hesabın var mı? giriş yap

  • ikincisinde halk topyekün tepkisini koymuştur. ve dünya da bu haklı tepkiye katılmıştır.

    ilkinde ölenler kendi ülkelerinde bile terörist olmakla suçlanmıştır. tepki göstermek için failin kim olduğunun öğrenilmesi beklenmiştir. ve sonunda anıları bile ıslıklanmıştır, yuhalanmıştır.

    şimdi bu ıslıklayan çomarlar gelip batıyı ikiyüzlü olmakla suçluyor ya... ikiyüzlülüğün kelime anlamını kendileri yazıyorlar aslında

  • bein sports'tan faks bekliyorum. bu yayıncıdan süper lig maçlarını izlemek 'korsan mı, değil mi?' diye. eğer faks evime ulaşır ve selcuksportshd'den maçları izlemek suç derlerse; selcuksportshd üyeliğimi sonlandırıp, bein sports'tan maçları takip edeceğim. faks önemli.

  • domino's pizza'dan 2 tane classic pizza(sadece mozerella peynirli) söylenir ve sipariş notu kısmına "abi hayrına bir kaç parça sucuk da koyar mısınız, öğrenciyiz, saolun:) " yazılır.. ve sonuç 2 tane sucuklu-peynirli pizza.

  • ne kadar yamyam bir ticari kuruluş olduğunu geçtiğimiz günlerde göstermiş bir şirkettir...

    çocuk esirgeme kurumuna bağlı küçükyalı çocuk yuvasının başvurusu üzerine (yanlış anlaşılmasın bağış olarak falan değil, parasıyla) yuvayı ev değil kahvehane statüsünde görmüş ona göre ekstra ücretlendirme istemiştir...

    televizyonda fıldır fıldır dönen reklamların giderini 0 - 12 yaş grubu çocukların aralarında okey çevirip ödemelerini bekleyecek kadar alçalmışlardır.

    şimdi bu rezalet ortaya çıktığında hiç bir yetkili demesin "ay aman bölge bayilikleri bağlantılarından pirim kazanıyor ondan falan feşmekan, bizim haberimiz olmadı" diye... onlar ne kadar çok kazanırsa, digitürk'ün daha da fazla kazanacağı aşikardır...

    ama içleri rahat edebilir... nasıl olsa bu kimsesiz çocukların yuvasını kahvehane statüsünde gören "pazarlamacı"ları hiç bir kamera tespit edebilmiş değil...

    oğlum sizde hiç "vicdan" tuşu yok mu?...

  • her biri birbirinden farklı çeşit çeşit ilginç kitabı görünce hissedilen anksiyetedir.

    kısa vadede okuyamayacağınız kadar fazla kitap alarak bastırılmaya çalışılır ama nafiledir.

    okuyabileceğimiz azami kitap sayısı belli iken vaktimizin ne kadar önemli kısmını okumayarak harcadığımız düşünülünce üzer.

    burada öz eleştirimi de yapmış olayım.

  • yazık değil mi o hayvana ? hayvanı katletmişsin, sonrada gelip utanmadan başlık açmışsın, birde bunu başarı telakki ediyorsun. gibi şeyler söyleyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.iyi olmuş öldürdüğün.

  • oyunu oynayanların çoğunun erkek olduğunu farz ederek yazıyorum:

    bir halısaha maçına gittiğinizde, rakip takımdakiler isterse can-ciğer dostunuz olsun; eğer güzel bir oyun oynamak için sahaya çıkıyorsanız ve ortada bir "iddialaşma" durumu varsa ister istemez bir gerilim, bir enerji ortaya çıkar ve bu oyuna ayrı bir tad katar.

    işte dota'da dereceli oyunlardaki var olan şey de budur. baklavanın dengi burada mmr.

    sosyal psikolojide saldırganlık ile ilgili sevdiğim bir teori var "frustration ve aggression" diye (en son replikasyonları da iyiye gidiyordu, bilmiyorum şu an bu teorinin durumunu). bu teoriye göre insanların saldırgan olmasının nedeni bir hedefe ulaşmadaki ortaya çıkan engellerdir. bir insanı bir amaca ulaşırken engellersen ortaya insan doğasındaki saldırganlık ortaya çıkar.

