hesabın var mı? giriş yap

  • "selam, allah çok güzel. ben de bu partiden ekmek yiyorum. din allah kuran. cehape dinsiz. hayırlı cumalar."

    debe editi: bu baraj geçilsin, halaylar çekilsin. eşkıya ülkeye hükümdar olmasın.

  • annenin gönül rahatlığıyla bebeği/çocuğu ona bırakıp gidebilir olmasıdır.

    ben 8.5 aylık bebeğimizi bırakıp bir iş için 1 haftalığına şehir dışına gitmiştim.
    bir arkadaşım kızı 9 yaşındayken kanser sonucu bu dünyaya gözlerini yumup öte aleme gitti.

    1 haftalığına ya da bir ömürlüğüne çocuğu babasına emanet edip giderken, gönlünün teli bile titremeyecek kadar güveniyorsa adama;
    yani annenin içi rahatsa o kadar,
    o adam baba gibi babadır bence

    anneye yavrusu hakkında "bensiz ne yapar" duygusunu hissettirmeyecek kadar babalığının altını doldurabilmiş tüm adamlara selam olsun.

  • harezmşahlar için sonun başlangıcı olan, moğolların türkistan coğrafyasındaki istilasını başlatan hadisedir.

    13. yüzyıl başlarındaki asya topraklarına bakıldığında cihangirlik peşinde koşan iki güçlü hükümdarın varlığını görürüz. bunlardan biri harezmşahların lideri alaeddin muhammed, diğeri ise moğolların lideri cengiz han'dır. harezmşahlar, büyük selçukluların güçten düşmesi ve yıkılmasıyla, selçukluların hüküm sürdüğü topraklarda ortaya çıkan otorite boşluğunu dolduran; iran, horasan, maveraünnehir coğrafyasında hüküm süren bir hanedandı. moğollar ise asya'da, cengiz'in tahta geçmesiyle tek çatı altında toplanmaya başlayıp, yayılmacılığa girişen bir kavimdi.

    bu iki asya hükümdarı arasındaki münasebetler çin meselesi üzerine başlamıştı. çin'in zenginliği geçmişten beri her hükümdarın gözlerini kamaştıran türden bir zenginlikti. bu iki hükümdar da o zenginliğe ulaşmayı, ona sahip olmayı istiyordu. bu uğurda ilk adımı atan cengiz han oldu. tahta geçtikten kısa bir süre sonra çin'e hücum etti. orduları hızlıca çin topraklarını istila etti. 1215 yılında da pekin'i zapt etti. çin'in moğollarca ele geçirilişi ve bilhassa pekin'in düşüşü büyük yankı uyandırdı. cengiz han böylelikle her yere namını duyurmayı başardı.

    pekin'in düştüğü haberini ilk alanlardan biri de harezmşah lideriydi. bunu teyit etmek için ve moğollara dair bilgi edinmek, onları daha iyi tanımak için derhal bölgeye elçilerini ve casuslarını gönderdi. cengiz han, harezmşah elçilerini büyük bir ilgi ve iltifatla karşıladı. çünkü cengiz, günden güne büyüyen ülkesini ve bilhassa ordusunu giydirip, beslemesi için ticari faaliyetlere muhtaçtı. nitekim cengiz ve harezmşah elçi heyeti arasında, iki ülke arasındaki ticari faaliyetlerin başlaması ve iyileştirilmesi yönünde görüşmeler yapıldı. bu görüşmeler de olumlu sonuçlandı. bir zaman sonra harezmşahların bu hamlesine karşılık cengiz han da harezm ülkesine elçilerini ve bir ticaret kervanı gönderdi. böylelikle iki ülke arasındaki ticari ilişkiler başlamış oldu. fakat bu zoraki kurulan bir ilişkiydi. cengiz han'ın mektubunda harezmşah liderine ''oğlum'' diye hitap etmesi fazlasıyla sinirleri bozmuştu... :)

    kurulan ticari ilişkiler doğrultusunda 1218'de cengiz han'ın emriyle bir tüccar heyeti kuruldu ve bu heyet, ticaret yapmaları için harezm ülkesine gönderildi. heyet, otrar'a ulaştığında şehrin valisi inalcık tarafından casusluk ithamıyla durduruldu. heyettekiler katledildi ve tüm mallara el konuldu. (valinin harezmşah liderinin akrabası olduğu söylenmektedir)

    cengiz han, bu hadiseyi duyduktan sonra soğukkanlılığını koruyarak, harezmşah hükümdarına elçilerini gönderdi. ondan, otrar valisinin kendisine teslim edilmesini istedi. fakat harezmşah hükümdarı bu isteği reddetmenin yanı sıra elçilerin birini öldürdü, diğer ikisinin de sakallarını yoldurup, geri gönderdi. bu karşılık da cengiz'i zıvanadan çıkarttı.

    velhasıl 1219'da moğol ordusu harekete geçti. harezmşah hükümdarı savunma hattı oluşturmak için çok uğraştıysa da faydalı olmadı. moğol ordusu harezmşah ülkesine girdi, otrar'ı kuşatıp aldı, bu esnada şehrin valisi ele geçirilip öldürüldü. bunun ardından da moğollar ilerleyişini sürdürüp, harezm ülkesini istilaya girişti. bölgedeki tüm yerleşim yerleri korkunç katliamlar eşliğinde teker teker düşüyordu... bu esnada alaeddin muhammed ise kaçmakla uğraşırken hazar denizi'ndeki bir adada hayatını kaybetti. bundan sonrasıyla da oğlu celaleddin harzemşah uğraşmak zorunda kaldı...

    (bkz: pervan savaşı)
    (bkz: indus savaşı)
    (bkz: yassıçemen savaşı)

    kaynaklar:
    + v. barthold - moğol istilâsına kadar türkistan - çev: hakkı dursun yıldız - türk tarih kurumu yayınları.
    + abdülkerim özaydın - ''harezmşahlar devleti'' - türkler ansiklopedisi - cilt: 4.
    + ibrahim kafesoğlu - harezmşahlar devleti tarihi - türk tarih kurumu yayınları.

  • yanlış önerme. çorum, yarısı karadeniz diğer yarısı iç anadolu sınırlarında olmak üzereye ikiye ayrılmıştır.

    karadeniz'de kalan kısmına kuzey çorum, iç anadolu'da kalan kısmına ''nörüyon heri '' denmektedir.

  • kesinlikle (bkz: sabun).

    hadi tesadüfen bir şeyleri karıştırıp kaynatıp deneme yanılmayla sabunu buldun (ki o bile çok acayip), bunun temizliğe yaradığını nasıl fark ettin? ben olsam kesin bir tadına bakar, sonra da "bu ne saçma bir şey oldu ya böyle!?" diye tükürüp atardım.

    edit: 83mxx'in dediğine göre ilk olarak nil nehri'nde keşfedilmiş. hatta şöyle açıklamış: "ölüleri yakıyorlar ve cesetlerden süzülen yağ ve kül nil nehrinin sularına karışıyor ve nehirde çamaşır yıkayan kadınlar nehrin bir bölgesinde yıkanan çamaşırların daha temiz olduğunu farkediyor. ve araştırma sonucu devrin mucitlerinden birisi sabunu (yani yağ+kül) keşfediyor." şahsen benim aklıma yattı*.