geçireyim dedim yine gereksiz bi action içinde buldum kendimi.
not: salih abi belki buraya yolun düşer de burayı okuyorsundur. ben senin ne dediğini inan anlamadım güzel abim. mevzu da çok uzayınca bir şey diyemedim kusura bakma. sen şu olayı baştan bi güzelce anlat diyeceğim de akıl alma konusunda doğru insanla konuştuğundan emin değilim. biraz kafamı toparlayayım da arıcam abi seni :/
afgan mültecinin ekşi sözlük yazarlarına cevabı
-
afgan güzellemesi okudunuz.
ülkemde sistematik olarak demografik darbe yapılıyor, sorun sadece afgan mülteci sorunu değil. bu ülke kendi vatandaşlarına iş fırsatı yaratamazken bu insanlar kayıt dışı istihdam ediliyor. ülkenin dili bozuluyor, istanbul'da her yer arapça tabelalarla doldu. suç oranları daha da arttı. bizim kendi sorunlarımız bize fazla gelirken bir de bunların sorunlarıyla uğraşıyoruz. o yüzden;
(bkz: ülkemde afgan istemiyorum)
rıdvan dilmen
-
programda aralıksız 20 dakika fenerbahçe'yi konuştuktan sonra "artık galatasaray'dan fenerbahçe'ye geçelim" demiştir. 2 senedir aklı gitti aklı.
500 bin kişinin ekşi sözlük yazarı olması
-
(bkz: ekşi sözlük'ün il olması)
17 eylül 2014 russell crowe'un cem yılmaz tweet'i
-
volkan demirel : " ya russel crowe turkce mi biliyor ki, nasil atmis o tiviti"