    şimdi oyun boyunca her bir feedleme, supportun jungle a girmesi +25 için bir "engelleme" durumu ortaya çıkartır. dahası, bu sadece supportun yaptığı hatalarla ilgili de değildir. örneğin safelane carry olarak omni almışsınızdır dakika 5 de jungle a girmişsinizdir ancak gidip supportu ward almıyor diye flameliyorsunuzdur. frustration aggressionun diğer bir yönü amaca ulamşadaki engellemede sorumluluğu başka bir dış grubun üyesine(support)'a atmaktır ve sonraki adımda onu "linçlemek"(evet literatürde de tam olarak böyle geçiyor açıp bakın isterseniz referansı en sona koyacağım) gelmektedir.

    nasıl ki "road-rage" durumu araba kullanan insanlarda ortaya çıkıyor ki burada da çoğunlukla bir -frustration and aggression durumu vardır trafik psikolojisinde- dota gibi bir oyunda da bu tür saldırganlık durumlarının ortaya çıkmasını çok fazla büyütmemek lazım.

    elbette, bu anlattıklarımın farkında olan insanlar bu tür durumlara girişmezler ya da sinirlenseler bile sadece oyunun sonundayken biraz sinirlenir ve devam ettirmezler , oyun içerisinde sinirlenme gibi bir durum zira halısahadaki gibi olumlu bir etki yaratmaz çoğu zaman, işleri daha da berbat eder. zira dota, testosterondan daha çok motor fonksiyonlar ile bilişsel kapasitesinin "uyumu-koordinesi" ile ilgili bir oyundur.

    peki insanlar neden normal oyun dururken dereceli oyun oynar? bu konuda da bir hipotezim var benim birkaç akademik bulguya da dayanan. bana kalırsa dereceli oyun oynamanın sebebi ile korku film izlemenin sebebi aynıdır. çok detaya da girmek istemiyorum ama şunu söyleyeyim kısaca: beyninizin ilgili bölümünde bir ödül uyarıcısı(doğal bir uyarıcı olarak örneğin yiyecek) kodlayan nöronlarımız ile bir korkunun ortadan kalkması ile rahatlama duygusunun kodlandığı nöronlar örtüşüyor(yani yendim mi yenildim mi, o +25 geldi mi gelmedi mi uyarıcısı) işte bu yüzden ranked oyunlar insanı sinir stress etse bile, beyindeki kadım reward networkün çalışma tarzının evrimsel kodları koşullanma ilkesiyle çoğunlukla şekillendiği için normal oyun yerine sinir stressi korkuyu göze alıp ranked girmeye devam eder. bir kere o tadı aldıktan sonra beyin, o rankedın peşini bırakmayacaktır...

    referanslar:
    bahsettiğim nöronlar ile ilgili güncel yayın:
    * amygdala reward neurons form and store fear extinction memory zhang et al., 2020, neuron 105, 1077–1093 march 18, 2020 ª 2019 elsevier ınc.
    https://doi.org/10.1016/j.neuron.2019.12.025

    bu da yale ekibinin grand teorisi (tabi bu şu an çok değişti, berkowitz miydi neydi öyle bir abi aldı bayrağı)
    *dollard, j., miller, n. e., doob, l. w., mowrer, o. h., & sears, r. r. (1939). frustration and aggression. yale university press. https://doi.org/10.1037/10022-000

  • ben de baska sebeplerden dolayi getir'in programini sildim cep telefonumdan. hep o baska sebepler yaratiyor bu sorunlari.

  • her an suat'ın gelip, ''saçmalama zenan, vital bulguların stabil. aids falan değilsin. levent de böyle düşünüyor.'' diyecek diye ürpermekten hiçbişey anlamadığım film.