hesabın var mı? giriş yap

  • eşşek gibi çalıştıktan sonra kendine yemek yapmak gibi bişey. asıl sorun eşşek gibi çalışıp evde yemek yapmak zorunda olmak. yani eşşek gibi çalışıyorum ulan dışardan söylerim lüksünün olmaması. çünkü para yetmez. yahut eşşek gibi çalışmana rağmen, evde yemek yapacak birini istihdam edemiyor olmak sorun. öyle ki, çocuğu anane babanne elinde büyütmek zorunda kalmak, okul başlayınca bakıcı parası verilmesin diye fellik fellik etütlü okul aramak zorunda kalmak gibi.

    çare zengin koca! asdfgfgdsd

  • sabah bunu gördüğümde gülmüştüm.
    anlatmak istediği şeyi güzel bi geyikle süslemiş diye düşünmüştüm.
    yaşadığı sosyal çevresine ve kendisine ince bir eleştiri var şen şakrak.

    başlığı görünce bakayım dedim...
    ya bu kadar ciddiye almayın her boku angry birdler sizi...

  • 1 hafta içerisinde thy-halkbank-ziraat bankası gibi kurumlara atanacak kişilerin istifasıdır.

  • çocukken vardı bende bu hastalık. bir kıza aşıktım çok, annesi beyazlar giydirir, salardı sokağa. ben diğer bütün kızlarla iyi anlaşırdım ama bir tek onunla geçinemezdim. nerde görsem ellerimi toza bulayıp o beyaz elbiselerini elimle damgalardım. felaketi olurdum, ağlardı. yıllar geçti ama sevgimi ifade edişimdeki bu başarılı tavır değişmedi. amıma koyayım, stop.

  • bizim evin salonundan aktarıyorum. bir saat yirmi dakika önce izlemek üzere bir film açtık. sevgili kişisi yeni edindiği strateji oyununa gömmüş burnunu. ayıp olmasın diye filme razı oldu, belli. filmi başlatmadan önce tuvalete gittim niyetini anlamak için. oyunu geri başlatmış aynı benim sabahları beş dakika daha uyumak için her fırsatı ganimet bilmem gibi. hır çıkarmadım tabii. du bakali modundayım başıma geleceği bildiğim halde. sonra düşündüm. strateji oyunları oynamaya bayıldığım dönemlerde anama ettiklerim geldi aklıma. filmine tüküreyim dedim, ona bi şey olmasın. yan yana oturuyoruz, huzursuz olduğumu anlamasın diye bücürük tableti kaptığım gibi kozmetik, entari artık ne kadar karı-kız işi incik mıncık satan site, tanıtan blog varsa açtım önüme. halbuki çok sıkılıyorum sözlük, bildiğin gibi değil. bi de özledim mi ne. ağzını burnunu mıncırasım var ama kıyamıyorum. ellemeyeyim istediği şeyi yapsın dedim. o bilgisayarda galaksiler arası dalgadan bi savaşta dünyayı kurtarırken ben bebeği gözünün önünde dünyadan bi haber oyuncaklarıyla uslu uslu oynayan bir anne gibi oldum. öyle, garip bir his. sevginin aşkla usulca, güvenle yer değiştirdiği anlardan birinin tadını çıkarıyorum.

    birden ayaklandı az önce, geldi ayağımı öptü ve sonra ellerimi. dondum kaldım öyle sözlük. teşekkür etti, başımı göğsüne bastırdı. günlük hayatın içinde eriyip gidebilecek ufak bir jesti görmezden gelmeyip mutluluğa dönüştürebildiği andır. şimdi ben bunu sevmeyip ne yapayım!

  • ekşi sözlük'e hakaret etmekte kendince haklıdır. çünkü burada her yerden insanlar var ve kimsenin pislikleri gizli kalmıyor. dolayısıyla ekşi sözlük kendilerine zarar veren bir ortam. mesela şu an gibi.

    gelin size bu adam hakkında bilmediğiniz bir şey anlatayım.

    bu adam 2018 yıllarında ıstanbul aydın üniversitesi'nde medya işlerine bakıyordu. okulu asker gibi yöneten mütevelli heyeti başkanı mustafa aydın'ın da has adamıydı. kendisini akademik kadroya almaya çalıştılar fakat yök'ün gereksinimlerini karşılamadığı için almayı başaramadılar.

    iletişim fakültesi dekanına ve öğretim üyelerine baskı yaptılar. öğretim üyeleri bu kişiyi istemedi. çünkü lisans diploması yoktu. kendilerine verilen diploma da şaibeliydi. böyle bir kişi öğretim üyesi olamazdı. daha sonra kendilerine yakın olan sosyal bilimler müdüründen işi çözmeye çalıştılar. lisans öğrencilerine ders veremeyecek adam yüksek lisans öğrencilerine ders verecekti. sosyal bilimler müdürü ne kadar uğraşsa da hocaların duruşu sayesinde yine işi görülmedi. hocalar bu yüzden çok büyük baskıyla karşılaştı. bu da olmayınca basit idari görev verdiler meslek yüksek okullarında takıldı bir süre. sonra ne oldu bilmiyorum

    elinden gelen her hukuksuzluğu yaptı öğretim üyesi olup, bu sıfatı televizyonlarda kullanabilmek için. isteyen araştırabilir bu konuyu.

