hesabın var mı? giriş yap

  • yanında hayatta en çok sevdiği insanlar olsa bile; bir yerden sonra düşündüklerini, sorunlarını kendine saklayıp uzun yürüyüşlerde kendi kendine çözüm bulmaya çalışandır. sokaklarda boş boş gezerken; bazen attığı her adımla sorundan uzaklaşırken, bazen de düşünceleri her adımda ayağına yük olarak eklenir. böyle zamanlarda özellikle akşamları eve, kaldığı yere dönmek istemez; evin sıcaklığındansa sevdiği sokakların soğuğunu sever.

  • msn' i açıp saatlerce hoşlanılan kızın online olmasını beklemişliği de vardır bu neslin.

    msn discovery, msn plus gibi uygulamaları yükleyerek hoşlanılan kızın kendi penceresini açıp açmadığını merak etmiştir.

    güzeldi o günler, güzel. ergenliği tam olması gerektiği gibi yaşattı.

  • hızlı gidilebilecek bir yolda herkes tın tın gidiyorsa var bu işte bir ibnelik deyip sen de tın tın gideceksin.

  • simdi farkettim ki gercek hayat boyle bisey degil.
    annemle yarismayi izledikten sonra yemek masasina oturduk.
    her zaman parmaklarimla birlikte yedigim ayse kadin fasulyeyi tadip "damak zevkime uygun degil kubra hanim" diyerek reddettim. bir de ne goreyim kubra hanim beni masadan "git ne halin varsa gor serseri" diye kovdu; arkadan da gudumlu anne terligini firlatti.

    su an odamda web kameraya bakarak
    "bence bu hafta kubra hanim cok stres altindaydi, yemeklerin tadi yoktu" diye kayit yaparken anne yine gelip bu sefer bilgisayar kablosunu cekti, yatagima kactim.

    yorgan altinda puan kartimi kaldiriyor ve 2 veriyorum o da yarin vercegi harcligin hatrina.

    tanim: disarda olsalar hapur hupur yicekleri yemeklere sirf kamera karsisinda olduklarindan ve uc kurus para yuzunden burun kiviran ariza tipleri secen yarisma gorunumlu sahin.

  • gece geç saatlere kadar oturmama neden olan histir,

    halbusi erken yatsam da yatmasam da kaçırdığım bir halt yok.

  • gücünün yettiği takımlara çirkeflik yaparak maç alan brezilya'nın karşısına dikilip kafasına vurmuş über takım.

    şu an gözümde hırvatistan ve kolombiya'yı yanına almış, "sen bu çocuklara artislik yapmışsın??" diyerek brezilya'dan hesap soran delikanlı bir mahalle abisi konumundalar.

  • 77 sene önce oğluna duygun ismini veren ebeveynlerini takdir ettiğim gs başkan adayı. olm duygun nedir len 77 sene önce? zor çocukluk geçirmiştir bu amcamız.

  • ufakken çok ağlarmışım, hatta çoktan öte hep ağlarmışım. beni susturmak için artık annemde babamda çaresiz kalmış. yok emziği bala batır ağzına ver falan filan ben susmuyormuşum. sonracıma babam o ünlü keşfini yaptı:

    b: bak aklıma ne geldi!
    a:ne?
    b:simdi bi kaba süt koyacaz..
    a:ee?
    b:sonra bu kabın ağzına emziğin ucunu yapıştırp ucunu delecez!!
    a:....
    b:böle o* emdikçe ağzına süt gelecek!!
    a:....
    b:....
    a:biberon yani??
    b:..!(büyük bir keşif duygusunun ardındaki hüsran...)

    demek ben daha erken doğsam biberonun patentini babam alsa şimdi paraya para demezdik..işin diğer bir boyutu demek ki insanlar başları sıkıştığı zaman akılları çalışıyor. bak caponlara atom bombasını yediler* simdi her seyi en ufak en hızlı en teknolojik sekilde yapmak icin kasiyolar (bkz: japon tshirt katlama sanati)