ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 temmuz 2016 rte'nin açıklayacağı büyük karar
-
1- barı açıyorum
2- ayla'yla aramı düzeltiyorum
3- babamı da yanıma aldırıyorum, olay bitmiştir.
bağlanma stilleri
-
yetişkin bağlanması üzerine olanı bartholomew (1990) tarafından geliştirilmiş teori. bu teoriye göre insanlar bebekliklerinde birincil olarak bağlandıkları kisiyle*aralarında olan ilişkiye göre gelecek yaşamlarındaki bağlanma stillerini geliştirirler ve bu onların hem arkadaş hem de romantik ilişkilerini etkiler.
teoriye göre 4 çeşit bağlanma stili vardır. güvenli baglanma tarzı(secure), saplantılı (preoccupied), kayıtsız (dismissing) ve korkulu baglanma tarzı (fearful).
1) güvenli bağlanma tarzı, düşük kaygı ve düşük kaçınması olan bireylerde görülür. güvenli bağlananların hem kendilerine hem de ilişkilerinde karşılarındaki kişiye güvenleri vardır. ama mesela bağlandığı kişi sevgilisiyse, sevgilisi bıraktığında bunu kabullenir*, gitmek istiyorsa gider diye düşünür, yoluna devam eder. güvenli olanların kendilerine ve bağlandıkları kişiye tutumları pozitiftir, yani hem kendilerine hem karşılarındakine değer verirler.
2) saplantılı bağlanma tarzında yüksek kaygı ve düşük kaçınma vardır. bağlandığı kişiye yapışır, sanki mutual yaşam sürmek ister, bırakılmaya dayanamaz, aşırı kontrolcü ve kıskanç tipler bu gruba girer. kendileri hakkındaki görüşleri negatiftir (bkz: aşağılık kompleksi) bağlandıkları kişiye karşı pozitiftir yani onu gözlerinde büyütürler.
3) kayıtsız bağlanma yaşayan insanların düşük kaygı ve yüksek kaçınmaları vardır, yani ilişkiye girmeye istekli değillerdir ama bunun sebebi kaygılı olmaları değildir. ilişkilerde karşılarındaki kişiye değer vermezler, sadece kendi çıkarlarını düşünürler. bunların kendilerine bakış açıları pozitiftir, bağlandıkları kişiye karşi negatiftir yani kendilerini bir şey zannedip karşılarındakine değer vermezler. işkolik insanların bir kısmı böyledir, işler yüzünden ilişkiye vakitleri olmadığı gibi bahaneler üretirler halbuki insanlara değer vermeyip kendilerini yücelttiklerinden düzgün ilişkiler yaşayamıyorlardır.
4) korkulu tarz kişininse yüksek kaygı ve yüksek kaçınması vardır. ne kendisine ne karşısındakine değer verir yani ikisine de tutumu negatiftir. böyle insanlar ilişkiye girmekten kaçınırlar, diğer insanlardan uzak dururlar ama kayıtsızlar gibi kendilerini bir şey sandıklarından değil değersiz olduklarını ve kimsenin onları sevmeyeceğini düşündüklerinden olur bu.
yalnız yaşayanlara tavsiyeler
-
manavın ''küçükler iyi çıkmıyor'' gazına gelip on kiloluk karpuz almayın.
28 aralık 2014 thy istanbul los angeles uçuşu
-
aynı dakikalarda kadıköy pendik minibüsünde seyahat ettiğim uçuş. şoför asabi, trafik akıcı, 5 dk yol verme kavgası yüzünden rotarlı kalkış yapıldı ama şuan sakin devam ediyoruz. koltukların % 100 ü dolu. ayakta gidiyorum.
korna çalan minibüs şoförü
-
fren balataları biter, onu değiştirmez..
kornası bozulsa müşteriyi bırakır sanayiye gider..