    şimdi ben bu olayın içinden bir şahit olarak bunu buraya yazabiliyor, kendisinin bilinmeyen pisliklerini ortaya dökebiliyorum. biri ismini arattığında google'da bu yazıyı okuyabiliyor. işte bu yüzden ekşi sözlük bu adama göre lağım çukuru. işte bu yüzden bu zihniyet sosyal medyayı tehlike olarak görüyor.

    fuatçığım bunu okursan burdan sana selam olsun nasıl da almadık seni aramıza ama.

  • kara mayınları, çinliler tarafından moğol istilalarını püskürtmek için kullanıldıklarında 13. yüzyılın başlarında bir kavram olarak var olurken, modern kara mayınlarının ise almanya tarafından geliştirildiği bilinmektedir. birinci dünya savaşı sırasında almanlar tarafından yoğun bir şekilde kullanılan silahlar o kadar etkili olduklarını kanıtladılar ki, diğer savaşan güçlü ülkeler tarafından hızla kopyalanıp kullanıldılar. hitler 1933'te almanya'nın gücünü ele geçirmesiyle, kara mayını teknolojisi bir kez daha askeri araştırmaların ön saflarına geldi. bu süreçte schrapnellmine 35 (şarapnel mayını 35), kurbağa madeni veya zıplayan betty olarak adlandırılan s-mine geliştirilmiştir. kendi sınıfının en iyilerinden birisi olarak s-mine müttefik kuvvetlerin çekindiği bir silah haline gelmiştir.

    s-mine fiziksel olarak, içine toz haline getirilmiş veya tnt dökülmüş küçük bir silindir şeklindedir. her mayının tepesinde, fırlatıldığında içerideki patlayıcının patlamasına neden olan bir fitil vardır. s-mayınını benzer cihazlardan ayıran şey, anında patlamak yerine, takıldıktan yaklaşık dört saniye sonra patlayacak şekilde tasarlanmış olmasıdır. onu ölümcül derecede etkili kılan bir diğer önemli ayırt edici özelliği, fitilinin yerde patlamak yerine mayının gövdesini yaklaşık bir metre havaya fırlatacak şekilde tasarlanmış olmasıdır ki bu noktada şiddetli bir şekilde patlama özeliği göstermektedir. bu yüzden testis yüksekliğinde patlayacak şekilde özel olarak tasarlanmış olması bir silahta bu iki kat ürkütücüdür. ingiliz askerleri bazen s-mayınını testisler için kullanılan argo kelime bollock kelimesini kullanarak "debollocker" olarak adlandırmışlardır. ölümcüllüğü en üst düzeye çıkarmak için, s-mine'ın gövdesi dışarıya yüksek hızlarda fırlatılacak yüzlerce çelik bilyalı rulmanla doldurulmuştur.
    https://www.youtube.com/watch?v=pfbhcqrktno

    müttefik devletlerin s-mayını ile bilinen ilk karşılaşması 1939'da, 2.dünya savaşı'nın başlamasından kısa bir süre sonra saar taarruzu sırasında gerçekleşmiştir. alman güçleri bölgeyi o kadar yoğun bir şekilde mayınladılar ki, alman topraklarına yönelik bir fransız saldırısı durdurulmuştur.

    savaş boyunca, nazi mühendisleri zaten ölümcül olan bu silahta iyileştirmeler yapmaya devam ettiler. "glasmine 43" olarak adlandırılan ve 1943'te geliştirilen bir cam versiyonunu geliştirdiler. büyük ölçüde tespit edilemez olmakla birlikte o dönemin mayın dedektörlerine göre, cam şarapnelin x-ışınlarının tespit etmesi daha zor olduğu için kısmen de olsa enfeksiyon riskinin artması, bu nedenle yaralanan bir kişinin çalışmasını çok daha zor hale getiriyordu.

    müttefik askerlerin yaklaşabileceğini düşündükleri hemen hemen her yere s-mayınlarını çim tohumu gibi diken alman güçlerinin ötesinde, aynı zamanda anti-tank ve araç mayınlarının etrafına akıllıca s-mayınları serpiştirdiler. böylece araçların içindeki askerler devre dışı bırakmayı planlamışlardır. harap olmuş araçtan çıkan askerlerin s-mayınları tarafından etkisiz hale getirilecekti.

    d- day yani normandiya savaşı'ndan sonra bazı alanların mayınlarla ne kadar doygun olduğuna bir örnek olarak müttefikler sadece pouppeville çevresindeki kum tepelerinde 15.000'den fazla patlamamış mayın bulup çıkardılar. dahası, 2. dünya savaşından sonra müttefik kuvvetler, batı avrupa'da ellerinden geldiğince çok mayın kaldırmak için yaklaşık 49.000 alman savaş esirini askere almıştır. yine de, bu büyük miktardaki insan gücüne ve mayınların yerleştirildiği yerlere dair titizlikle tutulan nazi haritalarına rağmen, bugün hala özellikle kuzey afrika'da ve doğu avrupa'nın bazı bölgelerinde, seyahat edilmesi güvenli olmadığı düşünülen alanlarda patlatılmamış 2.dünya savaşı dönemi mayınları olabiliceği düşünülmektedir.

    kaynak:
    https://www.cs.mcgill.ca/…edia/wpcd/wp/s/s-mine.htm
    https://en.wikipedia.org/wiki/s-mine

  • zamanında televizyonda görmüştüm; bir turiste tecavüz etmek isterken yakalana eleman, neden böyle birşey yaptın sorusuna:
    - kız güldü beğendi zannettim abey.
    demişti. sanıyorum yere bakarak yürümesi nasıl bir toplumda yaşadığının ayna görüntüsü olabilir.