29 kasım 2016 teoman'ın dayak yemesi
-
çok enteresan aslında ünlü birisini dövmek falan. hani bizim buralarda pek yok, ünlü birisini konser vs. olmadan çok göremezsin. demek ki bolluk olunca istanbul gibi büyük şehirlerde ünlü de dövebiliyosun. mesela konya'da pavyonda, az sayıdaki barda olay çıkarsa yine ünlü birisi diye dövmez kimse. ne güzel bişey adamlarda ünlü dövme rahatlığı var, biz en fazla imza ister, selfi yaparız. sövse mesela abi ünlü bulaşmayın deriz, ünlü adamdır yapar deriz geçiştiririz meseleyi. vay amk ünlü dövüyo adamlar.
burger king vurdumduymazlığı
-
10 lira verince pislige razi olmamiz gerektigini savunan insanlar yuzunden politikasinda herhangi bir degisiklige gitmeyecek, turkiye'ye yakisir sekilde yonetilen bir burgercinin vurdumduymazligidir.
debe editi:
biliyorum bundan hoslanmayanlariniz var; hatta laf aramizda ben de kanzuk'un yaptigi ankette debe editi yapanlar listeden ciksin mi? sorusuna "ciksin"i demistim.
(bkz: #51859779)
ama su an anladim ki bazen daha cok insana sesinizi duyurabilmek icin bu edit gerekiyormus.
kendim için bir şey istiyorsam namerdim; lutfen ulkemizde akepe ve tayfasinin yaptigi adaletsizlige,
sevim tanürek'in katiline,
50 kg esrarla yakalanan kişinin içiciyim demesine,
mobese ihalelerini unakıtan'ın kızlarının almasına,
mehmet cengiz'in vergi borcunun silinmesine,
sivas katliamı davasının zamanaşımına uğramasına,
kabataş yalanına,
sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluluğuna,
ve bunun gibi daha bircok serefsizlige gereken ilgi ve tepkiyi gosteren siz guzel insanlarin*, mumkunse su konuyla da ilgilenmesini rica edecegim.
(bkz: cem garipoğlu'nun suç ortakları)
simdiden tesekkur ederim.
-------------------------------
not:
izninizle is yerinde cani sikilanlar icin zihin acici bir yazi da ilistirivereyim:
(bkz: tam kontrol reçetesi)
terazi burcu erkeği
-
tembeldir (ama tek kelime harekete geçmesini sağlayabilir), inatçıdır (ama hatalıysa özür dileyebilir), ağzı çok iyi laf yapar (ama söyleyecek şey bulamadığı zamanlar da olur), sanata yatkındır (ama inat edince yapıtını göstermez), gösteriş meraklısıdır (göstereceği şey genelde görmeye değerdir), tutarsızdır (ama denge kurmaya çalışır), gıcıklık yapma yetisi çok gelişmiştir (ama sevilebilir)...
115 yıl önce umman'da çekilen kölenin fotoğrafı
-
"meh meh meh, kölelik kalktı sanıyorsunuz ama sadece şekil değiştirdi" deyip de yaşadıkları beyaz yakalı kapitalizmiyle köleliği karşılaştıranlar bir zahmet köleliğin nasıl bir şey olduğunu araştırabilirler mi?
birilerinin sana ruhunla, bedeninle sahip olduğu bir olgu kölelik. sahibin canı sıkıldığı için seni gece uykundan uyandırıp kırbaçlayabiliyor ya da ne bileyim gelip tecavüz edebiliyor. yetmiyor, ondan doğurduğun çocukları satıyor, hatta işleri kötü giderse seni de satıyor. bir şeye sahip olman mümkün değil, çuvaldan bozma kıyafetler giymek, yatağa aç gitmek zorundasın. fazladan bir lokma yesen, bir şey söylediğinden ses tonun sahibinin hoşuna gitmese ya da ne bileyim yanlışlıkla sahibinin gözünün içine baksan ölüm de dahil olmak üzere cezalandırılabilirsin. seni koruyan herhangi bir kanun ya da kurum yok. tam tersine bir şekilde kaçsan, kurtulsan, sahibinin kanunen seni yakalatma hakkı var...
sen şimdi bunu gidip modern kapitalizmle karşılaştırıyorsun, hatta kendi durumunu bununla özdeşleştirip kendine acıyorsun öyle mi?
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
lisedeyim. üstüm başım biraz pasaklı bir şekilde ykm'ye girmek istedim. yavşağın evladı güvenlik içeri almadı beni.
namazla boyun ağrılarından kurtuldum
-
ünlü din bilimcisi tuğçe kazaz tarafından söylenmiş bilgi içerikli söz.